Sayın Adnan Oktar'ın 11 Kasım 2012 tarihli sohbetinden Nisa Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Nisa Suresi 76’da, Cenab-ı Allah diyor ki, şeytandan Allah’a sığınırım; “İman edenler Allah yolunda savaşırlar (mücadele derler)” Neymiş? Sırf namaz değil. Allah yolunda mücadele ediyorlar, ömür boyu. “İnkar edenler ise tağut (deccal) yolunda savaşırlar.” Mücadele ederler, gayret ederler. Deccaliyeti hakim etmek için mücadele ederler. “Öyleyse şeytanın dostlarıyla (mücadele edin) savaşın” diyor Allah, gayret edin, mücadele edin; ilimle, irfanla. “Hiç şüphesiz, şeytanın hileli-düzeni pek zayıftır.” Nasıl? Darwinizmi görüyorsunuz, son derece güçsüz, gayet kolay ilimle, irfanla etkisiz hale getirebiliyoruz. Çünkü şeytan dalga geçiyor insanlarla. ‘Siz tesadüfler sonucu çamurdan oluştunuz’ diyor. ‘İlk atanız mikrop’ diyor. Adam, ‘hakikaten doğru söylüyor’ diyor.
“İsa, Eyüp, Yunus ve Harun.” Ne güzel Peygamber isimleri. Acayip hoşuma gidiyor, bu ayet olarak okunduğunda. Mesela Yakup, çok güzel. Davut.
165- Şeytandan Allah’a sığınırım; Elçiler; müjdeciler ve uyarıcılar olarak (gönderildi). Öyle ki elçilerden sonra insanların Allah'a karşı (savunacak) delilleri olmasın” diye gönderdim diyor Allah. Sonra benim haberim yoktu, bilmiyordum, etmiyorum demeyin diyor, Allah. Onun için özellikle gönderdim diyor, Allah.
157- “Ve: ‘Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük’ demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa” İsa Mesih’i, İsa İbni Meryem’i, “onu öldürmediler” diyor Allah, “ve onu asmadılar.” Ma salebe diyor Allah, asmadılar. “Ama onlara (onun) benzeri gösterildi.” Onun gibi bir insan gösterildi diyor Cenab-ı Allah. Bir tek Hz. İsa Mesih (a.s) için geçiyor bu ayet. Bütün peygamberlere Allah “öldü” diyor. Bir tek Hz. İsa Mesih (a.s) için. “Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiç bir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler.” Ma katelehu diyor Allah, katletmediler. Bir daha vurguluyor. Sırf Hz. İsa Mesih (a.s)’a ait bir özelliktir.
Allah yemin ediyor; 159- “Andolsun, Kitap ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur.” Hepsi iman edecektir diyor Allah. Ancak Hz. İsa Mesih (a.s)’ın inişiyle olur bu, inşaAllah. “Kıyamet günü, o da onların aleyhine şahid olacaktır.” Hz. İsa Mesih (a.s). Hepsi toplandığında, hepsine şahit oluyor.
Hz. Mehdi (a.s)’ı aşağı yukarı tahmin ediyoruz. İstanbul’da, Türkiye’de yeri belli. Fakat Hz. Mesih (a.s) kendini çok iyi gizliyor, göremiyoruz. Şu ana kadar göremedik. Fakat Hz. Mehdi (a.s) belli oluyor kokusundan, alametlerinden belli oluyor. Ne kadar çırpınırsa çırpınsınlar, belli oluyor. Alametler çok yoğun. Bir tane, iki tane değil, çok büyük mucize. Ben Mehdiyet’in böyle zuhur edeceğini bilmiyordum. Bir alamet olur, iki olur, üç olur, dört olur, beş olur, on olur, yirmi olur. Üç yüz alamet olur mu? MaşaAllah. İnce ince, en ince detayına kadar. “Kaşı şöyle, gözü böyle, şurada çıkacak, burada çıkacak, böyle olacak.” Çok büyük mucize. Resulullah (s.a.v)’in mucizelerini saklamasınlar.
Sayın Adnan Oktar'ın 9 Ocak 2010 tarihli röportajından Nisa Suresi ile ilgili açıklamalar.
OKTAR BABUNA: İnşaAllah. Hz. İsa (a.s)’ın ikinci kez gelişi ile ilgili olan ayetler. Ayette Hz. İsa (a.s)’ın ölmediği ve öldürülmediği bildirilmektedir. Şeytandan Allah’a sığınırım. Nisa Suresi 157: “Ve: “Biz Allah’ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük (katelna)” demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler...” Bu kelimenin Arapça’sı “ma katelehu”. “...ve onu asmadılar (ma salebe). Ama onlara (onun) benzeri gösterildi (şubbihe)”. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler (ma kateluhu).
