Sayın Adnan Oktar'ın 18 Ocak 2010 tarihli röportajından Ali İmran Suresi ile ilgili açıklamalar.
OKTAR BABUNA: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever.” (Al-i İmran Suresi, 134)
OKTAR BABUNA: Siz daha önce bahsetmiştiniz Hocam, öfkeyi yenmenin önemini, öfkenin nelere sebep olduğunu inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Bir kere darlıkta infak etmiyor insanlar. Halbuki çok az parası varsa, 100 lirası varsa onun hiç olmazsa 5 lirasını vermesi lazım. Yani “param yok, ben zaten fakirim” olmaz, 5 lirasını olsun verecek. “Öfkelerini yenerler” mesela öfkelendi mi ağızlarından köpükler saçarak, kendilerini kaybederek sonuna kadar öfkeyi muhafaza edip geliştirmeye çalışıyorlar. Halbuki, öfkeyi yenmek farzdır. İnsan öfkelendiğinde hemen Allah’a sığınacak hatta Resulullah (s.a.v.) gidip bir abdest alın diyor, değil mi? Sakinleşecek. “İnsanlardaki haklarından bağışlama ile vazgeçenlerdir” yani illa ki intikam almak istiyorlar. Halbuki bağışlayıp vazgeçmek lazım, “haklısın, Allah razı olsun” deyip, eğer çok önemli helal-harama müteallik bir konu değilse bağışlama ile vazgeçmesi lazım. Haram bir konu ise de ayetle açıklayıp kendi haline bırakmak lazım. “Allah iyilik yapanları sever”; zaten kainatın yapısında Cenab-ı Allah bunu yaratmıştır. İyilik değil mi? İyilik zeminde sürekli olacak.
Sayın Adnan Oktar'ın 27 Aralık 2012 tarihli sohbetinden Al-i İmran Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Ali İmran 134. Şeytan’dan Allah’a sığınırım. “Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler,” az da olsa parası, Allah için hizmet ediyor. Benim canlarım öyle zaten. Fakir çoğu ama bayağı fedakarlık ediyorlar, “öfkelerini yenenler” insan öfkelenebilir. Boş bulunabilir, iradesini kullanıp yenecek, sakinleşecek. “Ne oluyorsun” diyecek kendine, sakin ol diyecek, “ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir.” Kendisi haklı bile olsa, intikam duymadan “tamam kardeşim” deyip, hırs yapmadan hakkından vazgeçmek. Mesela farz edelim, bir yerde parası var, ama adam o parayı onun hakkı olduğu halde o kazanmış. Normalde onun emeği geçmiş, “Tamam hadi senin olsun, helal olsun” diyor, inşaAllah. “Allah, iyilik yapanları sever.” Mühim olan bu, Allah’ın sevmesi.
139- “Eğer (gerçekten) iman etmişseniz, en üstün olan sizlersiniz.” 2016 tarihini veriyor ebcedi. Yani mutlaka dünya hakimi olursunuz. “En üstün” demek, bu. En üstün olunca adam nasıl siyasi yönden, sosyal yönden üstün olmaz? Çünkü Allah bir sınır koymadan “en üstün” diyor.
140- “Eğer bir yara aldıysanız, o kavme de benzeri bir yara değmiştir. İşte o günleri Biz onları insanlar arasında devrettirip dururuz.” Bir onlar yenilebilir, bir siz yenilebilirsiniz. Burada da bir mücadeleden bahsediyor zaten Cenabı-ı Allah. Mesela Darwinizm önce galip geldi ama şu an mağlup oldu. Allah mağlup eden. Müminleri vesile etti. “eğer (gerçekten) iman etmişseniz” üstün demiyor bakın, üstün değil, “en üstün olan sizlersiniz.” Mehdiyet’e bakan bir ayet; 2016, inşaAllah.
146- “Kendilerine isabet eden (güçlük ve mihnet)den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler” diyor Allah. Biz de mesela Darwinizme karşı ne gevşeklik gösterdik, ne boyun eğdik. Mücadele ettik ve Allah sonunda zafer verdi.
Sayın Adnan Oktar’ın 19 Mayıs 2014 tarihli sohbetinden öfkeyi yenmek ile ilgili ayetlerin açıklamaları.
ADNAN OKTAR: Allah “öfkelenmeyeceksiniz” demiyor. “Öfkeleneceksiniz ama öfkelendiğinizde onu tutup yenerseniz bu benim rızama uygun” diyor. Kuran ayetinde Allah açıkça söylüyor; “Onlar öfkelerini tutup yenenlerdir” (Ali İmran Suresi, 134) diyor. Öfkesini tutup yakalıyor bir kere ve yeniyor. Öfkesine mağlup olmuyor, öfkesi onu sürüklemiyor.
