Maide Suresi, 13. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 17 Ağustos 2010 tarihli röportajından Maide Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ALTUĞ BERKER: Estağfurullah Hocam, münafıklıktan bahsedelim diyorduk, siz daha iyi bilirsiniz inşaAllah.

ADNAN OKTAR: Siz bu heriflerden böyle çok şiddetli nefret ediyorsunuz. Bu iman alametidir.

OKTAR BABUNA: İnşaAllah Hocam. “İslam için en büyük tehlikelerden biri” demiştiniz inşaAllah münafıklar.

ADNAN OKTAR: En büyük tehlikedir. Yani çünkü şeytanın, dünyadaki insan olarak faaliyet halindeki olan ekibidir. Şeytan cin şeklinde, görünmeyenidir. Bunlar insan şeklinde, görünen ekibidir şeytanın. Şeytanın ordusudur. Ve stil ve yöntemleri çok kahpe ve kalleştir. O yönden çok tehlikelidir. Yani sezilmemeye çok özen gösterirler.

Allah, küfrü -ki münafıklar küfrün en azgın aşağılıklarıdır- kastederken bak diyor ki Allah, Maide Suresi 13’te; “Kalplerini kaskatı kıldık.” Bunlar böyle kurumuş kertenkele gibidir. Acayip katıdır kalpleri, odun gibidirler.

“Onlar kelimeleri konuldukları yerden saptırırlar.” Mesela Kuran’da açık bir hüküm mü var, bir açıklama yapar, onu, muhkem ayeti dinlemez, müteşabih ayetten bir hüküm çıkarır. Halbuki haramlar helaller muhkemdir Kuran’da açıkça anlatılır. Hadislerde de ayrıca detaylı olarak belirtilir inşaAllah.

“Onlar hiçbir mümine karşı ne akrabalık bağlarını ne de sözleşme hükümlerini gözetip tanırlar”. Bu hem küfrün, hem münafıkların özelliğidir. Şimdi, münafık için akraba nedir biliyor musun? Mesela kimden çıkarı varsa, o onun için akrabasıdır. Şimdi ağabeysi, amcası, dayısı, dedesi, babası, annesi kim var, mesela bakar. Annesinde menfaati varsa, annesine sahip çıkar münafık. Yoksa o onun için annesi değildir. Dedesiyse, gider böyle at sineği gibi yapışır. Domuzun kirli yerine yapışan at sineği gibi. Mesela kardeşlerine bakar, hangisi işine yarayacak. Mesela mirasta zarar getirecekse, o onu istemez. Veyahut onun rahatını kaçıracak birisiyse, “aman, o kenarda dursun, onu istemiyorum” der. Kimi istiyorsun? “Şu, şu, şu, şu, şu”, yani münafık kendi menfaatine uygun olanları akraba kabul eder. Anlaşıldı mı? Yani kimden para gelecekse veyahut kim rahatını kaçırmayacaksa, kim ona zemin hazırlayacaksa, o ahlaksız dünyasında ona kim ortam hazırlayacaksa, ondan yana olur.

Bak; “yeryüzünde bozgunculuk çıkarırlar” diyor Allah ayette. Bakara Suresi 27, münafığın özelliği. Ama çok sinsice ve kahpece. Mesela küfür, alenen yapar. Onun için onları etkisiz hale getirmek kolaydır. Ama münafık çok sinsidir.

Mesela, “tamam kabul derler, ama yanından çıktıkları zaman, onlardan bir gurup karanlıklarda senin söylediğinin tersini kurarlar”, yanında, “evet doğru söylüyorsun, güzel anlatıyorsun” diyor. Dışarıya çıktığında, “tamamen yanlış, onun söyledikleri” diyor. Münafık özelliği, bak karanlıklarda. Ruhu da karanlıktır, tasarladıkları yöntem de karanlıktır, yaşadıkları alan da karanlıktır, inşaAllah.

“Allah karanlıklarda kurduklarını yazıyor” diyor Allah. Ama bu, münafığa etki etmez tabii. Yani, münafık çünkü kendini çok büyük görür.

 


Maide Suresi, 13. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 9 Nisan 2013 tarihli sohbetinden Maide Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik” diyor Allah, Maide Suresi, 13. ayette. “Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik.” “Kuran’a uymadığında lanetlerim” diyor Allah. Diyorlar ki; “Allah Yahudileri lanetledi.” Sen Kuran’a uymadığında bak ne diyor Allah? “Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık.” Taş kalpli, taş gibi. Komünistlerde, faşistlerde bunu görüyoruz. Kapitalist, vahşi kapitalizmde bunu görüyoruz. Taş gibi kalpleri, sevgisiz. “Kalplerini kaskatı kıldık” deyince adamlar zannediyor ki; “herhalde taşa döndü kalbi?” Sevgisizliğin korkunçluğunu anlatıyor Allah. “Onlar, kelimeleri konuldukları yerlerden saptırırlar.” Değiştirirler. Kuran’ı değil, Risale-i Nur’u da değiştiriyorlar.

