Nefs İle İlgili Ayetlerin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar’ın 31 Mayıs 2014 tarihli sohbetinden nefs ile ilgili ayetlerin açıklamaları.

 

ADNAN OKTAR: Maide Suresi, 80, şeytandan Allah’a sığınırım. “Onlardan çoğunun inkara sapanlarla dostluklar kurduklarını görürsün.” Yani Allah’ı inkâr edenlerle “Kendileri için nefislerinin takdim ettiği şey ne kötüdür.” Ne takdir ediyor? Nefis. Nefse insanlar önem vermiyorlar. Hâlbuki nefis, insanın içine koyulmuş özel bir güç, negatif bir güç. Allah vermesin insanı delirtir. Cinayete sevk edebilir. İntihara sevk edebilir. Bütün bu felaketler, belalar nefsin etkisiyle oluyor. Hiçbir şey olmayacak zannediyor. Olur kardeşim, seni alır sürükler, boğar yani nefis. Bak diyor ki Cenab-ı Allah “(Yine de) Ben nefsimi temize çıkaramam.” Nefis hakkında olumlu çalışma yapılamaz. Temize çıkarılmaz nefis. “Çünkü gerçekten nefis, -Rabbimin kendisini esirgediği dışında- var gücüyle kötülüğü emredendir.” Yani kesintisiz, kötülüğü emreden bir güç, insanın ruhunda, aktif olarak hareket halinde. (Yusuf Suresi, 53)

“Nefse” nefsi yaratıyor Allah “ve ona 'bir düzen içinde biçim verene',” Allah nefse bir biçim veriyor, düzen veriyor. Şimdi de düzeni açıklıyor Cenab-ı Allah “Sonra ona fücurunu (sınır tanımaz günah ve kötülüğünü) ve ondan sakınmayı ilham edene (andolsun).” (Şems Suresi, 7-8) Bak önce nefse saldırgan, anormal, yanlış duyguları Allah veriyor. Ama ondan korunacak yolları da gösteriyor, Kuran’ın çizgisiyle. İmtihanın sistemi bunun üzerine oturuyor zaten. Nefsi son derece tehlikeli görüp, son derece uyanık ve dikkatli olmak gerekir, Allah’ın rızasının en çoğunu arayarak sürekli, Allah’ın rızasının en çoğunu arayarak. Her şeyde Allah’ın en çok rızası nedir? Onu arayacağız. Bak diyor ki Cenab-ı Allah. “Nefisler ise 'kıskançlığa” şeytandan Allah’a sığınırım “ve bencil tutkulara' hazır (elverişli) kılınmıştır.” (Nisa Suresi, 128) “Özel olarak yarattım” diyor Allah. Bak “kıskançlık ve bencilliğe” bu kıskançlık ve bencillik sonucunda nefis, anormal eylemler yaptırıyor vücuda. Hiçbir şey olmaz zannediyor. Olur. Oluyor. Çökertir adamı. Bu intihar edenlerin itici gücü nefistir. Onları delirtip intihara çekiyor. Cinayette de mesela, nefsine uyduğu için cinayet işliyor.

CEYLAN ÖZBUDAK: Ayette şeytandan Allah’a sığınırım, şu şekilde bildiriliyor. “Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi,” (Mü’minun Suresi, 106)

ADNAN OKTAR: İşte nefis onu mutsuz ediyor. Nefsi mesela onu karamsar olmaya, üzülmeye, işte bütün insanları kötü görmeye, kendini kötü görmeye itiyor. Sonra da intihar ediyor. Sevgisizliğe, şefkatsizliğe itiyor.

İmanın ona direnmek olduğunu söylemiştiniz Hocam.

ADNAN OKTAR: Tabii, iman Allah’ın verdiği bilgiyle ona direniyor, imanlı bir insan. Çünkü Allah zaten vahyediyor sürekli, doğrusunu vahyediyor. Bak “bir düzenle yarattım” diyor nefsi. “Hem doğruyu, hem eğriyi bilme gücüyle yarattım” diyor “siz doğruya, vicdanınıza uyacaksınız” diyor Allah “Kuran’a uyarak inşaAllah, samimiyetle uyacaksınız”.

ENDER DABAN: Hocam, bir ayette Allah şöyle buyuruyor. “Hayır; insan, kendi nefsine karşı bir basirettir. Kendi mazeretlerini ortaya atsa bile.” (Kıyamet Suresi, 14-15)

ADNAN OKTAR: İşte mazereti de ikinci, o negatif kısmı ona sunuyor. Genellikle de o mazeretlere insanlar inanıyor. Hatta cinayet işliyor diyor ki “pişman değilim” diyor. O nefsinin negatif olan kısmı, ona o bilgiyi veriyor. O da haberi bile yok, içinde öyle bir güç olduğundan. Kendi yapıyor zannediyor. Kendi kafasına göre hareket ediyor. Hâlbuki nefsini kontrolü altına alsa paşa gibi yaşayacak, kral gibi yaşayacak. Çok rahat eder.