ADNAN OKTAR: Şimdi şöyle oluyor: Hz. İsa (a.s)’nın talebeleri var. 12 kadar talebesi var. Bir de 13. bir talebesi daha var. Roma döneminde Hz. İsa (a.s)’ın bulunduğu evi de ihbar ediyorlar. Şu evde diyorlar. Zaten bir idam kararı var Hz. İsa (a.s)’a yönelik. Yakalamak için o devrin polisi, asker yani geliyor eve baskın yapıyorlar. O muhbir olan şahıs. O 13. münafık olan talebesi. İçlerinde münafık o. İhbar için evin içerisine giriyor önden. Yani arkasından da Romalı askerler giriyorlar. Hz. İsa (a.s)’ın girdiği odaya yöneliyor. Odaya giriyor. O anda Hz. İsa (a.s) göğe alındı işte. Yani zaman ve mekanın dışına çıkarıldı. O da dışarıya çıkıyor Hz. İsa (a.s)’ı ararken. Askerler nerede İsa (a.s) diyorlar? Adamlar İsa (a.s) yok deyince bu zaten İsa (a.s) diyorlar. Benziyor zaten İsa (a.s)’a çünkü. Allah daha da benzetildi diyor ayette. Daha da benzettim diyor. Zaten benziyor, daha da benzetiyor Allah. Onu İsa (a.s) diye yakalıyorlar. O bağırıyor zaten. Ben İsa (a.s) değilim diyor. Ama yani adamlar kesin inanmıyorlar. Başka kimse yok ki diyorlar yani. Buraya girdiğine göre, yani başka da bir adam olmadığına göre... Yani muhbire de benzemiyor adam. Allah “değiştirdim” diyor yüzünü diyor.
Onu Hz. İsa (a.s) diye yakalıyorlar. Hatta son olarak “Elohi, Elohi” diyor. “Beni niye bıraktın?” diyor. Peygamberler böyle bir söz söylemezler. Çarmıha gerilmiştir. Bağıra bağıra ölmüştür çarmıhta. O Allah’ın ona verdiği bir belaydı. Allah “Seni onların içinden...” diyor “...tahir kıldım”. Seni Katıma aldım diyor Allah. Göğe aldım seni diyor. Yani zaman ve mekanın içindeki bir anda zaman ve mekanın dışında çıkmıştır. Şimdi yeniden zamanın ve mekanın içerisine bırakılacak. Alırken Allah onu baygın halde almıştır Hz. İsa (a.s)’ı. Uyku halinde almıştır. Onun için ona “teveffeni” deniyor. Yani biz uykudayken de o durumda oluyoruz. Vefat etmiş oluyoruz. Yani bir nevi ölüm halinde oluyoruz. Kuran ayeti var. İnsanlar uykudayken ölürler diyor Allah. O da ölü gibi yani “teveffeni”. Böyle baygın halde alınmıştır. Göğe alınmıştır. Allah yeniden şimdi onu zaman ve mekan içerisine sokacak. Geldiği vakit yine uyur halde bırakılacak. Yani baygın halde, uyur halde. Kalkacak. Kalktığında geçmişini hatırlamayacak. Yani geçmişini bilirse imtihan kalkar çünkü. Yani geçmişini bilmeyen, hafızasını kaybetmiş bir insan olarak kalkacak. Bir Müslümanlığı andıran Hıristiyan topluluğu içine gelecek diyor Bediüzzaman. Onlar da ilk başta tabii kıyafetinden, görünümünden şüphelenecekler.
Yani bir olağanüstülük olduğunu anlayacaklar. Zamanla onun Hz. İsa (a.s) olduğunu anlayacaklar. Yani zaten görünüşünden anlaşılıyor. Bir fevkaladelik olduğunu bilecekler. Zamanla hem o yabancı dilleri öğrenecek. O hafız yani. Ezber gücü çok kuvvetli olur Peygamberlerin. Kuran’ı, Tevrat’ı, İncil’i öğrenecek fakat Kuran’ın hak olduğunu anlayacak. Bakar bakmaz anlar zaten. Kuran’a tabi olacak. Oradan o Hristiyan topluluğu da. O cemaati de, onları da Müslüman yapacak. Kuran’a tabi edecek. O gizli toplulukla bütün Hıristiyan alemini İslam’a bağlayacak. İnşaAllah. Yani gizli bir faaliyeti olacak. O yüzden Hz. İsa (a.s) gelmiş de olabilir. Yani gizli bir faaliyet içinde olabilir şu an. Çünkü dünyadaki kilit noktadaki insanlara yöneleceğini anlıyoruz Said Nursi’nin izahlarından. Dünya liderlerin, önemli mesela askerlere, devlet. Mesela çok ünlü kilit noktadaki kişilere yöneleceği... Ta ileri aşamada Mehdi (a.s)’ın son faaliyetleri döneminde, yani iyice İslam dünyaya hakim olduğu dönemde de Hz. Mehdi (a.s)’la beraber namaz kılmak üzere yanına gelecek. Orada kendini tanıtacak. İlk defa Mehdi orada görecek Hz. İsa (a.s)’ı. Onun arkasından da birlikte dünyaya hakimiyetleri var. Bu okuduğu ayet de o. Kuran ayeti. Allah O’nu asmadılar ve öldürmediler diyor. Onlara öyle göstertildi diyor. Ve şüphe içindedirler diyor. Hakikaten öldürdük mü öldürmedik mi diye şüphe içindedirler diyor ayette.