EBRU ALTAN: “…kötülüğe iyilikle karşılık verirler” diye bildiriliyor Allah, inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Evet. “Bir de bakarsın ki sana dost olmuşlardır” (Fussilet Suresi, 34) diyor. Kötülük yapıyor adam ona iyilikle karşılık veriyor “O, ona dost olmuştur” diyor, Allah. Allah’ın ayetlerine güvenmek müminin vasfıdır.
CEYLAN ÖZBUDAK: Ayetin tamamında Allah şu şekilde bildiriyor, inşaAllah; Şeytandan Allah’a sığınırım. “Onlar, varlıkta da yoklukta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlardaki haklarından bağışlama ile vazgeçenlerdir.” (Ali İmran Suresi, 134)
ADNAN OKTAR: Tabii, bağışlama ile. Bağışlayarak vazgeçiyor.
Sayın Adnan Oktar'ın 4 Haziran 2015 tarihli sohbetinden Kuran'da sevgi ile ilgili ayet açıklamaları.
KARTAL GÖKTAN: Allah Peygamberimiz (s.a.v.) için şu şekilde bildiriyor, Şeytandan Allah’a sığınırım. “Allah’tan bir rahmet olarak onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba katı yürekli olsaydın etrafından dağılır giderlerdi.”
ADNAN OKTAR: Şimdi oradaki anlatımı anlamıyorlar. “Halim davrandın” ne demek biliyor musunuz? “Sevgi dolu davrandı” demektir. Halim eşittir sevgidir. O kelimeyi oradan çıkaramıyorlar anlayamıyorlar. Mesela “Rahman ve Rahim” Sevgidir o. Bütün Kuran’ın amacı hep sevgiye yöneliktir. Allah korkusunun amacı sevgiye yöneliktir. Allah’tan korkan sevginin bütün zeminini hazırlamış olur. Allah’tan korkan kolayca sevilebilir ve sevebilir. Allah’tan korkmayan ne kolayca sevebilir ne de sevilebilir. Öyle bir yeteneği olmaz, gücü olmaz. Çünkü vefa yok, sadakat yok, sabır yok, affedicilik yok, yok oğlu yok.
Hamd etmek “Elhamdülillah” demek sevgidir. “Ya Rabbi Sana teşekkür ediyorum” diyor. Teşekkür ne demek? İçinde sevgi yoksa bu kelimenin bu anlayış bütün anlamını kaybediyor. Sevgi varsa anlamı tam olmuş oluyor. Ki var sevgi, anlamı da tam olmuş oluyor. “Ya Rabbi Sana şükür, Sana teşekkür ediyorum” ne demek? “Seni çok seviyorum” demek. “Sevgimi Sana ifade ediyorum” diyor, “mutluyum” diyor. “Mutluyum” ne demek? “Sevdiğim için mutluyum.” Mutluluk neden oluşur? Sevgiden dolayı oluşur. “Gözünüz aydın olsun” diyor mesela. Nedir? Sevgidir. “Selam” ne demek “selam?” Sevgidir. Selam çünkü bak “benden sana zarar gelmez, senden bana zarar gelmez.” O zaman nedir? “Ferah ve rahat ol.” Yani “mutlu ol.” “Mutlu ol” ne demek? “Sevinç içinde ol.” Sevinç içinde olmak ne demek? Sevgi dolu olmaktır. Durduk yere insan sevinç içinde olur mu? Bütün kelimelerin, konuşmaların kökenine bakın, hepsinin en dip noktasında sevgi yatar. Bütün Kuran’a bakın tamamına sevgi hakimdir. İncil’de mesela sevgi çok fazla işlenir, çok çok. Kuran sevginin zeminini hazırlar. İncil’de öyle değildir. Kuran Allah korkusuyla, Allah sevgisiyle, cehennem tehdidiyle sevginin zeminini çok sağlam bir yapıya oturtturur. İncil’de de doğrudan sevgi anlatılır. Tevrat’ta hem korku hem sevgi anlatılır.
