Ankebut Suresi, 24-25 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 17 Eylül 2010 tarihli röportajından Ankebut Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınıyorum. Ankebut Suresi 24, “Bunun üzerine kavminin (İbrahim'e) cevabı yalnızca: "Onu öldürün ya da yakın" demek oldu” Hz. İbrahim (a.s.) diyor ki; “Bütün putlarınızı yıkacağım sizin”. “Bir tek” diyor “o büyük putunuza şimdilik usulen bir saygı göstereceğim ama o da bir taktiktir” diyor. “Onun boynuna baltayı asacağım” diyor. “Ona ellemeyeceğim” diyor. “Ama diğer bütün putlarınızı yerle bir ettim” diyor. O da Ledün İlmidir yani o putun bir tanesini bırakması. O onu yıkmayacak anlamına gelmez. Sadece ertelemiş oluyor. Geçici olarak ona nezaket gösteriyor.

Bak, “Bunun üzerine kavminin (İbrahim'e) cevabı yalnızca: "Onu öldürün ya da yakın" demek oldu” İşte Hz. Mehdi (a.s.)’a da yapılacak muamele budur. “Öldürün ya da yakın” diyecekler. “Böylece Allah onu ateşten kurtardı” Hz. Mehdi (a.s.)’a her türlü oyun oynanacak, her türlü ateşin içine atılacak, hepsinin de güler yüzle içinden çıkacak. Hatta diyor ki hadiste Peygamberimiz (s.a.v.), “Hz. Mehdi (a.s.)’ı yatırırlar” diyor deccal, “ortadan biçer” diyor deccal Hz. Mehdi’ (a.s.)’yi, “iki parçaya ayırır” diyor. “”Ne diyorsun şimdi?” der” diyor. “Bir de bakar ki” diyor “Hz. Mehdi (a.s.) yine toparlanmış, güleryüzle karşısına çıkar” diyor.

“Senin deccal olduğunu daha iyi anladım der” diyor. Hz. Mehdi (a.s.)’yi kardeşlerinden ayıracaklar, hapsedecekler, hapisten çıktığında güleryüzle karşılarına çıkacak, diyecek ki; “Deccal olduğunuzu daha iyi anladım, devam” diyecek, “Devam edeceğim” diyecek. “Vazgeçmiyorum” diyecek. Hadisin anlattığı anlam budur. Yani kardeşleriyle bir bütün çünkü. Şahs-ı maneviciler işte burada doğru. Şahs-ı manevi burada doğru, Hz. Mehdi (a.s.) ve talebeleri ve onlardan meydana gelen şahs-ı manevi,  o şahs-ı maneviyi bölmeye kalkacaklar. Hz. Mehdi (a.s.)’ı ayıracaklar, talebelerinden ayırmaya kalkacaktır. Hapsedecekler Hz. Mehdi (a.s.)’ı. Hz. Mehdi (a.s.) ne yapacak? Yeniden birleşiyor, çıkacak hapisten, yeniden çıkıyor. “Ama” diyor “güleryüzle çıkar” diyor hadiste güleryüzle. Başı önünde çıkmıyor. Hz. Mehdi (a.s.) baş eğmez. “Başı dik ve güleryüzle karşılayacak” diyor. “Senin” diyor “”Resulullah (s.a.v.)’in anlattığı deccal olduğuna daha iyi kanaatim geldi” diyecek” diyor. Vukuatla ispat etmiş çünkü net kanaatim geldi. Ve devam ederek “deccalin de artık, ona gücü yetmeyecek” diyor hadiste. İnşaAllah.

“Böylece Allah onu ateşten kurtardı. Şüphesiz bunda, iman eden bir kavim için ayetler vardır” Yani Ahir zamandaki Müslümanlar için de, Hz. Mehdi (a.s.) cemaati için de ayetler vardır diyor Allah. Yani deliller, anlamlar, işaretler, derinlikler vardır. “Düşünürseniz bulursunuz” diyor Allah. “Anlarsanız gereken bilgiyi almış olursunuz, değil mi? Şerh ederseniz, tefsir ederseniz, tefekkür ederseniz bu gerçekleri görmüş olursunuz” diyor Allah. “(İbrahim) Dedi ki: "Siz gerçekten, Allah'ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi-bağı olarak putları (ilahlar) edindiniz” Yani o devrin inancı da yine Allah'ı inkar üstüne kurulu. Yine Darwinist, materyalist. Her devirde Darwinist, materyalisttir. İbrahim devri de öyle. Tesadüfler sonucu olmuştur diyor canlılar. Putların onları yarattığına inanıyorlar. Yani maddenin maddeyi yarattığına inanıyorlar.