Sayın Adnan Oktar'ın 8 Şubat 2010 tarihli röportajından Nisa Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Mesela bu ikinci ayet var hangisi?
ALTUĞ BERKER: Şeytandan Allah'a sığınırım. “Ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur”.
ADNAN OKTAR: Evet. İnşaAllah. “Andolsun kitap ehlinden ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü de o da onların üzerine şahit olacaktır”. Bakın. İnşaAllah. Kitap ehlinden, Musevilerden ve Hıristiyanlardan. “Ölmeden önce ona”, Hz. İsa'ya, “inanmayacak hiç kimse yoktur”, diyorlar. Ne anlamı gelir bu? Mesela dünyada şu an Hıristiyanlar var, Museviler var, Hz. İsa da gelmiş ve sağ. “Ölmeden önce ona inanmayacak hiç kimse kalmayacak”, diyor Allah. Bu ancak dünya hakimiyetinin olur. Bütün dünyaya İslam'ın hakimiyetinin olur. Yani yoksa bu ayetin bir anlamı kalmıyor öbür türlü. Yani bizim anladığımız anlamda tabii Allah'ın birçok hikmeti vardır. Fakat net anlamın bu olduğunu anlıyoruz.
“Kıyamet günü o da onların üzerine şahit olacaktır”. İnşaAllah. Ama tabii ayetlerin birçok ikinci anlamları vardır, üçüncü anlamları vardır, dördüncü anlamları vardır. “Ve biz Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürüp demeleri nedeni de onlara böyle bir ceza verdik”, diyor Allah. “Oysa onu öldürmediler”. İsa (a.s)'ı öldürmediler diyor Allah. Sağ. “Ve onu asmadılar”. Yani herhangi bir şekilde çarmıha gererek asmadılar. “Ama onlara onun benzeri gösterildi”. Hz. İsa benzeri bir insan gösterildi diyor Allah. “Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler kesin bir şüphe içindedirler”. Yanlış biliyorlar diyor Allah. “Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur”. Sadece zannediyorlar diyor. İsa ölmedi diyor Allah. Bir daha vurguluyor Allah. “Onu kesin olarak öldürmediler”.” Ma kateluhu” diyor Allah. Katletmediler. “Hayır Allah onu kendine yükseltti”. Ref etti. “Allah üstün ve güçlüdür. Hüküm ve hikmet sahibidir”. Çok net. İnşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 20 Ağustos 2010 tarihli röportajından Nisa Suresi ile ilgili açıklamalar.
OKTAR BABUNA: Yine aynı şekilde Nisa Suresi, 157. ayette, şimdi önce onu okuyacağım inşaAllah, ondan sonraki ayete bakacağız. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Ve: “Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük” (katelna) demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler (ma katelehu) ve onu asmadılar (ma salebe). Ama onlara (onun) benzeri gösterildi (şubbihe). Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler (ma katelehu).” Bir sonraki ayette Hocam, siz daha iyi bilirsiniz inşaAllah, bilakis (bel) kelimesi geçiyor burada, Arapça, “Hayır; Allah onu Kendi'ne yükseltti (refea). Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” Arapçada, siz daha iyi bilirsiniz Hocam inşaAllah, ‘bilakis’ yani ‘bel’ kelimesi kullanıldığı zaman, bu olumsuzluk ifade eden bir cümleden sonra gelirse, Arapça dilbilgisi kurallarına göre kendinden sonra gelen cümle, bir önceki cümlenin tam zıddı demektir. Yani ‘bilakis’, “Allah onu Kendine yükseltti, onu kesin olarak öldürmedi”lerin tersi olmuş oluyor. “Allah onu Kendine yükseltti,” yani “ölmedi” İnşaAllah.
ADNAN OKTAR: Peki, başka bir Peygamber için Kuran’da, Hz. İsa (a.s.) ile ilgili mesela “öldüremediler, ölmedi, Allah göğe yükseltti,” başka Peygamber için geçiyor mu?
