Sayın Adnan Oktar'ın 27 Aralık 2016 tarihli sohbetinden Nisa Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR:Allah'ın Resulü Hak Peygamber'dir. Bir Hristiyan İsa Mesih'e inanacak. İncil'e uyabilir. Allah'ın birliğine inanmak şartıyla. Fakat Resulullah'a yalancı dediğinde küfre gider. Bir Musevi Tevrat'a uyabilir. Tevrat'a göre yaşayabilir. Ama Allah'ın Resulüne yalancı dediğinde küfre gider. Küfür içinde olur. Yalancı diyemez. Ne diyecek? Bu insan yalancı değil diyecek. Yani en az böyle diyebilir. Bu insanın yalancı olduğu iddia edenleri kabul etmiyoruz diyecek.
Nisa suresi 150. “Allah'ı ve elçilerini tanımayıp inkar eden. Allah'ı ve elçilerini tanımayıp inkar eden. Allah ile elçilerini arasına ayırmak isteyen”. Mesela şunu kabul ederim, bunu kabul etmem diyen. “Bazısına inanırız, bazısını tanımayız diyen. Ve bu ikisi arasında bir yol tutmak isteyenler”, Nisa suresi, 150'de, şeytandan Allah'a sığınırım. “İşte bunlar gerçekten kafir olanlardır. Kafirlere aşağılatıcı bir azap hazırlamışızdır”. diyor Allah. “Kafirlere aşağılatıcı bir azap hazırlamışızdır”. Nisa suresi 151. Onun için peygamberimizi de kabul edecek. Mesela İsa Mesih'i kabul etmiyor veyahut. Ben Musevi’yim diyor. Ama İsa Mesih bir peygamber. Kabul edeceksin. Ya Musevi olamazsın kabul etmezsen. Hz. Muhammed'i de kabul edeceksin. Ama teslisi onu kabul etmem.
Ama Müslüman bak İsa Mesih'in peygamber olduğunu kabul ediyorsa sen de bir Müslümana yalancı diyemediğine göre ona inanmak durumundasın. Çünkü Müslümanın şahitliğini kabul ediyor Museviler. Gerçi yalan söylüyor diyemiyor. Şahitliğini kabul ediyor. E o zaman şahit işte Müslüman diyor. İsa Mesih peygamber diyor. Kabul edecek. Hz. Muhammed peygamber diyor. Kabul edecek. E şirk Müslüman kabul etmiyor ki şirki. Yani üçleme teslisi kabul etmiyor zaten.