“Sonra kıyamet günü kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak.” Yani bu dünyada birbirinizi kolluyorsunuz ama diyor. Mesela münafıklar ailelerine düşkün olurlar. Neden? Çünkü para kaynağıdır. Para kaynağı. Miras kaynağıdır. Ona yiyecek sağlar. Üstünü başını yıkayacaktır. Yemek sağlayacaktır falan. Onun için çok ailesine düşkün olur münafıklar. Ayette diyor ya. Bak Resulullah'la savaş var. Mücadele cihat var. Sen ne istiyorsun? Ben ailemi kurtarmak istiyorum diyor.

Para kaynağını kurtarmak istiyorum diyor. Miras gelecek. Yiyecek gelecek. Üstünü başını değiştirecek. Değil mi? Bakanlar diyor ki, “adam ne kadar ince insan ya”, diyor. Bak “Resulullah”, diyor “savaşla teşvik ediyor”, diyor “cihada”. “Allah yolunda mücadeleye. O da”, diyor “ailesinin peşinde”, diyor. “Bu çocuk daha doğru”, diyor. “Bu insan daha doğru”, diyor. “Aferin”, diyor bak avanak. Münafık kafalılar da onu doğru buluyorlar. Peygamberi değil de onu doğru buluyorlar. Yani o ahmak, o alçağın ne amaçlı onu söylediğinin farkında değiller.

“Kısa bir yol olsaydı” diyor. “Çabuk alınacak bir netice olsaydı o münafıklar peşinizden gelirdi”, diyor peygamberimiz. Cenab-ı Allah ayette. Ama bak diyorlar ki yol uzun. Ve çabuk netice alınacak gibi değil. Paraya imkanı çabuk kavuşacak gibi değil. “Bana müsaade” diyor. “Tebliğ yap”, diyorsun. “Benim ailem daha önemli. Önce onu kurtarayım” diyor. Darphane gibi görüyor orayı. Yiyecek kaynağı gibi. Gören de dersin ne kadar düşkün ya. Ailesine maşaAllah diyor adamlar. Yani gaflet gözüyle bakanlar. Delalet gözüyle bakanlar.

Ahirette soruyorsun bu köpeklere. Annen, baban, kardeşlerin, bütün aşiretin hepsi cehenneme gitse ama sen kurtulsan bunu mu istersin? deniyor. Yoksa sen cehenneme gitsen hepsi kurtulsa onu mu istersin? Hepsi gitsin diyor ben kurtuldum diyor. Hani alçak çok seviyordun? Köpek. Hani seviyordun? Değil mi? Demek ki sen çıkarın derdiniz. Allah onu ispat ettiğini ahirette söylüyor. Yani tabii aynen bu kelimelerde de bu mantığı oluşturacaklarını söylüyor. Ben mealen söylüyorum.

Fidye olarak vermek isterler diyor. Yani hepsini gitsin hepsi helak olsun diyor ama ben kurtulayım diyor. Öyle kahpedir münafıklar. Bütün sistem çıkar üstüne kuruludur.

“Allah'ı bırakıp dünya hayatınızı aranızda bir sevgi bağı olarak putları ilahlar edindiniz.” Sevgi bağı olarak işte mesela ailesinin putlaştırıyor mesela dedim ama put yani ondan bir çıkar istediği için yoksa Allah rızası için sevmiş olsa zaten İstanbul dünya hakimiyetini ister itaati İslam ister şu asıl sevgi Allah'a sevilir anne baba da Allah rızası için sevilir. Allah için sevmedikten sonra anne babanın ne kıymeti var? Değil mi? Allah için sevilirse bir anlam var.

Bak “sonra kıyamet günü kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak.” Aa diyor aman ben bunu tanımam o da onu tanımam. Kavga ediyorlar. “Ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz.” O ona lanet ediyor. O ona lanet ediyor. Halbuki hepsi aynı kafada oluyorlar. “Barınma yeriniz ateştir, hiçbir yardımcınız da yoktur”, diyor Cenab-ı Allah.