OKTAR BABUNA: Geçmiyor Hocam, inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Kardeşim bakın, Hıristiyan inancında yanlış olanları zaten Kuran bize açıklıyor. Mesela “bu yanlıştır’ diyor. Hıristiyan inancında doğru olanları da Kuran vurguluyor. Bak Kuran burada bunu vurguluyor, doğru. Mesela katledilmesi, onlar diyor ki; “Hz. İsa (a.s.) şehit edildi.” Kuran diyor ki; “öyle bir şey olmadı” diyor. İşte bu yanlış, bunu düzeltiyor Allah. Ama göğe çekilme, “bu tamam” diyor, Cenab-ı Allah. “Göğe alındı, Benim yanımda” diyor Allah. “Göğe aldım” diyor. Geri inmesiyle ilgili de açık açık söylüyor; “dünya hakimiyeti olacak” diyor onun geldiği dönemde. “Ehl-i Kitap’ın tamamı ona bağlanacaklar” diyor ve “seni sevenleri Kıyamete kadar küfrün önüne geçireceğim” diyor, “hakim edeceğim” diyor.
Sayın Adnan Oktar'ın 30 Eylül 2010 tarihli röportajından Nisa Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar” Hz. İsa (a.s.) için söylüyor Cenab-ı Allah, 157’nci ayet. 170’inci ayette de; “Ey insanlar, şüphesiz elçi size Rabbinizden hakla geldi” Peygamberimiz (s.a.v.)’i anlatmakla beraber ayet, aynı zamanda Mehdi (a.s.)’ye işaret eden bir ayet. “Şüphesiz göklerde olanların ve yerde olanların tümü Allah'ındır” 2014 tarihini veriyor, ayetin devamında bak. “Ey insanlar, şüphesiz elçi size Rabbinizden hakla geldi. Öyleyse iman edin, sizin için hayırlıdır. Eğer inkara saparsanız, şüphesiz göklerde olanların ve yerde olanların tümü Allah'ındır” Yerde Mehdi (a.s.) var, gökte de Hz. İsa (a.s.) var, değil mi? 2014 tarihini veriyor. Çok önemli bir tarihtir 2014. Geldiği vakit zaten ne demek istediğimi anlayacaklar, inşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 20 Ekim 2010 tarihli röportajından Nisa Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytan’dan Allah’a sığınırım, Nisa Suresi 159. Allah “Andolsun...” diyor, yemin ediyor, “Kitap ehlinden,...” yani Musevi ve Hıristiyanlar’dan”...ölmeden önce ona..”İsa (a.s.)’a, İsa ibn-i Meryem’e, Mesih İsa’ya “...inanmayacak...” onun Peygamber olduğunu kabul etmeyecek”...kimse yoktur.” diyor Allah. “Kıyamet günü, o da onların aleyhine şahid olacaktır.”
Bunu şimdi adamlar ne yapıyor, “Kitap ehlini, ölmeden önce...”, “Museviler tam öleceği an” diyorlar, “birden bire İsa (a.s.) onlara görünecek, onlar da iman edecek.” diyor. Son anda ölüm, can çekişirken artık komaya girmiş, agoni halindeyken yani ölüm baygını, o anda iman geçerli mi? Değil. Kuran ayetlerinde bu çok açık, sabit. Peki niye böyle boş konuşursun? Yani bunun geçerli olmadığını bildiğin halde niye onun iman ettiğini söylersin? Bak sırf İsa (a.s.)’ın gelişini inkar için gereksiz, anlamsız, mantıksız konuşma yapıyorlar, değil mi? Bu nasıl oluyor? Bak “Kitap ehlinden,...” “İsa (a.s.) geldiği vakit, “...ölmeden önce” Hz. İsa (a.s) sağken, zuhur ettiğinde yani ortaya çıktığında İsa (a.s.)’ya inanmayacak ne bir Hristiyan ne de nir Musevi hiçkimse kalmayacak .” diyor Cenabı Allah, “hepsi iman edecek”diyor. Çünkü inanmayacakları gibi bir durum yok, inanacaklar mecburen inanacaklar, olayın harikuladeliğinden dolayı inşaAllah.
157. Ayet, yine Sure’nin devamı.
“Ve: Biz, Allah’ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa’yı gerçekten öldürdük demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler.” İsa’yı öldürmediler. “...ve onu asmadılar.” “Makatelehu” diyor Allah, makatelehu öldürmediler. “...ve onu asmadılar.” bak şimdi sözü Kuran’ı böyle dil eğip bükecek münafıkların oyun oynayacağını bildiği için Cenab-ı Allah, her yerden onları tıkamış. Şimdi bak “...onu öldürmediler.” diyor. Adam diyor ki: “Ben öldürdü demedim ki” diyor, “astılar dedim.” diyor, “Asıldı ben, onu kastettim.” diyor. Allah da diyor ki: “...onu asmadılar.” diyor, sahtekarlık yapmasınlar diye. “Ama onlara (onun) benzeri gösterildi.” “İsa (a.s.)’ın benzeri gösterildi yani astıkları İsa değildi” diyor, “onun benzeriydi.” “Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler,...” yani İsa (a.s.) inmeyecek, İsa (a.s.) gelmeyecek diyenler, öldürüldü diyenler, “...kesin bir şüphe içindedirler.” “Bilmiyorlar” diyor Allah, “...şüphe içindedirler.” “Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur.”Yani sadece “Uydurma, hurafelerle, yobaz hurafeleriyle iddia edecekler.” diyor Allah. “Öyle bir şey yok, ederler.” diyor. Devam ediyor, o zaman da yapıyorlar. “Onu kesin olarak öldürmediler.” diyor Allah bir daha söylüyor. Bu ne demektir? Demek ki direnecekler demek ki sahtekarlık yapacaklar. Allah böyle ısrarlı anlatımının anlamı budur. Ahir zamanda bu gerçeğe karşı insanların direneceğini gösteriyor ki, Kuran’da ısrarla vurguluyor Cenab-ı Allah.