OKTAR BABUNA: Allah korkusu için de “Allah’ın sevgisini kaybetmekten duyulan bir korku” demiştiniz inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Şimdi Allah korkusu zaten bütün sevginin ana yapısını oluşturuyor. Allah korkusundan dolayı sabrediyorsun, şefkatli oluyorsun, yardımsever oluyorsun, cömert oluyorsun Allah korkusundan. Bunlar bütün sevginin ana temelini oluşturuyor. Mesela hediye veriyorsun, fakirleri koruyorsun. Fakirleri korudun mu fakir ne yapar seni? Sever. İlk duyacağı duygu nedir? Sevgidir. Teşekkür ediyor mesela bir hediye alıyorsun teşekkür ediyor. Teşekkür nedir? Gözleri parlıyor. Neden? Sevgiden. Sana olan sevgisinden. Bir anda sana karşı sevgisi oluşur. “Hediyeleşin” diyor Peygamberimiz (s.a.v.) “karşılıklı sevgiyi arttırır” diyor. Amaç ne? Sevgi.
GÖKALP BARLAN: Bir ayette şöyle buyuruyor Yüce Rabbimiz, kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. “İnsanlardaki haklarından bağışlama ile vazgeçenlerdir.”
ADNAN OKTAR: Amaç ne? Yine sevgi. Bağışlıyorsun, affediyorsun sevginin önündeki bloğu kaldırıyorsun, sevginin önündeki duvarı kaldırıyorsun affettiğinde. Mesela diyor ki; “Affı tut. İyiliği emret, kötülerden yüz çevir.” Affettiğimizde ne oluyor? Sevginin önündeki engel kalkıyor sevgi birleşiyor birbiriyle. “Kötülerden yüz çevir.” Kötü insanın içini karartır, sevgiyi boğar. Yüz çevirdiğinde sevgiyi muhafaza etmiş olursun. “İyiliği emret.” İyiliği emrettiğinde ne olur? Sevgi artar. Sevgi gelişir. Tamamı sevgiye dayalıdır sistemin. Ama sen doğrudan sevgiyi sunarsan tam ortadan olaya girmiş olursun, güzelliğe girmiş olursun. Onun için doğrudan sevgiyi hedef alan bir anlatım, mantık ve ruh gerekiyor. Hangi ayeti açarsan aç hep sevgi amaçlıdır.
GÖKALP BARLAN: Bir ayette şöyle buyuruyor Yüce Rabbimiz, kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım. “Sen kötülüğe iyilikle karşılık ver. Bir de bakarsın ki seninle aranda düşmanlık olan kimse yakın bir dostun oluvermiş.”
ADNAN OKTAR: Dost ne demektir biliyor musunuz? Seven adama denir dost. Buradaki tek amaç sevgi. “Yakın dostun olur.” Dostun tek özelliği vardır sevmesidir. Adam sana niye dost olsun bunun dışında. Sevginin önündeki blok kalkmış oluyor adamı seviyorsun, o insanı seviyorsun. Bu kadar.
BÜLENT SEZGİN: Siz Ermenistan örneğini vermiştiniz. “Birleşelim diyoruz ama oradan birleşmeden toprak istemek olmaz” demiştiniz “sevgiyi göstermemek olur o.”
ADNAN OKTAR: Sevgi olmaz o. Diyor ki; “karşılıklı menfaat ilişkilerine dayalı.” Kardeşim o zaman egoistliğe dayalı diyorsun. Egoistliğe dayalı olduğunda sevgi olmaz.
Sayın Adnan Oktar'ın 6 Haziran 2015 tarihli sohbetinden Al-i İmran Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Evet, dinliyorum.
ENDER DABAN: Kuran’da Allah: “İnsanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz) geçenlerdir.” [Ali İmran Suresi, 134] Bağışlanmayla haklarından vazgeçenlerden bahsediyor Müslümanları örnek olarak.
ADNAN OKTAR: Bağışlama neye yarıyor? Sevgiye yarar. Çünkü bağışlama olmadığında, öfkelenirsin, küsersin, darılırsın bağlantıyı koparırsın. Ondan kopar, ondan kopar, ne yapıyor tek kalıyor. Bütün dünyanın başındaki felaket bu. Bu sefer de evde kedi-köpek besliyorlar, “tek dostum bu” diyor. Veyahut plastik köpeği oluyor onunla konuşuyor artık, kafayı çiziyor yani. Kediyle köpekle konuşanlar da var. Dertleşiyor, ona derdini anlatıyor falan, hayvan boş boş bakıyor ona yazık, yalanıyor falan o, orada bir şey buluyor onu yiyor, o sürekli derdini anlatıyor ona. Sevgi olmazsa öyle olur. Kuran’a uymazsan öyle olur.