Meryem Suresi, 1-22 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 3 Kasım 2010 tarihli röportajından Meryem Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, “Kaf, Ha, Ayn, Sad” şimdi burada, bu harfler tabii bir şey ifade ediyor. Hurufu mukatta, inşaAllah Hz. İsa Mesih’ten ve Hz. Mehdi (a.s.)’dan bunları öğreneceğiz Allah’ın izniyle. Yani bu, “Kaf, He, Ye, Ayn, Sad” ne anlama geliyor öğreneceğiz. Neden Meryem Suresi’nde bunlar onu da öğreneceğiz, inşaAllah. Şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, “(Bu,) Rabbinin, kulu Zekeriya'ya rahmetinin zikridir. Hani o, Rabbine gizlice seslendiği zaman; demişti ki: "Rabbim, şüphesiz benim kemiklerim gevşedi”” yaşlandıkça kalsiyum kemiklerden alınır. İnsan küçülmeye başlar ve işte erir yani kemikleri. “Ve baş, yaşlılık aleviyle tutuştu” yani saçlarda da beyazlama oluyor. Onu diyor o şekilde yani müteşabih bu ayet. Şimdi Cübbeli’ye baksan, “Açık anlamı, yaşlılık alevi ile tutuştu” sanki alev gibi düşünür onu, insanın başındaki bir yangın gibi. Değil, müteşabihtir. Müteşabihten anlamıyor Cübbeli. Saçları beyazladı anlamına gelir. “Ben Sana dua etmekle mutsuz olmadım" Allah’a çok dua etmek lazım. Her şeyi Allah’tan istemek lazım. "Doğrusu ben, arkamdan gelecek yakınlarım adına korkuya kapıldım, benim karım da bir kısır (kadın)dır. Artık bana Kendi Katından bir yardımcı armağan et". Gelecek nesilller ki, Hz. Mehdi (a.s.)’da bu neslin içindedir. “"Bana mirasçı olsun. Yakup oğullarına da mirasçı olsun. Rabbim, onu (kendisinden) razı olunan(lardan) kıl." (Allah buyurdu:) "Ey Zekeriya, şüphesiz Biz seni, adı Yahya olan bir çocukla müjdelemekteyiz; Biz bundan önce ona hiçbir adaş kılmadık" diyor. O’nun adının benzeri yoktur diyor Cenab-ı Allah. 

"Dedi ki: "Rabbim, karım kısır (bir kadın) iken, benim nasıl oğlum olabilir? Ben de yaşlılığın son basamağındayım" demek ki cinsel kapasitenin yaşla alakası yok. Cenab-ı Allah isterse çok ileriki yaşlarda bile çok güçlü kılar. Yani Allah’ın kanunları öyle insanların zannettiği gibi, bir kısım insanların zannettiği gibi Allah’ın kuralları kanunların dışına çıkamaz. Allah’ın dediği olur, inşaAllah. Allah bir kural koyuyor. İnsanlar zannediyorlar ki, mesela yaşlılık da bir adetullahtır, adam biter. Öyle değil. O kuralın içinde Allah’ın bir kuralı daha var. Tam aksi de oluyor. Bilakis, son derece sağlıklı, daha zinde olabiliyor, kadın için de erkek için de. Allah buna dikkat çekiyor. "(Ona gelen melek:) "İşte böyle" dedi. " "İşte böyle" dedi. "Rabbin dedi ki: Bu Benim için kolaydır, daha önce sen hiçbir şey değil iken, seni yaratmıştım.’’ “Hiçbir şey değilken, yoktan yarattım” diyor. Hiçbir şey değildi insan. Dünya hiçbir şey değildi ama tabii çamurdan yaratıyor. Yani “Hiçbir şey değildi” derken görünürde bir şey yoktu. Ot da, yemek de, yiyecek de orada burada oluyor. Ondan sonra bir sperm oluyor, ondan anne yumurtasıyla birleşiyor, çocuk oluyor. Ama görünürde bir şey yok. Ama tabii Cenab-ı Allah mineralleri vs vesile ediyor. “Dedi ki: "Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver."