158. ayette, “Hayır;” diyor Allah bak, reddediyor, “Hayır; Allah onu kendine yükseltti.” “Kendine ref etti, yanına aldı.” “Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.”
Yine Cenab-ı Allah, 159. Ayette, “Andolsun, Kitap ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak hiç kimse yoktur. Kıyamet günü, o da onların üzerine şahid olacaktır.”
(SAYIN ADNAN OKTAR'IN A9 TV'DEKİ CANLI SOHBETİ (5 OCAK 2012; 21:00))
ADNAN OKTAR: Nisa Suresi, ayet 157- 158. Şeytandan Allah’a sığınırım: “Ve: ‘Biz Allah’ın Resulü olan Meryem oğlu Mesih İsa’yı gerçekten öldürdük’ demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi.” Bak, Allah onları tuzağa düşürmüş. İsa Mesih (a.s.)’a benziyordu Yuda İzaryot biraz, Allah elini yüzünü kana boğdu, yüzünü, tipini iyice benzetti. Ve saçı onun da uzun ve kan da yüzüne gelince onu İsa Mesih (a.s.) zannettiler, çıkaramadılar, yani yüzünü Allah biraz daha benzetti. “Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler.” Şu anda da şüphe içindeler, “Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur.” diyor Allah, yalan söylüyorlar. “Onu kesin olarak öldürmediler.” Öldürmediler diyor Allah.
“Hayır; Allah onu kendine yükseltti (himayesine almıştır.)” Katına yükseltmiştir, “Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.”
Sayın Adnan Oktar'ın 30 Ağustos 2011 tarihli röportajından Nisa Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Evet, Nisa Suresi 157. Ayet’te Cenab-ı Allah(c.c) diyor ki; şeytandan Allah’a sığınırım; “Ve: 'Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük' demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler” bakın hiç bir peygamber için Allah(c.c) böyle bir ifade de bulunmuyor. Bir tek Hz.İsa (a.s) için söylüyor. Niçin söylesin o zaman bunu? Adamlar ısrarla diyor ki; “Hz.İsa (a.s) öldü”. Ayette açık söylüyor işte; “Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (bir) benzeri gösterildi.” Orada ki katledilen kişi, Hz.İsa (a.s)’yı ele veren hain kişi Yahuda İskariyot. “Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler.” Emin değildirler diyor Allah (c.c). “Onların zanna uymaktan başka buna ilişkin hiç bir bilgileri yoktur.” Şu anda da zanna uyuyorlar öldürmediler Hz.İsa (a.s)’yı diyor Allah (c.c). “Onu kesin olarak öldürmediler.” “Makateluhu” diyor Allah, katletmediler. 158; “Hayır Allah onu kendine yükseltti (refetti, kendi katına aldı). “Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.”
159; “Andolsun” diyor Allah, yemin ediyor; “Kitap Ehli’nden” Hıristiyan ve Museviler’den “ölmeden önce ona inanmayacak hiç kimse yoktur.” Hepsi iman edecek diyor, bu nasıl olabilir? Dünya hakimiyetiyle olur. Herkes onu görür; Hıristiyanlar, Ehl-i Kitap, hepsi iman eder. İman etmiş olarak öldüklerinde ayetin anlamı netleşiyor. “Kıyamet günü o da onların aleyhine şahit olacaktır.” Yani şahit olacaktır, inşaAllah.
Sayın Adnan Oktar'ın 18 Ekim 2012 tarihli röportajından Hz. İsa Mesih (as) ile ilgili ayet açıklamaları.
ADNAN OKTAR: Hz. İsa (a.s) ile ilgili ayetler, diğer peygamberlerde olan açıklamalardaki gibi değil. Diğer peygamberlerde hep onların suçlandığını, baskı gördüklerini, tevhid dinine çağırdıklarını, ihlaslı ve samimi olduklarını, temiz olduklarını, tebliğ yaptıklarını ama zorluklarla da karşılaştıklarını uzun uzun anlatıyor Cenab-ı Allah.