GÖKALP BARLAN: Hz. Yusuf (a.s.) için de Hocam, kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım “Andolsun kadın onu arzulamıştı, -eğer Rabbinin (zinayı yasaklayan) kesin kanıt (burhan)ını görmeseydi- o da (Yusuf da) onu arzulamıştı. (Yusuf Suresi, 24) buyuruyor Allah.

ADNAN OKTAR: Tabii vicdanen kanaat getirip yapmıyor.

Bakın “Kitap Ehlinden çoğu,” şeytandan Allah’a sığınırım “kendilerine gerçek (hak) apaçık belli olduktan sonra, nefislerini (kuşatan) kıskançlıktan dolayı, imanınızdan sonra sizi inkara döndürmek arzusunu duydular.” (Bakara Suresi, 109) bakıyor ki İslam Din’i, Hıristiyanlık da mükemmel, cennet, cehennem her şey mükemmel, ibadetler mükemmel, Allah’ı anlatım mükemmel. Ağırına gidiyor. Bu sefer Müslüman’ı Müslümanlıktan çıkarmak için uğraşıyor. Neden? “nefislerini (kuşatan) kıskançlıktan dolayı,” diyor. Musevi oluyor, bakıyor Müslümanlık mükemmel. Tevrat’ta bulamadığı her türlü mükemmelliği bulmuş. Kusursuz bir anlatım var. Kalbinde hiçbir sıkıntı meydana getirmiyor. Her şey mükemmel, doğru ağırına gidiyor. Hepsi için demiyor tabii Kuran. Bir kısım Hıristiyanlar, bir kısmım Museviler. Haset ve kıskançlık duygusu içinde bunu yapıyorlar.

 

Bak “Hayır;” diyor Cenab-ı Allah “insan, kendi nefsine karşı bir basirettir.” (Kıyamet Suresi, 14) Yani kendi nefsine karşı bir bilgisi var. “Ona karşı ne yapacağını bilir” diyor Allah, “onlara nefislerine ilişkin açık ve etkileyici söz söyle.” (Nisa Suresi, 63) nefse hemen ikna olmuyor. Onun için ‘açık ve etkileyici’ söylemesi gerekiyor, hem Kuran’a dayalı, hem samimi, hem tam kavrayacağı gibi bir bilgi vermek lazım. Düşmanı fark edemiyor, içindeki düşmanı. Hâlbuki her türlü negatif bilgiyle donatılmış nefis. Bilmediği için ona kapılıyor. Yani bütün bu rezaletlerin kökeninde bu vardır.

“Her nefis, kazandıklarına karşılık bir rehinedir.” (Müddesir Suresi, 38) insanlara rehine olarak veriliyor nefis. Geçici bir süre.

Bak diyor ki ahrette, Cenab-ı Allah. “bugün nefsin hesap sorucu olarak sana yeter.” (İsra Suresi, 14) çünkü nefse iki türlü bilgi de verilmiş. Hem negatif, hem pozitif bilgi verilmiş. O pozitif bilgi devreye giriyor ahrette. “Her şeyin doğrusunu ben sana söyledim” diyor “anlattım.” O günü hatırlatıyor ona. Doğru bilgi gelmiş “ama uymadın” diyor. “Yanlış olan bilgiye uydun. Yanlış olduğunu bildiğin halde”

CEYLAN ÖZBUDAK: Hocam, Allah bir ayette şöyle buyuruyor, şeytandan Allah’a sığınırım “İş hükme bağlanıp-bitince, şeytan der ki: “Doğrusu, Allah, size gerçek olan va'di va'detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim. Benim size karşı zorlayıcı bir gücüm yoktu, yalnızca sizi çağırdım, siz de bana icabet ettiniz. Öyleyse beni kınamayın, siz kendinizi kınayın.” (İbrahim Suresi, 22)

ADNAN OKTAR: “İşte orada, her nefis önceden yaptıklarıyla imtihana çekilmiş olacak” (Yunus Suresi, 30)

“Her bir nefsin hayırdan yaptıklarını hazır bulduğu ve her ne kötülük işlediyse onunla kendisi arasında uzak bir mesafe olmasını istediği o günü (düşünün).” Mesela hayır olarak yaptıkları da yanında ama nefsine uyup, negatif kısma uyup yaptıkları da görülüyor, ondan da uzak kalmak istiyor, onu görmek istemiyor. Ama lehine yaptıklarını, iyi yaptıklarını görmek istiyor. Hâlbuki istese yapılmaz.

Mesela bak bazı dangalaklar pis pis yazılar yazıyorlar, suratı da berbat. Bunlar it gibi sokakta sürtüyorlar. Orada ne buluyorsa bir yerde bir yiyor. Bulamazsa bir şeyi hırsızlık çalıyor. Nerede bulursa uyuyor. Her türlü suça yatkın böyle it kopuk takımı. Elinde bir bilgisayar; o bilgisayar da çalıntı oluyor bunların. Akşama kadar pislik peşinde mikrop gibi yaşıyor bu nasıl bir durumdur ben anlamıyorum. Bedeni bunu nasıl kaldırıyor ben buna da şaşıyorum.