Sayın Adnan Oktar'ın 23 Ocak 2016 tarihli sohbetinden münafıklarla ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Münafık Müslüman’a kalbini açmaz, samimi bilgi vermez. Ama kafire her şeyini bildirir. Ona tam güvenir. Mesela Firavun’un ekibine tam güveniyorlardı. Ama Müslüman’a karşı çok temkinli, yabancılar Müslüman’ı. Mesela gittiler Mısır’da o Mısırlılarla tam ahbap oldular. Onlara bütün sırlarını veriyorlar Müslümanların, onlarla saatlerce konuşuyorlar. Onların abuk sabuk anlatımlarını dinliyorlar, kendileri de abuk sabuk anlatımlarla onlara katılıyorlar. Hz. Musa (a.s)’ın o hak dinini hiçbir şekilde benimsemediler. “Ya Rabbi” diyor Hz. Musa (a.s) “Ben kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum” diyor ayette. Eski Mısır’da pasta, kek çok yapılan ürünlerden. Bira imal ediliyor. Biraya da meraklı bu münafıklar o devirde.Sırf onun için işte bu yiyecekleri elde edebilmek için kendilerini aşağılatıp köle olarak geri Mısır’a döndüler ve kendilerini aşağılattılar. Hz. Musa (a.s)’ın yanında kalmak istemediler, tabii hepsi değil de bir kısmı.
Onlar, yalana kulak tutanlar, sana gelmeyen diğer topluluk adına kulak tutanlar (haber toplayanlar)dır.” (Maide Suresi, 41) Münafıkların en önemli özelliklerinden biri de bu. Gizlice Müslümanlardan haber toplarlar, adamların zırvalarına kulak tutarlar, onların yalanlarına kulak tutarlar diyor “sana gelmeyen diğer topluluk adına” Müslümanlarla bağlantısı olmayan, görüşmediği kişiler, Müslümanların görüşmediği kişiler adına kulak tutanlar, haber toplayanlardır diyor. Şu an asrımızda bu nasıl oluyor? Telefonla olur, internetle olur. Gizlice ve alçakça Müslümanlardan uzak bir hayat içerisinde, o karanlık, izbe ruhuyla küfürle bağlantı kurar münafık. Müslümanlara bunu sezdirmediğini düşünerek bundan derin haz duyar. Gizli gizli küfürle görüşür, onların felsefelerini dinler, onlarla o küfür mantığı içerisinde konuşur, züppe cevaplar verir, züppelik yapar. Bakın bütün münafıkların üslubunda züppeliğin esas olduğunu görüyoruz. Peygamber (s.a.v.)’e hitaplarında da çok züppe üslupları. Hz. Musa (a.s)’a da üslupları o şekilde.
Züppelik vazgeçilmez özellikleri. Firavun da züppe, üslubu tam züppe dikkat ederseniz, ukala, üst perdeden ve çakal üslubu. Müminler her saniyelerini Allah’ın rızasını kazanmak için kar bilirken, münafıklar her saniye ahlaksızlık yapmak için uğraşırlar. Müslüman’ı nasıl rahatsız etsin, nasıl huzursuz etsin, nasıl pislik yapsın? Samiri öyleydi. Sürekli pislik peşinde, yirmi dört saat. Her an Müslümanların kalbine kuşku düşürecek bir söz, her an bir adilik, her an bir çirkeflik. Ve Mısır’la bağlantıyı da koparmadı. Onlardan haber götürttürmek, haber getirttirmek, gizlice bunu yapmak. Hz. Musa (a.s) onun imamı, ondan gizliyor ama küfre tam güveni var. Firavun’un ordusuna, onların adamlarına tam güveni var. Her türlü sırrını onlara veriyor ama müminlere bu sırrını vermiyor. Ahir zamanın münafıkları da şimdi öyle işte, gizlice ve alçakça, internetle, telefonla küfürle bağlantı kurar. Ama Müslümanlara bunu sezdirmez kendince ve bundan gizlice bir haz alır. Küfürle saatlerce konuşur, küfürle saatlerce bağlantı kurar, derin dostluklar kurar, bütün sırlarını verir, şifrelerini verir ne varsa verir ki güvenini kazansın. Ama Müslüman’ı düşman olarak gördüğü için hiçbir şekilde Müslüman’a güvenmez.
Mücadele Suresi 10 “Şüphesiz gizli toplantıların fısıldaşmaları iman edenleri üzüntüye düşürmek için ancak şeytan ürünü olan işlerdendir. Oysa Allah’ın izni olmaksızın o onlara hiçbir şeyle zarar verecek değildir. Şu halde müminler yalnızca Allah’a tevekkül etsinler.” Yani münafık hiçbir şekilde zarar veremez. Ama gizlice fısıldaşma mesela telefondan gizlice mesajlaşma, internetten gizlice mesajlaşma. Böyle pislik adamlarla bağlantı kurma, onlardan bir klan elde etme, onlara sadakat gösterme. Ona bütün sırlarını verme Müslümanların sırlarını verme ve böylece onu kafalama mantığı münafığın bir özelliği. Kuran’da bu konuya çok açıkça dikkat çekmiş Cenab-ı Allah.