Hz. İsa Mesih (a.s)’da, bambaşka bir anlatım var. Yani hiç bağdaştıracağımız gibi değil. Mesela diyor ki buradaki ayette, şeytandan Allah’a sığınırım, Nisa Suresi 172- “Mesih ve yakınlaştırılmış melekler” hiçbir peygamber için söylenmiş bir açıklama değil bu ayette, Kuran’da yoktur bu. Bakın “Mesih ve yaklaştırılmış melekler”, ikisini birlikte, “Allah’a kul olmaktan kesinlikle kaçınmazlar.” Yani mesela Allah derdi ki; Peygamberler, salih müminler. Ama bakın sadece diyor ki Mesih, sadece Mesih, “Mesih ve yakınlaştırılmış melekler, Allah’a kul olmaktan kesinlikle kaçınmazlar.” Yani burada Hıristiyanlığa bir cevap var. Tek Allah inancına onları çağıran bir anlatım var ama meleklerin yanında olan Mesih, ondan bahsediliyor. Şimdi insanların yanında olsa, derdi Cenab-ı Allah, yani buradaki görünüm Mesih’in meleklerin yanındaki görünümüyle ilgili anlatım, olduğu yeri söylüyor; “Mesih ve yakınlaştırılmış melekler, Allah’a kul olmaktan kesinlikle kaçınmazlar.” Ne yapıyorlar melekler? Allah’a secde ediyorlar, rüku ediyorlar, kıyam ediyorlar. Hz. İsa Mesih (a.s) ne yapıyor? Onlarla beraber, o da Allah’a rüku edip, secde ediyor. Hepsi birlikte diyor, Mesih’le melekler, tamamı bana ibadetten kaçınmazlar. Bu melekler aleminde olduğunu gösteriyor Hz. İsa Mesih (a.s)’ın şu an.
“Kim ona ibadet etmekten kaçınırsa ve büyüklenirse, onların tümünü huzurda toplayacaktır.” Huzuruna toplayacaktır Cenab-ı Allah. Yani yapamaz hiç kimse zaten, aklı başında bir insan yapamaz. Hz. İsa Mesih için, bulunduğu yer ve etraftaki arkadaşlarının kimler olduğunu belirten bir ayet. “Ey Kitap ehli, dinimiz konusunda taşkınlık etmeyin. Allah’a karşı gerçek olandan başkasını söylemeyin.” Şeytandan Allah’a sığınırım. Bakın dinimiz konusunda taşkınlık etmeyin. Allah’a karşı gerçek olandan başkasını söylemeyin. Ama Allah’a karşı gerçek olanı söylerse, Allah kabul ediyor. Yani o zaman tamam diyor Allah, oradaki eksikliği söylüyor Cenab-ı Allah. “Meryem oğlu Mesih (İsa) ancak Allah’ın elçisi ve kelimesidir. Onu, Ol kelimesini Meryem’e yöneltmiştir” Cenab-ı Allah “ve ondan bir ruhtur.” Allah’tan bir ruhtur ve Allah’ın kelimesidir. “Öyleyse Allah’a ve elçisine inanınız. Üçtür demeyin” diyor Allah. Allah var, bir de elçisi var. Bundan kaçının diyor Hıristiyanlara Cenab-ı Allah. Sizin için hayırlıdır, yani bunu yaparsanız hayırlı olanı yapmış olursunuz diyor Cenab-ı Allah. Allah inancına onları davet etmemizi istiyor, Hıristiyanlarla. Hani niye bağlantı kuruyorsun, niye konuşuyorsunuz diyorlar ya, inşaAllah.
“Allah ancak bir tek İlahtır”, tek bir İlahtır, “O, çocuk sahibi olmadan yücedir.” Çocuk sahibi değildir diyor Cenab-ı Allah. “Göklerde ve yerde her ne varsa onundur, vekil olarak Allah yeter.” Yani Allah’ın Hıristiyanlardan istediği; tek Allah’a inanın diyor. Hıristiyanlara göre de namazlarını kılmaları gerekiyor. Namazlarınızı kılın diyor Allah, zekatınızı verin. Yani burada benim Kurandan anladığım Hz. Muhammed (s.a.v.)’i peygamber kabul etseler, gerçek bir Hıristiyan olmuş olacaklar. Yani Kuran’ın o hak olan hükümleriyle, yanlış olan inançlarını değiştirseler, konu bitecek, inançları tam oturmuş olacak inşaAllah.
