Sayın Adnan Oktar'ın 2 Ocak 2010 tarihli röportajından Fatır Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Evet, Oktar Hocam devam et sen.
OKTAR BABUNA: Kuran’da retina kelimesini oluşturan harfler geçiyor. Bakın, Şeytan’dan Allah’a sığınırım, bir ayette Allah şöyle buyuruyor: “Kötü olarak işledikleri kendisine çekici-süslü kılınıp da onu güzel gören mi (Allah katında kabul görecek)?" Bu Fatır Suresi’nin 8. ayeti. Kuran’da sadece burada retinayı oluşturan R, T, N, bakın Arapça’sını görüyorsunuz, işaretlenmiş durumda, bu harfler sadece burada geçiyor, retina kelimesini oluşturan harfler. Kuran’da retina kelimesini oluşturan harfler geçtiği bu ayette, ‘görmekten bahsedilmektedir. Bu da Kuran’ın ayrı mucizesi. Retinanın varlığı 1400 yıl önce kimse tarafından bilinmiyordu. 20. yüzyılda ortaya çıkan ve görmenin oluşturduğu sinir tabakası hakikaten. Sadece burada geçiyor ve sadece de bu ayette görmekten bahsediyor bu bir mucize.
ADNAN OKTAR: Ömer Çelakıl’ın kitaplarından mı aldın?
OKTAR BABUNA: Evet.
ADNAN OKTAR: O çocuk maşaAllah pek mübarek bir insan. Yani bayağı Allah ona imkan tanıyor, bayağı yetenekli.
Sayın Adnan Oktar'ın 25 Mayıs 2015 tarihli sohbetinden Fatır Suresi ile ilgili açıklamalar.
EMRE KUTLU: "Kötü olarak işledikleri kendisine çekici-süslü kılınıp da onu güzel gören mi (Allah katında kabul görecek)? Artık şüphesiz Allah, dilediğini saptırır, dilediğini hidayete eriştirir. Öyleyse, onlara karşı nefsin hasretlere kapılıp gitmesin. Gerçekten Allah, yaptıklarını bilendir."
ADNAN OKTAR: işte Darwinist oluyor. Bayağı kendinden emin. Ya "ben" diyor, "bilime uyuyorum sen inanca uyuyorsun", diyor. "Ben" diyor "en doğru olanı yapıyorum." Ya bilim sana çamurlu sudan tesadüfen insan oluyor diyorsa o bilim değil ki. O şeytani bir felsefe, nasıl inanıyorsun Buna sen ya? Delilin var mı? "delil mi yok", diyor. E nasıl bilim oluyor bu? Yaratılışın delili var ama paleontolojik deliller var. Hücrenin yapısına ait incelemeler. Bize bilimsel olarak sunulduğunda bunu görüyoruz. Tesadüfen asla olamayacağını göremiyoruz, görüyoruz. E senin delillerin, "delil nedir?" diyonuz. "Şu an delile ulaşamamış olmamız bunun bilimsel olmadığını göstertmez", diyor. Ya kardeşim yani zırva olur da bu derece zırva olur mu ya? Bilim demek delil demektir.
Delil olmayan bilim olur mu ya? E paleontolojik deliller, milyonlarca delil, yaratılışı göstertiyor. E biz ne diyoruz bir tane senin dediğin iddiayı destekleyecek delil getir 10 trilyon masanın üstüne koyacağım sana diyorum. Ya dedim, bak fotoğrafına da razı fotoğrafını getirin bir fotoğraf da yok diyor. "Ama bilim bir zaman gelecek bulacak", diyor. Ben de güneşi o zaman çayın içine limon olarak katıp değil mi? Karıştıracağım, içeceğim. Vay basit bu yani bilim şimdi bunu ispat edemiyor olabilir, ileride görürsün. Olur mu böyle mantık ya?
Akla bak sen yani. Bir de gayet sakin ya. Diyor tesadüfen yaratıldığını iddia ediyorsunuz diyoruz, "olur mu", diyor. "Öyle tesadüfen dermiyiz, öyle mantıksızlığa girer miyiz biz", diyor. ne nasıl oluyor o zaman? "tesadüfen oluyor", diyor. "Evet yani rastlantı diyor, tesadüfi demeyelim buna da", diyor "rastlantı diyelim", diyor. dalga mı geçiyorsun sen? Aynı şeyi söylüyorsun ya aklı başına.