Dedi ki: "Senin alametin, sapasağlam iken, üç tam gece insanlarla konuşmamandır." Bunun mutlaka bir hikmeti vardır. Bu karşılaşılacak bir olaydır. Bak, ‘’Üç tam gece insanlarla konuşmamandır" üç tam gece. ‘’Böylelikle (Zekeriya) mescidten kavminin karşısına çıkıp onlara (şu anlamları) işaret etti: "Sabah akşam Allah’ı tesbih edin."” Bir sabah, bir akşam olduğu gibi yahut sabahtan akşama kadar tesbih edin anlamında da geliyor. “Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki: "Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut." İslam ahlakının dünya hâkimiyetinin tarihini veriyor. Ama tam hâkimiyet, 2067, Hz. İsa Mesih’in de vakti, Altınçağ’ın tam oturduğu yer. "Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut. Daha çocuk iken ona hikmet verdik.” Güzel konuşma, İlahi kelamı güzel şerh etme, güzel açıklama, güzel hitabet. “Katımız'dan ona bir sevgi duyarlılığı’’ coşkun bir sevgi var Hz. Yahya (a.s.)’da acayip bir sevgi. Kelebekleri, kuşları, çocukları, kadınları, her şeyi çok fazla seviyor. Allah’ın tecellilerine karşı içinde müthiş bir sevgi var, bir aşk var, tutku var. Onu kim veriyormuş? Allah veriyor. “Ben verdim” diyor.  Bak, “Katımız'dan ona bir sevgi duyarlılığı’’, sevgi duyarlılığı ne demek? Sevgiye karşı vücudu müthiş hassas, acayip sevme gücü var. Sevgi dedin mi, o orada. Hz. Yahya (a.s.)’a Allah öyle bir özellik vermiş, “ve temizlik”. Müthiş titizdi Hz. Yahya (a.s.), acayip temizdi, pırıl pırıl. “O, çok takva sahibi biriydi.’’ Takva ne demek? Dine çok titiz, Kuran hükümlerine çok titiz.

 


Meryem Suresi, 12-33 Ayetlerinin Tefsiri

(Güzel, hikmetli, özlü konuşmak çok makbuldür. Mehdi (a.s)'ın sevgi duyarlılığı çok üstündür)

 

Adnan Oktar'ın 18 Mart 2011 Kaçkar Tv'deki Canlı Sohbetinden

ADNAN OKTAR: Meryem Suresi 12. ayet, “(Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki:) ‘Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut.’ Daha çocuk iken ona hikmet verdik.”  Mehdi (as)’a yönelik yorumlarsak;  “Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut." Kuran’a kuvvetle sarıl, “daha çocuk iken ona hikmet verdik.” Demek ki, inşaAllah çocukken hikmet verilmesi çok makbul, demek ke güzel konuşmak hikmetli konuşmak özlü konuşmak çok makbul. “Katımız'dan ona bir sevgi duyarlılığı ve temizlik (de verdik).” Ahir zamana bakan yönüyle, Hz. Mehdi (a.s) çok sevgi duyarlılığı olan bir insan olacak.  Sevgiden çok zevk alan, sevmekten sevilmekten çok zevk alan bir insan olacaktır ve çok temiz olacaktır. Bütün Müslümanlar gibi çok temiz olacaktır. “O, çok takva sahibi biriydi.” Hz. Mehdi (a.s) da  çok takva sahibi bir insan olacak, inşaAllah. “Ona selam olsun; doğduğu gün, öleceği gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağı gün de.” Aynı şekilde Hz. İsa (a.s)’a da buna benzer Cenab-ı Allah’ın bir hitabı var. Sonra Hz. İsa (a.s)’ın doğumuna dikkat çekiliyor. 

“Böylelikle ona gebe kaldı, sonra onunla ıssız bir yere çekildi.” Yirmi iki, iki ve iki Hz. İsa (a.s) doğumuna işaret eden bir ayet, inşaAllah. “Derken doğum sancısı onu bir hurma dalına sürükledi. Dedi ki: ‘Keşke bundan önce ölseydim de, hafızalardan silinip unutuluverseydim.’" Şiddetli sancı ve acıdan dolayı, bir de iftiralar var, üstüne çok fazla gelinmiş, ağır hakaretlere uğramış, o bunaltı içerisinde böyle bir ifadesi oluyor, tabii bu bir zelledir, inşaAllah. “Altından (bir ses) ona seslendi: ‘Hüzne kapılma, Rabbin senin alt (yan)ında bir ark kılmıştır.’" Allah ona vahyediyor. “Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine henüz oluşmuş-taze hurma dökülsün." Taze hurma çok lezzetli, güzel bir yiyecektir. Çok faydası var, Cenab-ı Allah ona dikkat çekmiştir. "Hüzne kapılma,” bakın üzülmeyi haram kılıyor Allah, yasaklıyor hüzne kapılmayı. “Rabbin senin alt (yan)ında bir ark kılmıştır." Şimdi bu ark neye hitap ediyor neyi anlatıyor, hurma ağacı neyi anlatıyor, bunları zamanla daha çok göreceğiz, inşaAllah. Mesela “Kaf” şeytandan Allah’a sığınırım. Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla.  

“Kaf, He, Ye, Ayn, Sad.” Bunların da anlamlarını inşaAllah Allah bizlere açıklattırır. Hz. İsa (a.s) ayette 33. ayette; 33 yaşında göğe alınmıştır biliyorsunuz. 33 yaşında yere inecek, yeniden yeryüzüne inecek; şu an dünyada, inşaAllah. "Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de." Ayetin birinci ebcedi 1987, ikinci ebcedi 2007, üçüncü ebcedi 2057 tarihini veriyor. “(İsa) Dedi ki: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. (Allah) Bana kitabı verdi ve beni Peygamber kıldı." 1410 – 1412 -1462 tarihlerini veriyor, hicri  1410 – 1412 – 1462. Meryem Suresi 40; “Elbette, yeryüzüne ve onun üzerindekilere Biz varis olacağız” Allah dünya hakimiyeti meydana getireceğim, diyor. Bakın, “Elbette, yeryüzüne,” “elbette” mutlaka “yeryüzüne”; yeryüzü ne demek? Bütün dünya, “ve üzerindekilere” yani ne varsa, insanlar, eşyalar, devletler hepsine “üzerindekilere Biz varis olacağız.” Hakim olacağız, diyor Allah. “Ve onlar bize döndürülecekler”, diyor. Bu ayetin ebcedi de 1992 tarihini veriyor miladi, tam 1992. 

