Kasas Suresi, 75-76 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 12 Mart 2010 tarihli röportajından Kasas Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytan’dan Allah’a sığınırım: “Her ümmetten bir şahit ayırıp çıkardık da”, ahirette. Ahirette her ümmetten bir şahit Allah çıkaracağız diyor. “Kesin kanıt, burhanınız getirin dedik. Artık öğrenmiş oldular ki hak gerçekten Allah’ındır. Uydurdukları kendisinden uzaklaşıp kaybolmuşlardır." Kesin kanıt burhan istiyor Allah. İşte bu aynı zamanda bilimselliktir. Değil mi? Burhanla delille konuşmak. “Gerçek şu ki Karun Musa’nın kavmindendi”. Bak demin konuştuk bu Karun konusunu bugün yine karşımıza çıktı. MaşaAllah. Değil mi? ‘’Ancak onlara karşı azgınlaştı. Biz de onlara öyle bir hazine vermiştik ki anahtarları birlikte taşımaya güçlü bir topluluğa ağır geliyordu”. Mumların yani büyük bir ekip oranın malının mülkünün muhafazası için anahtarları işte oranın korunup kollanması için güçlü bir topluluğa ağır geliyordu diyor. “Hani kavmi ona demişti ki; şımararak sevinme çünkü Allah şımararak sevince kapılanları sevmez”. O da şımarmıştı. Dikkat edersen ne zaman bir konu açsam Kuran’da ilgili ayet çıkıyor. MaşaAllah. Yani bir, iki, on, yüz değil. Bizim çocuklar beni tanırlar. Yıllardan beri onlarla sohbet ederiz. Gece sohbetlerinde mesela bir konu sorarlar açıyoruz Kuran’ı mutlaka ilgili ayet çıkar.

ALTUĞ BERKER: Bu mucize Hocam. Altı bin küsur ayet var Hocam. Tam ilgili ayetin gelmesi.

ADNAN OKTAR: Ama yani yüzlerce kere iki kere, üç kere dört kere değil. O birden kapatıp açarım ve hemen ilgili ayet çıkar.

ALTUĞ BERKER: Allah’ın bize sıcak takibi olduğunu gösteriyor.

ADNAN OKTAR: Evet. Kuran’ın bir mucizesi bu. MaşaAllah.

 


Kasas Suresi, 76. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 5 Eylül 2010 tarihli röportajından Kasas Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Gerçek şu ki: Karun Musa’nın kavmindendi. Ancak onlara karşı azgınlaştı.” Birden münafıklığı tutuyor, kuduruyor Karun. Normalde Hz. Musa (a.s.)’ın kavminden. Onlarla beraber hareket ediyor. Sonra para hırsı, dünya hırsı, mal, mülk hırsı onu kudurtuyor ve Müslümanlığından ayrılıyor Karun. O devrin münafığı.  Bak “azgınlaştı” diyor, kuduruyor. Müslümanlara karşı tavır alıyor.

“Biz de ona öyle hazineler vermiştik ki, anahtarları birlikte taşımaya davranan güçlü bir topluluğa ağır geliyordu.” Bol miktarda da mal verdik diyor Allah.

“Hani kavmi ona demişti ki: şımararak sevinme çünkü Allah, şımararak sevince kapılanları sevmez.”Yani boş yere şımarıyorsun diyor. Çünkü şımarması, kudurması küfre dayandığı için. Küfre dayanmadan öyle şımarıp öyle cesaret gösteremez. Münafıkların cesaretinin sebebi de odur, küfürdür. Mesela Müslümanlara karşı böyle kabadayılık yapmalarının, azgınlaşmalarının, kafa tutmalarının kökeni küfürdür. Küfür olmasa, küfre sırtını dayamasa münafık öyle kudurabilir mi? Nasıl yapsın? Tahayyül dahi edemez. Tahayyül dahi edemez. Bakın münafığın ahlaksızlığının bir delili de budur. Gösterdiği çirkin cesaretinin tek sebebi küfürdür. Çünkü eğer Müslümanlarla karşılaşırsa diyecek ki; “bak benim arkamda küfür ordusu var, münafık ordusu var, ben onlara güveniyorum” diyecek. Siz Allah’a güveniyorsunuz ben de küfür ordusuna güveniyorum” diyecek değil mi? Normalde münafığın Müslümanlarla hiç ilgilenmemesi gerekir ama münafığın derdi günü Müslümanlardır, değil mi? Ana konusu odur. Gitsene küfre, gitsene delalete, gitsene tuğyana, satanistlerle uğraş, Darwinistlerle uğraş, materyalistlerle uğraş neden Müslümanlarla uğraşıyorsun? Ve bunlar koloni halinde yaşarlar, topluluklar halinde, topluluk kolonileri halinde ayrı ayrı fikirleri olur ama gruplar halinde, topluluk halinde yaşıyorlar. İt sürüsü gibi, değil mi? Mesela köpek sürüsü ayrı yaşar, mesela sırtlan sürüsü ayrı yaşar ama koloni halindeler, ayrılmazlar, inşaAllah.

 


Kasas Suresi, 76. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 31 Aralık 2010 tarihli röportajından Kasas Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Mesela Allah, Karun’a da mal veriyor, biliyorsunuz zenginlik veriyor. “Hatta büyük bir topluluk o anahtarları taşıyor”. Onlara zor geliyordur yani o kadar güç. “Onun muhasebesini yapan, onun kontrolünü yapan büyük bir topluluk vardı. Allah malıyla beraber hepsini batırdım” diyor. Allah’ın kurduğu tuzaktır bu yani mal verilmesi, sonra elinden alması bir tuzaktır. Allah’ın sistemidir. Bu Allah’ın sünnetullahı.

MEHMET TANRISEVER: Elhamdülillah. Vallahi büyük bir moral oldu bana şimdi bunları duymak.

ADNAN OKTAR: Allah’ın sünnetullahıdır. Zaten imtihan bunun üstüne oluyor. Bunu çok kapsamlı Kuran’da açıklamıştır, Allah. “Mallar, oğullar, kantar kantar altına karşı insanda bir sevgi kılındı kalplerde” diyor, Allah. Fakat imtihan vesilesi olarak söylüyor, Cenab-ı Allah. Hatta yolda gelirken ben çocuklara söyledim ayeti. Konuştuk beraber. Bak "eşleriniz, çocuklarınız, yarım kalmasından korktuğunuz ticaret, evleriniz, aşiretiniz”, uzun uzun Allah sayıyor. “Eğer Allah’tan, Resulünden ve Allah yolunda mücadeleden, cehd etmekten daha hayırlıysa bekleyin, belanızı vereceğim” diyor. Onun için buradan ne anlıyoruz biz? Allah demek ki insanlara eşler veriyor, mallar veriyor, çocuklar veriyor, aşiret ve çevre veriyor. Onları, imtihan için, çekecek, cezbedecek mallarla ve imkanlarla donatıyor. Bunun dışında bir imtihan yöntemi yok zaten. Allah’ın yaptığı imtihan yöntemidir bu. Bununla batırıyor ve bununla çökertiyor Allah. Bak, “sakın da yanlış anlamayın” diyor, Allah ayrıca. “Ben onlara mal veriyorum diye sakın yanlış anlamayın”. Bizi uyarıyor, müminleri. “Onların canının azap içinde çıkması için özel yapıyorum” diyor, Allah. Özel bir Allah’ın sünneti olduğunu söylüyor bunun.