Sayın Adnan Oktar'ın 29 Kasım 2010 tarihli röportajından Maide Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Bak diyor ki Cenab-ı Allah 63. ayette; “Bilgin-yöneticileri (Rabbaniyyun) ve yüksek bilginleri (Ahbar), onları, günah söylemelerinden ve haram yiyiciliklerinden sakındırmalı değil miydi?” Musevilerin Rabbaniyyun ve yüksek bilginlerinin bu konuda onları uyarması gerektiğini söylüyor Cenab-ı Allah. “Yapmakta oldukları ne kötüdür. Yahudiler: “Allah'ın eli sıkıdır” dediler. Onların elleri bağlandı.” Hakikaten de Musevilerin hepsi değil ama epey bir kısmı cimridir, bilinir bu. Ayetin mucizesidir. Bakın ayet “onların elleri bağlandı” diyor. En zengini bile para harcamaz, çok sıkıdır elleri. “Ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler.” Ama kim yaptıysa o lanetlenir, tamamı lanetlenmez. Çünkü çocuklar var, insanlar var, alakasız, masum insan lanetlenmez. Oradaki o yapan kişiler kastediliyor burada, kimse o. “Hayır; O'nun iki eli de açıktır, nasıl dilerse infak eder.” Cenab-ı Allah’ın iki eli de açıktır Allah cömerttir, size bol bol her türlü rızkı, her türlü imkanı verir. “Nasıl dilerse infak eder.” İstediğine bol mal verir, istediğine daha az mal verir. “Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onların çoğunun taşkınlıklarını ve inkarlarını artıracaktır.” Vahiy indikçe bir kısmı azgınlaşıyorlar Peygamberimiz (s.a.v.)’e karşı Hıristiyan ve Musevilerden, çirkefleşenler var, saygısızlık yapanlar var.
“Biz onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık.” “Kıyamet gününe kadar sürecek,” hakikaten ondan sonra da Cenab-ı Allah’ın bu açıklamasından sonra, bu ayetin hükmünün inmesinden sonra aralarında muazzam savaşlar çıktı. Protestanlarla Katoliklerin savaşları çıktı. Kan gövdeyi götürdü. Aralarında müthiş fitneler oldu. O adam yakmalar, bilmem neler falan, aforozlar şunlar bunlar, evet. “Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür.” Ama burada ayet Yahudilerden bahsediyor. Yahudilerin arasındaki mücadele, kendi aralarındaki düşmanlık ve kinden bahsediyor Cenab-ı Allah. “Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse,” birçok savaşın kökeninde olmuşlar. Mesela 1. Dünya Harbi’nde de, 2. Dünya Harbi’nde de ama ateist olanlar bunlar, ateist-Yahudiler. “Savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar. Allah ise bozguncuları sevmez.” Bu ateist olan, ateist-Siyonistlerin kan döktüğünü, olay çıkardığını, fitne çıkardığını söylüyor Allah ama burada tabii ayırım çok önemli, dindar bir Musevi, masum, mazlum bir Musevi bu hükmün dışındadır. Zulmeden, kepazelik çıkartan, dine hakaret eden, saldıran, gözü dönmüş, İslamiyet’i yok etmeye kararlı tipler içindir bu hükümler. Yoksa Müslümanları Ben-i Nuh olarak gören, Müslümanlara şefkat, sevgi gösteren, onlara karşı saygı, Kitab’ına karşı saygılı, hatta Peygamberimiz (s.a.v.)’in hak olduğunu kabul eden, Kuran’ın hak olduğunu kabul eden Musevilere karşı değil bu hükümler, çünkü Ehl-i Kitap’tan hanımlar oluyor, evleniliyor.
Musevi hanımlarla evleniliyor. Aynı yatakta bütün ömrünü geçiriyor insan, aynı yatağa, yastığa baş koyuyor. Aynı evde onun yediğini yiyor, onun pişirdiğini yiyor, aynı evdeler. Dolayısıyla burada kastedilenler, zulmeden, psikopatlık yapan, ahlaksızlık yapan Ehl-i Kitap’tan olan kişiler, bunu yapmayanlar değil. Çünkü Müslümanlardan da ahlaksızlık yapanları Allah telin ediyor Kuran’da, lanetliyor, aşağılıyor. Müslüman’ın da ahlaksızı ahlaksızdır, Hıristiyan’ın da ahlaksızı ahlaksızdır, Yahudi’nin de ahlaksızı ahlaksızdır. Tevrat da ahlaksız Yahudileri müthiş aşağılıyor Kuran’da. Onlara “fahişe” diyor Tevrat’ta hüküm olarak ve Allah “müthiş intikam alacağını” söylüyor o Yahudilerden. Çok fazla Tevrat hükmü vardır bu konuda izah edilen ama iyi olanları da över Tevrat. Kuran’da Ehl-i Kitap’tan mesela Hıristiyanlardan “biz Hıristiyan’ız diyenleri size yakın olduklarını görürsünüz” diyor Cenab-ı Allah. Çünkü onların içerisinde mütevazi olan, enaniyet yapmayan rahipler vardır, din adamları vardır, diyor. Bakın arada fark, mütevazi mazlum bir Hıristiyan’a karşı saygılı olunuyor, değer veriliyor. Onunla muhatap olunuyor, hatta yemeği yeniyor, evine gidiyorsun, onunla bir arkadaşlığın oluyor, ticaret yapıyorsun, gönül alıyorsun, iltifat ediyorsun ve evlenilebiliyor.