 


Meryem Suresi, 21-40 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 17 Mart 2012 tarihli röportajından Meryem Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR:  Meryem 21-“‘İşte böyle’ dedi. ‘Rabbin, dedi ki: Bu Benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve Bizden bir rahmet kılmak için (bu çocuk olacaktır).’ Ve iş de olup bitmişti.” Bakın, onu insanlara bir delil, bir mucize ve Bizden bir rahmet kılmak için.

22-“Böylelikle ona gebe kaldı, sonra onunla ıssız bir yere çekildi.” Daha sakin bir yere çekiliyor.

23-“Derken doğum sancısı onu bir hurma dalına sürükledi.” Burada hurma ağacına da dikkat çekilmiş oluyor. “Dedi ki: ‘Keşke bundan önce ölseydim de, hafızalardan silinip unutulsaydım.’” Hem sancının etkisi, hem de haşa gayri meşru bir çocuk gibi vesvese edebilecekleri için insanlar, o tip iftiraya maruz kalabileceği için şiddetli bir psikolojik gerginlik yaşıyor. O gerginlik içinde diyor ki; “Keşke bundan önce ölseydim ve hafızalardan silinip unutulsaydım." Çektiği şiddetli ızdırabı Cenab-ı Allah belirtiyor. O, onun imtihanı, imtihanın gücünü Allah gösteriyor.

24-“Altından (bir ses) ona seslendi: ;’Hüzne kapılma,” Farzdır, Müslüman’ın hüzne kapılmaması. “Rabbin senin alt (yan)ında bir ark kılmıştır.’" Su olan, su akan bir yer.

25-“Hurma dalını kendine doğru salla, üzerine henüz oluşmuş-taze hurma dökülsün.” Yaş hurmaya dikkat çekiyor Cenab-ı Allah.

26-“Artık, ye, iç, gözün aydın olsun. Eğer herhangi bir beşer görecek olursan, de ki: ‘Ben Rahman (olan Allah)' a oruç adadım, bugün hiç kimseyle konuşmayacağım.’" Herhangi bir açıklama yapma diyor Allah.

27-“Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki: ‘Ey Meryem, sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın.’" Onun çekindiği konu oluşmuş oluyor. Gayri meşru ilişki iddiasında bulunuyorlar.

28-"Ey Harun'un kız kardeşi, senin baban kötü bir kişi değildi ve annen de azgın, utanmaz (bir kadın) değildi." Ailene de çirkin tavırda bulundun diyor. Halktan muazzam baskı var üstüne.

29-“Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti.” Dediler ki: ‘Henüz beşikte olan bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz?’" Arapçasında, “henüz Mehdi de olan bir çocukla” diyor. Beşik, Mehdi’dir Arapçada.

30-“(İsa) Dedi ki: ‘Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. (Allah) Bana kitabı verdi ve beni peygamber kıldı.

31-Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti.’

32-Anneme itaati de. Ve beni mutsuz bir zorba kılmadı.

33-Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de.’

34-İşte Meryem oğlu İsa; hakkında kuşkuya düştükleri Hak Söz.

35-Allah'ın çocuk edinmesi olacak şey değil. O Yücedir. Bir işin olmasına karar verirse, ancak ona: ‘Ol’ der, o da hemen olur.

36-Gerçek şu ki, Allah benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir.” Ben Allah değilim diyor haşa.“Öyleyse O'na kulluk edin.” Allah’a kulluk edin, bana kulluk etmeyin. “Dosdoğru yol budur.”

37-“İçlerinden (birtakım) gruplar ayrılığa düştüler.” İşte Protestanlık, Ortodoksluk gibi, “Artık büyük bir günü görmekten dolayı, vay inkar edenlere” diyor Cenab-ı Allah.

38-“Bize gelecekleri gün, neler işitecekler, neler görecekler. Ama bugün o zalimler apaçık bir sapıklık içindedirler.” Teslis inancını savunuyorlar diyor Allah.

39-“İş (in) hükme bağlanıp biteceği, hasret gününe karşı onları uyar; onlar bir gaflet içindedirler ve onlar inanmıyorlar.” Bakın yine iman zafiyeti. Neden iman zafiyeti üzerinde durduğumuzu görsün kardeşlerimiz.

40-“Elbette, yeryüzünde ve onun üzerindekilere Biz varis olacağız ve onlar Bize döndürülecekler.” Dünya hakimiyetine de işaret ediyor bu ayet.