Ali İmran Suresi, 169-173 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 6 Eylül 2012 tarihli röportajından Al-i İmran Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şehitlerimiz için Allah, bakın ayette ne diyor. Şeytandan Allah’a sığınırım. Ali İmran Sûresi 3/169; “Allah yolunda öldürülenleri sakın 'ölüler' saymayın.” Ne demek? Ölü diyemiyorsun, haram. Şehide “ölü” diyemezsin, diri. “Şehit” diyebilirsin. “Hayır, onlar, Rableri Katında diridirler, rızıklanmaktadırlar.” Cennet yiyeceklerinden yiyorlar.

3/170; Ali İmran 170.ayet. Şeytandan Allah’a sığınırım; “Allah'ın kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler.” Her türlü nimet. Sevinç içindeler. Buradaki kardeşlerimiz de ağlamanın peşinde oluyorlar. Bak, onlar sevinç içindeler. Madem onlar sevinç içinde aileler de sevinç içinde olacak. Vatandaşımız da sevinç içinde olacak. Onlar sevinirken sen ağlarsan bu ne anlama gelir? Çok anormal bir şey olmuş olur. Sevinecek bir şey var ki onlar seviniyorlar, değil mi? Onların sevindiğine biz de sevineceğiz. “Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki” henüz ulaşamayanlara müjdelemeyi istiyorlar cennetin nasıl güzel bir yer olduğunu. Yani “yaşadıkları yerin nasıl cennet gibi olduğunu müjdelemeyi isterler” diyor, gelecek olan şehitlere. “Onlara hiç bir korku yoktur,” dünyada var. Çekinecekleri ortamlar oluyor. Tabii Allah’tan başka kimseden korkmaz Müslüman da fakat korku ortamı var. Korkuyu yaşamaz Müslümanlar, ayrı. “Mahzun da olacak değillerdir” diyor, Allah.

171.ayette “Onlar, (şehitler) Allah'tan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah'ın mü'minlerin ecrini boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler.” Bak, “Onlar, (şehitler) Allah'tan bir nimeti bir fazlı (bolluğu)” bol cennetteki imkanlar. “ve gerçekten Allah'ın mü'minlerin ecrini” ecrini yani sevabını “boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler.” Söylüyor, insanların ağladığını görürse şehit ne der buna? Kendi sevinç içinde, neşe içinde gülüyor, eğleniyor, nimetlerden istifade ediyor şehitlik makamının nimetlerinden. Bakıyor, insanlar ağlıyor. Şimdi bu şehidin hoşuna mı gider, rahatsız mı eder? Rahatsız eder. Bu Müslümana yakışmaz, haramdır. O şehit annesinin yaptığı doğruydu. Gülüyordu annem, helal olsun. Çünkü şehit de gülüyordu, annesi de gülüyor, inşaAllah.

172.ayet “Kendilerine yara isabet ettikten sonra,” mesela bombalanıyor, yaralanıyor, mermi geliyor vücuduna yara alıyor, “Allah ve elçisinin çağrısına icabet edenler,” yani Kuran’a ve Resulullah (s.a.v)’in taleplerine icabet edenler, uyanlar, “içlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır.” Bu da gazilerden bahsediyor. “İçlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır.” Ama yara isabet ediyor. Bu da gazilik.

173.ayet “Onlar, kendilerine insanlar: ‘Size karşı insanlar topla(n)dılar,” teröristler, anarşistler, komünistler, Allahsızlar, kitapsızlar kimse artık, saldırmaya niyet edenler. Saldırmayanlar ayrı. Saldırmak isteyenler. “Artık onlardan korkun’” daha önce diyorlardı ya; “PKK ayaklanacak, şunu yapacak, bunu yapacak korkun” diyorlardı bize, anlatıyorlardı. Biz de “çektir git” diyorduk bu tiplere. “Artık onlardan korkun’ dedikleri halde imanları artanlar ve: ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir’ diyenlerdir.” Müslümanlar da “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” diyor, maşaAllah.

