Hud Suresi, 17. Ayetinin Tesfiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 23 Mart 2010 tarihli röportajından Hud Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

SUNUCU: “Allah’ın rahmeti üzerinize olsun inşaAllah. Aşağıdaki ayeti kerime Mehdi (a.s) hazretlerine bakıyor olabilir mi? Hürmetler, muhabbet ve dualarla.” Kendisi bir çıkarım yapmış herhalde izleyicimiz. “Rabbinden apaçık bir delil üzerinde bulunan, onu yine ondan bir şahit izleyen ve ondan önce bir önder ve rahmet olarak, Musa’nın kitabı kendisini doğrulamakta bulunan kimse artık onlar gibi midir? İşte onlar buna (Kuran’a) inanırlar, gruplardan biri onu inkar ederse ateş ona vadedilen yerdir. Öyleyse bundan kuşkuda olma çünkü o, Rabbinden olan bir haktır. Ancak insanların çoğunluğu inanmazlar.” (Hud Suresi).

ADNAN OKTAR: Bu Mehdi (a.s)’a mı bakabilir diyor, kim bunu yazan?

SUNUCU: Kuzey demiş.

ADNAN OKTAR: MaşaAllah bizim kardeşlerimiz, çok yamanlar değil mi? Hep bu tarz güzel yazılar gönderiyorlar. Tabii baktığımızda, doğrusu işari olarak alenen baktığı görülüyor. “Rabbinden apaçık bir delil üzerinde bulunan” tabii birinci anlamı değil ikinci anlamı olarak diyoruz. Birinci anlamı tabii Peygamberimize (sav) bakıyor. “...Apaçık bir delil üzerinde bulunan” Peygamberimizin (sav) alametleri, söyledikleri, Mehdi (a.s)’ın çıkış alametleri, bütün alametlerin tamamı ve Mehdi (a.s)’ın kullandığı bütün deliller, ilmi deliller. “Onu yine ondan bir şahid izleyen”, mesela Hz. İsa (a.s), “ve ondan önce bir önder ve rahmet olarak Musa'nın kitabı bulunan kimse, (artık onlar) gibi midir?” Hz. Musa (a.s)’ın kitabında Mehdi (a.s)’a yüzün üzerinde işaret eden hüküm var. Yüzün üzerinde. Yani alenen anlatıyor. Yani Kral Mesih olarak anlatıyor Mehdi (a.s)’ı. Bütün alametlerini anlatıyor ki, Musa (a.s)’ın kitabında Tevrat’ta var.

“İşte onlar, buna (Kur'an'a) inanırlar.” Mesela müminler Kuran’a inanıyor. Mehdi (a.s) da tabii, cemaati de. “Gruplardan biri onu inkar ederse, ateş ona vaadedilen yerdir.” Yani Mehdi (a.s) karşıtı zıt gruplar, inkar ederse, ateş ona vaadedilen yerdir. Cehenneme giderler diyor Allah. “Öyleyse, bundan kuşkuda olma, çünkü o, Rabbinden olan bir haktır.” “Öyleyse, bundan kuşkuda olma” yani mümin imanda kuşku duymayacak. Kuşkuda olmamak önemli bir ibadet olduğu için Allah kuşkuda olmamayı hatırlatıyor. “Şüphesiz” diyor mesela Allah, sürekli onu söyler. Yani kuşkudan şüpheden kaçınmak lazım. “Çünkü o, Rabbinden olan bir haktır. Ancak insanların çoğunluğu inanmazlar.” Yani buna da şaşırmayacağız insanların çoğu inanmayacak şekilde yaratılmıştır. Bir imtihanın gereği olarak.

SUNUCU: Hocam biz şahit olarak Hz. İsa (a.s) dedik değil mi?

ADNAN OKTAR: Evet.

SUNUCU: Yani Hz. Mehdi (a.s)’ın şahidi olacak Hz. İsa (a.s), ama faaliyet döneminde onlar birbirlerini tanımayacaklar, daha sonra tanıyacaklar.

ADNAN OKTAR: Yok Mehdi (a.s)’ı Hz. İsa (a.s) tanır. Gidip yanına tanışmaz. Onunla tanışmaz. Mehdi (a.s) İsa (a.s)’yı bilmez. İsa (a.s) Mehdi (a.s)’ı bilir, bilmez olur mu? Çok açık belli olur tabii. Mehdi (a.s) dünyada bakıldı mı anlaşılır. İsa (a.s) gizli faaliyetiyle bilinen Mehdi (a.s) açık, cehri, aleni faaliyetiyle bilinen bir insandır. “Açık galibane” diyor Said Nursi Hazretleri. “Açık galibane.”