Allah, İslam’a, Kuran’a uymayan kavimleri, mesela Ad Kavmi, Semud Kavmini ve birçok kavmi Allah nasıl helak ettiğini uzun uzun Kuran’da anlatıyor. Helak ayetleri vardır. Helake karşı Müslümanlar, toplu helake karşı Allah’a sığınacaklar. Bölünmeden kasıt, bölünme helakın başlangıcı olduğu için söylüyoruz biz. Helakın ilk alameti nedir? Deprem başlar, değil mi? Bir süre sonra ev üstüne yıkılır. Biz depreme karşı uyarıyoruz ama ev tepene çökecek, onu anlatıyoruz. Yani sırf Güneydoğu’nun gitmesi değil ki olay. Bütün Türkiye’nin mahvolmasından bahsediyoruz biz. Allah’a, Kuran’a uyulmadığında böyle bir helak, böyle bir tehlike var. Kuran bunu işaret ediyor. Biz de bu tehlikeye karşı mümin kardeşlerimizi uyarıyoruz.

 


Affetmek ile İlgili Ayetlerin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar’ın 24 Aralık 2013 tarihli sohbetinden Affetmek ile ilgili ayetlerin açıklaması.

 

ADNAN OKTAR: Bakın, diyor ki Cenab-ı Allah 4. Surenin 99. ayetinde; “umulur ki Allah bunları affeder, Allah affedicidir, bağışlayıcıdır”. 4. Sure, 149. Ayet şeytandan Allah’a sığınırım “bir kötülüğü bağışlarsanız şüphesiz Allah affedicidir, güç yetirendir.” Hatta bak diyor ki ayette Cenab-ı Allah 5. Sure’nin 13. ayetinde “içlerinden birazı dışında onlardan sürekli ihanet görür durursun” bak ihanet ne demek? Hainlik. “Görür durursun, yine de onları affet” diyor Cenab-ı Allah. Bak yine de onları affet, hainlik yapsalar da affet diyor. “Aldırış etme” aldırış etme ilgilenme “aldırış etme, şüphesiz Allah iyilik yapanları sever” yani iyilik yapanlar zaten korunacak diyor Allah, koruyacağım diyor. “Allah iyilik yapanları sever”. 7. Sure, 199. ayet “sen af yolunu benimse, İslam’a uygun olanı emret ve cahillerden yüz çevir” bak af yolunu affetmeyi benimse. “İslam’a uygun olanı emret” İnsanlara İslam’a uygun olanı, Kuran’a uygun olanı söyle “ve cahillerden yüz çevir” cahillerle muhatap olma. Cahillerle söz düellosuna girme.

Diyor ki Cenab-ı Allah 24. Sure 22. ayette; “sizden faziletli ve varlıklı olanlar” bak faziletli ve varlıklı olanlar “yakınlara, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere mal vermekte, para vermekte eksiltme yapmasınlar ve affetsinler” diyor Allah. Bak hem maddi yardım yapsınlar ve affetsinler ve hoş görsünler diyor Allah. Yani suçu olsa bile hoş görsünler. Affedin hoşgörün. Yani yanlışlık yapabilir, üstüne gitmeye gerek yok. Onu kurtarmaya çalışın. Ona kurtuluş yolu gösterin, ezmeye çalışmayın. “Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz?” Diyor Allah. İstiyorsunuz diyor Allah’ın bağışlamasını. “Allah bağışlayandır, esirgeyendir”. Allah’ın bağışlamasını istiyorsan sende bağışlayacaksın. İntikamcı olmayacaksın. Mesela ceza, dünyevi cezası neyse onu alır, tamam yeterli artık onun üstünde bir kine adavete bir şeye gerek yok. Sonra tevbe eder, kardeşindir sonra.

 


Münafıklar Sürekli İhanet İçindedir ve Sevgisizdir, Kalpleri Taş Gibi Katıdır

 

Sayın Adnan Oktar'ın 23 Ocak 2016 tarihli sohbetinden münafıklarla ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Maide Suresi, 13’te Cenab-ı Allah onların sürekli ihanet ettiklerinden bahsediyor, Allah onları lanetlediğini söylüyor. Münafıklar lanetlenmiştir, mesela bundan hiç bahsetmiyorlar. Sırf Yahudilerden halbuki münafıklar da lanetleniyor. “Kalplerini kas katı kıldık” diyor Allah, taş gibi sevgisiz pisliktir. Sevgi taklidi yapar. Şeytandan Allah’a sığınırım “Onlar kelimeleri konuldukları yerden saptırırlar.” Mesela Kuran’ı değiştiriyor ama insan bir şey dediğinde değiştirir. Mesela diyorsun ki “ben bugün seni çok dikkatli gördüm.” “Sen bana öyle bir laf ettin ki benim dikkatsiz olduğumu vurgulamaya çalışıyorsun” durduk yere pislik yani. “Ben böyle bir şey demedim” diyor, “hafızamla mı alay ediyorsun?” diyor bu sefer. Yani çok çirkeftir münafık. Ben tabii çok flu örnekler gösteriyorum yani cemiyet mikrobudur.