Sayın Adnan Oktar'ın 26 Ekim 2010 tarihli röportajından Fatır Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Açtım, Fatır Suresi çıktı. 24. ayet; “Şüphesiz” diyor Cenab-ı Allah, şeytandan Allah’a sığınırım; “Biz seni, hak ile bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, içinde bir uyarıcı gelip-geçmiş olmasın.” Bak, “Şüphesiz Biz seni, hak ile bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet yoktur ki, içinde bir uyarıcı gelip-geçmiş olmasın.” Bediüzzaman’ın, Üstad’ın talebeleri, o devirde Kuran’dan ebced çalışmaları yapıyorlar. Bediüzzaman da tasdik ettiği bir çalışma, inşaAllah. Mesela bak; “Şüphesiz Biz seni, hak ile bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.” 1983 yılını veriyor.
OKTAR BABUNA: MaşaAllah Hocam.
ADNAN OKTAR: “Hiçbir ümmet yoktur ki, içinde bir uyarıcı gelip-geçmiş olmasın.” O da 2026 tarihini veriyor.
OKTAR BABUNA: MaşaAllah, elhamdülillah.
ADNAN OKTAR: Dünya hakimiyeti tarihini veriyor. Birinci ayet, bak; “Şüphesiz Biz seni, hak ile bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik.” 1983 tarihini veriyor. “Hiçbir ümmet yoktur ki, içinde bir uyarıcı gelip-geçmiş olmasın.” O da 2026 tarihini veriyor. “Eğer seni yalanlıyorlarsa” diyor Cenab-ı Allah, “senden öncekiler de yalanlandı.” Demek ki o devirlerde de Mehdiler istenmemiş. O devirlerde de Allah’ın elçilerine karşı bir öfke olmuş. Adamların sistemlerini yıkacağı için anlamazdan gelmişler. Hz. İsa (a.s.)’nın vefatından sonra, mesela Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in gelmesini adamlar hazmedemediler, kabul edemediler. “Yok öyle bir şey” dediler, Hıristiyanlar; “nereden çıkarıyorsunuz?” dediler. Şimdi de aynı konum meydana geldi. Bak Peygamber müjdeliyor. “Gelecek” diyor. Mehdi (a.s.)’nin vaktini, zamanını da bildiriyor. Adamlar; “yok öyle bir şey” diyor. Hz Musa (a.s.) zamanında da öyle oldu. Hz. İbrahim (a.s.)’de, hep böyledir. Bak, Allah ona dikkat çekiyor; “Eğer seni yalanlıyorlarsa, senden öncekiler de yalanlandı.”Bu şaşmaz bir kanun. Hep üçkağıtçılar bunu yapmışlar. “Elçileri ise; kendilerine apaçık ayetler, sahifeler ve aydınlatıcı kitaplar getirmişlerdi. Sonra Ben de o inkar edenleri yakalayıverdim. Beni inkarları nasıl oldu (onlar gördüler.)” Tabii, bir kısmı da cahilliğinden yapıyor, bir kısmı üçkağıtçılığından yapar; bir kısmı itliğinden, çakallığından yapar, bir kısmı gaflete düştüğü için yapar, değişik.
"Kulları içinde ise” diyor Cenab-ı Allah, “Allah’tan ancak alim olanlar,” bilim adamları, “içleri titreyerek-korkar.”Neden? Genetiği inceliyor, astronomiyi inceliyor, Allah’a hayran oluyor. “Bilim adamlarında bu güç yüksektir” diyor Allah. Bak “Allah'tan ancak alim olanlar 'içleri titreyerek-korkar'. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır.” Yani “ilminin derecesine göre” Allah; “Allah’tan korkmaları artar” diyor. (Fatır Suresi, 28)
OKTAR BABUNA: İnşaAllah Hocam.
ADNAN OKTAR: “Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir. Derler ki: "Bizden hüznü giderip yok eden Allah'a hamd olsun; "” Şimdi millet hep üzülüyor, bir şeyler oluyor. Cennette, Ahirette hüzün yok. Üzülmeyi bilmiyor, yani ne olduğunu çıkaramıyor kafasında. Üzülme hiç üzerine gelmiyor. Burada sinek konsa üzülüyor. Mesela ne bileyim, çayının şekeri olmuyor o an yahut eksik oluyor, üzülüyor. Bakkala gidemediği için üzülüyor. Yüzünde bir kızarıklık oluyor, ona da üzülüyor. Bir ben çıkıyor bir yerinde, ona da üzülüyor, her şeye üzülüyor. “Derler ki: ‘Bizden hüznü giderip yok eden Allah’a hamdolsun. Şüphesiz Rabbimiz gerçekten bağışlayandır, şükrü ...