 


Ali Imran Suresi, 173. Ayetinin Tefsiri

(Münafıkların saldırısıyla Müslümanlar sevap alır)

 

ADNAN OKTAR: Şeytan’dan Allah’a sığınırım. Al-i İmran Suresi, 173, Müslümanlar diyor ki; “Onlar, kendilerine insanlar: “Size karşı insanlar topla(n)dılar, artık onlardan korkun” dedikleri halde imanları artanlar ve: “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” diyenlerdir. Mesela Müslüman da diyor ki; “...kendilerine insanlar: “Size karşı insanlar topla(n)dılar...” Ne demek? Mesela Mehdi (a.s) topluluğuna da, “size karşı insanlar toplandı” diyecekler, “siz kaç kişisiniz” “313 kişi”, size karşı toplananlar kaç kişi, 3 milyon kişi.” “313’e karşı, 3 milyon tane düşmanınız var” diyor. Müslümanlar, “ne yapalım?” diyorlar, “artık onlardan korkun” diyor. Korkmanın amacı ne? “Dağılın.” “Dedikleri halde imanları artanlar”, tabii bak bilerek, münafığın atağı ne yapıyormuş. Mümin’in imanını artırıyormuş.”İmanı artanlar ve Allah bize yeter. O ne güzel vekildir” diyenlerdir” diyor. Bu işte Müslümanların sevap kazanmasına, manevi makama yükselmesine sebep olduğunu bu ayet göstertiyor. Bak münafık saldırdığında, alçaklık yaptığında Müslüman’ın, ibadet vakti girmiş oluyor. Mesela sabah namazı ne zaman başlıyor? Güneş ufukta belirdikten sonar. Ne zamana kadar? Güneş doğuncaya kadar.

Münafığın ahlaksızlığa başlamasıyla, Müslüman’ın ibadeti başlıyor. Yani alçakca saldırısı başladığında, Müslüman’ın ibadeti başlamış oluyor o anda. Sevabın binlercesini almaya başlıyor, toplamaya başlıyor. Ne zamana da kadar? Münafık saldırısını durduruncaya kadar. Münafık saldırısını durdurduğunda, güneş doğmuş oluyor, artık o ibadetin vakti de geçmiş oluyor. O vakit içerisinde münafıkın saldırısıyla Müslüman sürekli ibadet sevabı almış oluyor. Yani sırf namazdan sevap alınmaz, sırf oruçtan sevap alınmaz. İnsanlar öyle zannediyorlar. Mesela münafık saldırısına karşı yapılan imani ataktan çok çok daha fazla sevap kazanılabilir. Cenab-ı Allah’ın dilemesiyle. Bak “onlardan korkun” denildikleri halde imanları artanlar ve: “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” diyenlerdir.” Ne diyor? Bir kere Allah’ın kendisine yeterli olduğunu biliyor. Münafık Allah’ın kendisine yeterli olduğunu bilmez.

Münafık kendi yaptığını zanneder. Müslümanla arada fark var. Müslüman her şeyi Allah’ın yaptığını bilir ve “Allah bana yeter” diyor. “O ne güzel vekildir.” Allah vekildir demiyor. Bak “O ne güzel vekildir” diyor. Allah’ın güzelliğiyle tesmiye ediyor ve onu övüyor. Allah’a karşı aşkını ifade ediyor, Allah’a karşı sevgisini ifade ediyor. “O ne güzel vekildir.” Değil mi vekildir diyebilir ama, “O ne güzel vekildir” diyor Allah için. Bu da gösteriyor ki, Mehdiyet’e karşı da insanlar toplanacaklar ve tehlikeli saldırılar olacak. Belki iftira edecekler Müslümanların üstüne, belki güvenlik güçlerini gönderecekler, belki başka toplulukları gönderecekler, aldatarak yanlış bilgilendirerek, bunu yapabilirler. Kuran buna işaret ediyor. Ama Müslüman böyle bir konumda etkilenmiyor. “Allah bize yeter diyor. O ne güzel vekildir” diyor.

 


Ali İmran Suresi, 173, 175 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 28 Ağustos 2010 tarihli röportajından Ali İmran Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Al-i İmran Suresi 175’te, “İşte bu şeytan” yani münafıklar, “ancak kendi dostlarını korkutur”. Yani zayıfsa, güç yönünden zayıfsa, psikolojik yönden zayıfsa, “onları korkutmaya gücü yeter” diyor, “korkutur” diyor. “Siz onlardan korkmayın, eğer mü’minlerseniz, Benden korkun” diyor Allah. Ama tabi münafık tek başına gelip böyle ortaya çıkmaz. Münafık bütün küfrü arkasına alır, diğer münafıkları arkasına alır. O yüzden bir güçmüş gibi görünür. Yani şahsi bir şeyi yoktur münafığın, bir gücü yoktur.