Nisa Suresi 164. ayette Cenab-ı Allah; “Ve gerçekten sana daha önceden hikayelerini anlattığımız elçilere” hikayelerini anlattığımız elçiler var, tebliğciler var diyor Allah, elçileri biliyoruz, Kuran’da, “ve anlatmadığımız elçilere” bir de anlatmadıklarım var diyor. Tebliğciler, Allah’ın dinini yayanlar, elçiler, “onlara da vahyettik” diyor Allah. “Allah, Musa ile de konuştu. Elçiler, müjdeciler, uyarıcılar gönderildi.” Bakın elçiler ne için gönderildi? “Müjdeciler ve uyarıcılar olarak gönderildi.” İncil de zaten müjde anlamına geliyor biliyorsunuz, Kuran da bir müjdedir. Çünkü Kuran’da Allah müjdeler anlatıyor. “Öyle ki elçilerin sonra insanların Allah’a karşı savunacak delilleri olmasın. Allah üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.” “Öyle ki, elçilerden sonra insanların Allah’a karşı savunacak delilleri olmasın.” Ahirette sorgulandığında, Kuran’dan sorgulanıyor Müslümanlar, Kuran’dan ne anladıysa, samimi olarak kanaati neyse, ona göre cevap vermesi gerekiyor. Fıkıh kitaplarından sorulmayacak Müslümanlar. Bakın Cenab-ı Allah diyor ki, hiçbir Peygamber için bu ifade yok. Hz. İsa farklı dedim ya.
Nisa Suresi 157, şeytandan Allah’a sığınırım; “Ve biz, Allah’ın resulü Meryem oğlu Mesih İsa’yı gerçekten öldürdük demeleri nedeniyle, onlara böyle bir ceza verdik. Oysa onu öldürmediler” diyor Allah. Halbuki peygamberler de söylüyor Allah, öldürdüler diyor. Değil mi? Yahya’yı öldürdüler, birçok peygamberleri öldürüyordunuz diyor, hatta Yahudileri Allah bu konuda kınıyor, peygamberleri öldürüyordunuz diyor, öldürdünüz diyor. Ama bir tek Hz. İsa Mesih (a.s) için, “oysa onu öldürmediler” diyor. Bakın, her peygamberi öldürdü derken Allah, Hz. İsa Mesih (a.s) için Allah, “oysa onu öldürmediler” diyor. “Ve onu asmadılar.” Yani çarmıha germediler. “Ama onlara bir benzeri gösterildi.” Bu bir mucize, Hz. İsa Mesih (a.s)’a benzeyen bir kişiyi, Hz. İsa Mesih (a.s) diye astılar. “Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler.” Şu anda da şüphelerinden dolayı sürekli tartışıyorlar. “Onların zannına uymaktan başka, buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur.” Böyle bir şey yok diyor Cenab-ı Allah. Zanna uyuyorlar diyor. Bir daha vurguluyor Allah, “onu kesin olarak öldürmediler.” Hiçbir peygamber için iki kere Allah ayette onu öldürmediler demiyor. Bir tek Hz. İsa Mesih (a.s) için deniyor, onu öldürmediler. Bazı kardeşlerimiz ne diyor? ‘Tamam Allah öldürmedi, ama öldürdü’ diyorlar. Öldürmediler dediğine göre, yani oradaki olay, yani öldürmediler ama bir şekilde öldü diyorsunuz. Asmadılar, öldürmediler diyor Cenab-ı Allah.
Bakın bunların anlatımını kilitlemek için Allah diyor ki; “Hayır Allah onu kendine yükseltti, ref etti, kendi katına aldı.” Derdi Allah yani öldü, işte diğer peygamberler için hüküm neyse onu söylerdi. Ama bak ne diyor? “Allah onu kendi katına yükseltti, kendine yükseltti. Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. Andolsun kitap ehlinden” bakın şimdi hiçbir peygamber için yok bu, bizim peygamberimiz (s.a.v.)’de dahil, sadece Hz. İsa Mesih (a.s)’a ait; “Andolsun kitap ehlinden”, yani Hıristiyan ve Musevilerden, “ölmeden önce”, yani adam sağ yaşıyor, daha ölmemiş, “ölmeden önce ona inanmayacak”, Hz. İsa Mesih’e inanmayacak “hiç kimse yoktur. Kıyamet günü o da onların onlarla ilgili şahit olacaktır” onlara şahit olacaktır. Şimdi kitap ehlinden bir adam var, birisi var, adam daha ölmemiş. Bu ayetin hükmünün olması için, Hıristiyan aleminin, bütün Musevi aleminin belirli bir dönemde, tamamının dünyada hepsinin iman etmesi lazım Hz. İsa Mesih (a.s)’a hepsinin. Bu ayet o zaman tahakkuk etmiş oluyor. Bir kısım arkadaşlar da diyor ki; ‘Hıristiyanlar, ölmeden birkaç saniye önce can çekişirken ona iman edecekler’ diyor. Ne faydası var? O iman mı? Onu Allah iman olarak kabul ediyor mu?