Sayın Adnan Oktar'ın 14 Aralık 2010 tarihli röportajından Fatır Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Doğru söylüyorsun tabii bilgi çok şey fark ettiriyor. Buna zaten Kuran ayetle, Cenab-ı Allah açıklama getiriyor. “Allah’tan ancak alim olanlar korkar” diyor. İlim sahibi olanlar, hakkıyla korkan onlar oluyorlar. İlim sahibi olanlar yani bilimle uğraşanlar. Mesela genetiği inceleyen bir insan, fizikçi, çok detaylı Allah’ın sanatını, grift yönlerini gören bir insanın Allah’tan korkusu şiddetli oluyor. Ama tabii Allah korkusu insanların ateşten korkusu gibi, bir silahtan korkusu gibi veyahut kurttan korkusu gibi değil. Allah korkusunda aşk vardır. Yani sevdiğini darıltmamaya yönelik bir derinliği vardır.
NADİDE SULTAN: Çok güzel işte bu herhalde hassas nokta. Sevgiyi kaybetmekten korkmak.
ADNAN OKTAR: Evet yani Cehennem’den yanmanın çok daha üstündedir o, Allah’ı darıltmak. Yani onun acısı çok çok saha şiddetlidir, çok daha azap vericidir. Müslüman, Allah’ı darıltmaktan çok kaçınır. Onun üstünde durur. Tabii ki Cehennem azabından çekinir yani o bir terbiyedir, ruhumuzda güzellik meydana getirir. Ama mümin, muttaki, samimi bir insan hiçbir şekilde Cehennem’e gitmez. Yani samimi bir Müslüman Cehennem’e gitmez.
NADİDE SULTAN: Bende öyle düşünüyorum.
ADNAN OKTAR: Evet samimi Müslüman gitmez. Birde Allah’ın bize karşı ne kadar müşfik olduğunu, ne kadar sevgi dolu olduğunu, yarattıkları şeydeki intizam ve mükemmellikten de ayrıca görüyoruz. Mesela bir insanın hücresine girdiğimizde, hücre yapısına baktığımızda, kromozomlarını incelediğimizde, mesela kromozomlarda yanlış bir harf varsa onu özel olarak tespit edip, haber veren proteinler var yani ruh sahibi bir varlık. Ama proteinden oluşuyor. Proteinden bir insan var. Tek molekülden oluşmuş bir insan ve insan zekasının üstünde bir zekaya sahip. Çok çok yani insan zekasıyla kıyaslanmaz proteinin zekası. Çünkü hiçbir insan, küçültülse kromozomun içine girse, kromozomun içerisindeki o hatalı harfi bulamaz. Çünkü milyarlarca kitaptan oluşmuş bir kütüphane düşünün oradaki yanlış bir harfi bulacaksın. Karanlıkta bir insana “git bul” desen, nasıl bulsun? Bulamaz yani mümkün değil, kitlenmiş. Ama o protein eliyle koymuş gibi gidip buluyor ve haber veriyor. Adamlar da imar ediyorlar, eksiğin ne olduğunu biliyorlar. Alıp o eksiği, getirip oraya tak takıyor adam. Geliyor kontrol ediyor adam. Diyor ki; “tamam kapatabilirsiniz arkadaşlar” diyor. Diğer açan proteinler de fermuarı kapatıyorlar. “Hadi kapatıyoruz” diyorlar. “Bu tamirat tamam.” Ama bunu bir tane, iki tane, milyon kere yapmıyorlar. Saniyeler içerisinde, yıldırım hızıyla yapıyorlar vücut içerisinde. Bak Allah’ın sonsuz aklının tecellileri bunlar inşaAllah. Ama tabi bu derece detaylı incelenmediğinde bunları bir insan göremez yüzeysel baktığında. Ama yüzeysel baksa bile güvercinleri görse…
Sayın Adnan Oktar’ın 18 Mayıs 2014 tarihli sohbetinden Fatır Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Alim olup da Allah’a inanamayan adam olacağına ben inanmıyorum. Ayette diyor “İlim sahipleri Allah’tan korkar” (Fatır Suresi, 28) şeytandan Allah’a sığınırım. Cenab-ı Allah “ancak alimler” diyor, “ilim sahipleri Allah’tan korkar” gerçek anlamda.