Hatta bak münafıkların bir karakteri olarak, Al-i İmran Suresi 173’te Allah, “Onlar, kendilerine insanlar: Size karşı insanlar topla(n)dılar”; kafirler, münafıklar, üç kağıtçılar, sahtekarlar, namussuzlar toplandılar. “artık onlardan korkun dedikleri halde imanları artanlar ve: ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir’ diyenlerdir” diyor. Müminlere bir etkisi olmuyor. Yani münafıklara bak, toplanmaya çok önem veriyorlar, görüyor musunuz? Tek başına karşısına çıktım demiyor, toplanarak hareket ediyor münafık. Ferdi de hareket eder ama münafığın asıl gücünü dayadığı bir nokta vardır, topluluk vardır, onlara dayandırır.

 


Ali İmran Suresi, 173, 175 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 14 Ekim 2010 tarihli röportajından Ali İmran Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Al-i İmran Suresi 175’te “İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur.” Yani münafıklarla bağlantıda oluyor Şeytan, bakın “...bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur” Mesela münafıkları korkutuyor, küfrü korkutur. “Siz onlardan korkmayın,...” Münafıklardan ve delaletten korkmayın, “...eğer mü'minlerseniz, Benden korkun.” Haramdır Müslümanın yani küfürden korkması haramdır.

Al-i İmran Suresi, 173. “Onlar –münafıklar,...” Müslümanlara diyor ki-, kendilerine insanlar: “Size karşı insanlar topla(n)dılar, artık onlardan korkun...” - Münafıkların hep derdi budur, Müslümanları korkutmaya çalışırlar, haber gönderirler, işte tutuklanacaksınız, hapsedileceksiniz, ezileceksiniz, biçileceksiniz, aleyhinize faaliyet yapacağız gibi ifadeleri olur. Bak, “Size karşı insanlar topla(n)dılar...”, münafıklar organize etme gücüne sahiptirler yani o yüzden şımarıklıkları oradan gelir yani küfre sırtlarını dayarlar onları organize ederler- “Size karşı insanlar topla(n)dılar, artık onlardan korkun...” - kendileri gibi zannettikleri için Müslümanların korkacağını zannediyorlar - ...dedikleri halde imanları artanlar ve: “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” diyenlerdir.” diyor Allah Müslümanlar için. (Al-i İmran Suresi, 173) Bak münafıklara verilen cevap bu: “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir.” diyorlar.

 


Ali İmran Suresi, 173. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 14 Aralık 2010 tarihli röportajından Ali İmran Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Al-i İmran Suresi, 173. Şeytan’dan Allah’a sığınırım.

“Onlar”, (Müslümanlar) diyor ki; “kendilerine insanlar, size karşı insanlar toplandılar, artık onlardan korkun” dedikleri halde imanları artar ve: “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” diyenlerdir.” Mesela Müslüman’da diyor ki; “kendilerine insanlar, size karşı topladı.” Ne demek mesela Mehdi (a.s) topluluğunda, “size karşı insanlar toplandı” diyecekler, “siz kaç kişisiniz” “313 kişi”, size karşı toplananlar kaç kişi, 3 milyon kişi.” “313’e karşı, 3 milyon tane düşmanınız var” diyor. Müslümanlar, “ne yapalım” diyorlar, artık onlardan korkun” diyor korkmanın amacı ne? Dağılın. “Dedikleri halde imanları artanlar”, tabii bak bilerek münafığın atağı ne yapıyormuş. Mümin’in imanını artırıyormuş. “İmanı artanlar ve Allah bize yeter. O ne güzel vekildir” diyenlerdir” diyor. Bu işte Müslümanlar’ın sevap kazanmasına, manevi makama yükselmesine sebep olduğunu bu ayet göstertiyor. Bak münafık saldırdığında, alçaklık yaptığında Müslüman’ın, ibadet vakti girmiş oluyor. Mesela sabah namazı ne zaman başlıyor? Güneş ufukta belirdikten sonar. Ne zamana kadar? Güneş doğuncaya kadar.