Ayette açıklıyor Allah; Can boğaza dayanma anında, yani son andaki imanın geçerli olmadığını söylüyor Allah. Sen burada ne diyorsun? Mucize meydana geliyor diyorsun, Hz. İsa Mesih (a.s)’a adam imansızken, bir Hıristiyan, imansız bir Hıristiyan son anda ölürken iman ediyor diyorsun. O zaman senin dediğine göre cennete gitmesi gerekir. Hıristiyanların birçoğu cehenneme gidecek. Musevilerin de birçoğu cehenneme gidecek. Müslümanlardan da birçoğu cehenneme gidecek. Bir de son andaki iman geçerli mi? Değil. Ayetin hükmü açık, ayette alenen söylüyor Cenab-ı Allah; son anda can boğaza dayanmışken iman etmek, hükmü yoktur diyor Allah. Sen de diyorsun ki, ‘can boğaza dayandığı anda iman edecek adamlar ve bu da geçerli olacak’ diyorsun. O zaman bütün Hıristiyanlar cennete gider senin dediğine göre. Bakın ayeti kabul etmemek için ne yollara giriyorlar? Şu başörtüsü ayetinde çektikleri sıkıntıyı görüyorsunuz, burada da yine böyle sıkıntı çekiyorlar. Hz. İsa Mesih (a.s)’in inişini engellemek için, kendi kafalarına göre, akıl almaz yorumlar yapıyorlar. Halbuki hüküm çok açık; “kitap ehlinden diyor, ölmeden önce ona inanmayacak hiç kimse yoktur.” Dünyanın belirli bir döneminde kitap ehlinin tamamı iman ettiğinde, bu ayetin anlamı tam tahakkuk etmiş oluyor. İşte o da, Hz. Mehdi (a.s) döneminde.
Sayın Adnan Oktar'ın 18 Şubat 2013 tarihli sohbetinden Nisa Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım.
Nisa Suresi 157- “Ve: ‘Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı (İsa Mesih İbni Meryem) gerçekten öldürdük’ (katelna) demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler (makatelehu) ve onu asmadılar (masalebe). Ama onlara (onun İsa Mesih’in) benzeri (bir kişi) gösterildi (şübbihe). Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna (tahmine) uymaktan başka buna ilişkin hiç bir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler.” Hz. İsa Mesih (a.s)’ı diyor Allah, “Makatelehu” diyor bir daha Allah.
158- “Hayır; Allah onu kendine yükseltti (refetti). Allah üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.”
Allah, hiçbir şekilde Hz. İsa Mesih (a.s)’ı öldürmediklerini söylüyor. Ama bazı arkadaşlar ısrarla “yok öldü öldü” diyorlar. Üstad da diyor ki, “hadi sizin dediğiniz gibi olsa yine gelecek” diyor. Yani her yoldan yönleri tıkamış Bediüzzaman. “Mutlaka Hz. İsa Mesih (a.s) gelecek” diyor. Şu an Hz. Mehdi (a.s) da, Hz. İsa Mesih (a.s) da görevdeler, her ikisi de. Ama Hz. İsa Mesih (a.s)’ın işi daha değişik, kendine has bir zorluğu var, daha gizli, daha örtülü. Mehdiyet daha zahir, daha aşikaranedir. “Zahir ve galibane” Bediüzzaman söylüyor ya, “ahir zamanda, son zamanda zahir ve galibane” diyor.
Sayın Adnan Oktar’ın 8 Ocak 2015 tarihli sohbetinden Hz. İsa (as)'ın yeryüzüne gelişi ile ilgili ayet açıklamaları.
ADNAN OKTAR: “Kuran'ın hangi ayetinde Hz. Mehdi (a.s) ve Hz. İsa (a.s)'ın geleceği yazılıyor. Ayet numarası verir misin? Böyle Kuran'da geçiyor diye.” Hz. İsa Mesih (a.s)'ın ineceğine dair ayetlerin numaralarını versene. Üç ayet var Hz. İsa Mesih (a.s)'ın ineceğine dair. Bir de “Şüphesiz o (İsa Mesih), kıyamet saati için bir ilimdir. Öyleyse ondan (kıyametten) yana hiçbir kuşkuya kapılmayın ve bana uyun. Dosdoğru yol budur”. (Zuhruf Suresi, 61) diyor. Çok net bir ifade. “O (İsa Mesih) kıyamet için bir alamettir.” İkincisi Cenabı Allah diyor ki “Hani Allah, İsa'ya demişti ki: “Ey İsa, doğrusu senin hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkâra sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Bana’dır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim.” (Ali İmran Suresi, 55) diyor. Üçüncüsü de “Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o da onların aleyhine şahit olacaktır.” (Nisa Suresi, 159) diyor Allah. Bu üçü dünya hakimiyetiyle ilgili ayetlerdir. Hz. İsa Mesih (a.s.)'in inişiyle ilgili ayetlerdir.
YASEMİN AYŞE KİRİŞ: Başka bir ayette de Adnan Bey, şeytandan Allah'a sığınırım; “Ve: “Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük” demeleri nedeniyle de (onlara böyle bir ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiç bir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler” diye buyuruyor Allah.
ADNAN OKTAR: Evet “ma selebe” diyor Allah asmadılar, “ma katebe” katletmediler. Israrla ayet onu vurguluyor.