Bakara Suresi, 129, 216 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 3 Ocak 2010 tarihli röportajından Bakara Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Bakara Suresi, 129. “Rabbimiz..”, şeytandan Allah’a sığınırım, “Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi gönder.” Bak, “Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi gönder,,.” Ayete bakıyoruz, harf sayısına bakıyoruz, net 1980. Bakın ben günlerden beri sayıyorum. Sırf bu ayetlerde, yani İslam’ın hakimiyetini anlatan ayetlerde, 1980, 1990, 2000, 2010, 2011 yılları veriliyor. Öbür tarihlere de bakıyoruz, öbür Kuran ayetlerine bakıyoruz 3918, 9000 mesela 9871, 727, yani hiç alakası olmayan rakamlar çıkıyor. Peki burada bir fevkaladelik yok mu? Mesela, yine bakıyorum. Diyor ki; “cihat” mücadele “hoşunuza gitmediği halde üzerinize yazıldı.” Yani insanlar bundan kaçınıyorlar, tembellik ediyorlar. “...farz kılındı. Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlıdır ve olur ki sevdiğiniz şeyde sizin için bir şerdir.” Mesela evinde oturmak, çoluk-çocuk, birlikte, adam mesela sakallı adam, sakalı ta göbeğine gelmiş birlikte bakla ayıklıyor karısıyla. Dışarıda kan gövdeyi götürüyor, o evde salata yapıyor, öbürü soğan doğruyor bilmem ne, bununla vakit geçiriyor.

SUNUCU: Onu belki hayırlı görüyor ama onun için şer.

ADNAN OKTAR: Tabii, onu çok faydalı görüyor tabii, Allah bak diyor ki, “...Olur ki sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir.” diyor. “Allah bilir, siz bilmezsiniz.” Ebcedine bakıyoruz, 2010 yılını veriyor. Evet, 2010. Yani bir tane, iki tane, üç tane, dört tane değil, evet.

 


Bakara Suresi, 129. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 7 Mayıs 2013 tarihli sohbetinden Bakara Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi gönder.” Bu da 1979. Bakara Suresi, 129. Peş peşe bakın, Bakara Suresi’nde. “Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi,” bir Mehdi, “gönder.” 1979. Bunu anlamazdan gelenler, Darwinizmi de anlamazdan geliyorlar, Darwinizmin çöktüğünü, materyalizmin çöktüğünü de anlamazdan geliyorlar. Anlamazdan gelme çok yaygın. “Rabbimiz, içlerinden onlara bir elçi gönder.” (Bakara Suresi, 129) Bakın, “içlerinden bir Mehdi gönder.” O kavimden, o topluluktan. “İçlerinden onlara bir elçi,” bir Mehdi “gönder.”

Ayetin devamında, “onlara ayetlerini okusun.” “Yeni bir kitap insin” demiyor burada, “kitabı ve hikmeti öğretsin.” Mevcut olan kitabı ve hikmeti öğretsin. Peygamberimiz (s.a.v)’e bakıyor ayet ama Hz. Mehdi (a.s)’a bakan yönüyle de o şekilde. “Ve onları arındırsın.” Arınma ne demek; fuzuli fazlalıklar vardır; arınır, saf hale gelir. Hz. Mehdi (a.s) ne yapacak? Arındıracak. Nasıl arındıracak? Yobazların hurafelerini Müslümanların üzerinden aşağı dökecek. O pislikleri dökecek. Dini konuları tenzih ederim. Hurafeleri. Şeytanın oyunlarını Müslümanların üzerinden kaldıracak. Geriye ne kalıyor? Saf vahiy, inşaAllah. Şeytanın öğretileri için diyorum pislik diye. Yoksa Kuran-ı, imani olan sözleri tenzih ediyorum.