Münafığın ahlaksızlığa başlamasıyla, Müslüman’ın ibadeti başlıyor. Yani alçakça saldırısı başladığında, Müslüman’ın ibadeti başlamış oluyor o anda. Sevabın binlercesini almaya başlıyor, toplamaya başlıyor. Ne zamana da kadar? Münafık saldırısını durduruncaya kadar. Münafık saldırısını durdurduğunda, güneş doğmuş oluyor, artık o ibadetin vakti de geçmiş oluyor. O vakit içerisinde münafığın saldırısıyla Müslüman sürekli ibadet sevabı almış oluyor. Yani sırf namazdan sevap alınmaz, sırf oruçtan sevap alınmaz. İnsanlar öyle zannediyorlar. Mesela münafık saldırısına karşı yapılan imani ataktan çok çok daha fazla sevap kazanılabilir. Cenab-ı Allah’ın dilemesiyle. Bak “onlardan korkun” denildikleri halde imanları artanlar ve: “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” diyenlerdir.” Ne diyor? Bir kere Allah’ın kendisine yeterli olduğunu biliyor. Münafık Allah’ın kendisine yeterli olduğunu bilmez. Münafık kendi yaptığını zanneder. Müslümanla arada fark var.

Müslüman her şeyi Allah’ın yaptığını bilir ve “Allah bana yeter” diyor. “O ne güzel vekildir.” Allah vekildir demiyor. Bak “O ne güzel vekildir” diyor. Allah’ın güzelliğiyle tesmiye ediyor ve onu övüyor. Allah’a karşı aşkını ifade ediyor, Allah’a karşı sevgisini ifade ediyor. “O ne güzel vekildir.” Değil mi vekildir diyebilir ama, “O ne güzel vekildir” diyor Allah için. Bu da gösteriyor ki, Mehdiyet’e karşı da insanlar toplanacaklar ve tehlikeli saldırılar olacak. Belki iftira atacaklar Müslümanların üstüne, belki güvenlik güçlerini gönderecekler, belki başka toplulukları gönderecekler, aldatarak, yanlış bilgilendirerek, bunu yapabilirler. Kuran buna işret ediyor. Ama Müslüman böyle bir konumda etkilenmiyor. “Allah bize yeter” diyor. “O ne güzel vekildir” diyor.

 


Ali İmran Suresi, 173. Ayetinin Tefsiri

(Müslümanlar hiçbir tehditten etkilenmezler)

 

(SAYIN ADNAN OKTAR’IN A9 TV’DEKİ CANLI SOHBETİ (17 MAYIS 2012; 23:00))

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım: 3. Sure’nin 173. ayeti. “Onlar, kendilerine insanlar:” insanlar söylüyor Müslümanlara, “Size karşı insanlar topla(n)dılar,” aleyhinizde operasyon yapmak için, zarar vermek için, pislik yapmak için, münafığı, çakalı toplandı, “artık onlardan korkun’ dedikleri halde, imanları artanlar ve: ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir’ diyenlerdir” diyor. Bizler Hz. Mehdi (a.s) talebesiyiz, inşaAllah. Dolayısıyla öyle üfürümden, hoplamadan, zıplamadan hiç etkilenmeyiz. Şehit olmayı en büyük şeref sayarız, gazi olmayı en büyük şeref sayarız. Hapsedilmeyi onur görürüz, Medrese-i Yusufiye olarak görürüz. İşkenceyi onur sayarız.

 


Ali İmran Suresi, 173. Ayetinin Tefsiri

(Tüm insanlar karşıt olarak toplansalar da tevekkül eden Müslüman’a Allah yeter)

 

(SAYIN ADNAN OKTAR’IN A9 TV’DEKİ CANLI SOHBETİ (6 EYLÜL 2012; 18:00))

ADNAN OKTAR: “Onlar, kendilerine insanlar: ‘Size karşı insanlar topla(n)dılar,” Teröristler, anarşistler, komünistler, Allahsızlar, Kitapsızlar kimse artık saldırmaya niyet edenler. Saldırmayanlar ayrı. Saldırmak isteyenler. “Artık onlardan korkun’” Daha önce diyorlardı ya; PKK ayaklanacak, şunu yapacak bunu yapacak, korkun diyorlardı, anlatıyorlardı. Biz de gereken cevabı veriyorduk bu tiplere. “Artık onlardan korkun’ dedikleri halde imanları artanlar ve: ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir’ diyenlerdir.” Müslümanlar da, “Allah bize yeter, O ne güzel vekildir” diyor, maşaAllah.