Ahlaksız Yahudi ile ahlaklı Yahudi, ahlaksız Hıristiyan’la, ahlaklı Hıristiyan, ahlaksız Müslüman’la, ahlaklı Müslüman ayırt edilmiştir. Onun için Kuran’la bakıp bütün Yahudiler böyledir demek, bütün Hıristiyanlar böyledir demek yanlış olur. O zaman bütün Müslümanlar kötüdür anlamı da çıkara bilir adam, ayette. Kuran’dan yanlış olur. Evet bu ayeti bir daha okuyorum 64. ayet. “Yahudiler: “Allah'ın eli sıkıdır” dediler. Onların elleri bağlandı.” Ama tabii burada da yine onu diyenlere hitap eder, onu yapanlara hitap eden bir ayet. Bütün Yahudiler cimri olacak anlamında değildir. Ama hakikaten genel olarak cimridirler ama ayetin anlamı, her Yahudi mutlaka cimridir anlamında değil. Oradaki kişileri kast ediyor, onu yapanlar kast ediliyor. “Söylediklerinden dolayı lanetlendiler.” Bak söyleyen kimse, lanetlenen de o, hepsi değil. Bak ayet açık, “söylediklerinden dolayı lanetlendiler.” Kim söyledi? Onlar. Onlar lanetleniyorlar.
“Hayır; O'nun iki eli açıktır, nasıl dilerse infak eder. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun taşkınlıklarını ve inkarlarını artıracaktır.” Onların taşkınlarını ve inkarlarını arttırıyor. Ve bu Kuran’ın bir mucizesidir, o devirde hakikaten Musevilerin bir kısmı kudurdu adeta, Peygamber onlara gelmedi diye. Ben-i Adnan kavmine geldi diye, Ben-i İsrail’e gelmedi diye müthiş sinirlendiler ve öfkelendiler. “Biz de onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık. Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar. Allah ise bozguncuları sevmez.” Ama bu kısmı ayetin Yahudilerin içerisinde bu tip insanların olacağından belirtiyor, Kıyamet’e kadar devam edecek nesil. Savaş çıkarmak isteyen, fitne çıkarmak isteyen Yahudiler daima olacak, diyor Kuran ve Allah da bunu daima söndürecek, diyor. Hakikaten var, oluyor bu. Ama bizim mazlum Musevileri, dindar Musevileri bundan ayırt etmeyi bileceğiz, çünkü Kuran onlar için ayrı bir hüküm veriyor, ayrı bir açıklama yapıyor.
Sayın Adnan Oktar'ın 19 Aralık 2012 tarihli sohbetinden Maide Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Maide Suresi 56, şeytandan Allah’a sığınırım- “Kim Allah’ı ve Resulüne ve iman edenleri dost-veli edinirse” demek ki, Allah’ı çok seveceğiz, Peygamber’i çok seveceğiz ve Müslümanları çok seveceğiz, dost edineceğiz, veli edineceğiz, “hiç şüphe yok, galip gelecek olanlar, Allah taraftarlarıdır.” Çok manidar, “galip gelecek olanlar, Allah taraftarlarıdır.” Hizbullah’tır, Allah hizbidir, yani Hz. Mehdi (a.s)’in talebeleridir. Şeddesiz; 2007, şeddeli; 2055. Tam dünya hakimiyetinin en kritik yılları, en keskin, net yılları. Biri 2007; atak yılı, diğeri neticelenme yılı, tam neticelenme yılı, maşaAllah. “Ey iman edenler sizden önce kendilerine kitap verilenlerden” Hıristiyan ve Musevilerden, “dininizi alay ve oyun konusu edinenleri” peki, dinimizi alay ve oyun konusu edinmiyorsa, dost oluyoruz ama dinimizi alay ve oyun konusu ediniyorsa, dost olmuyoruz “ve kafirleri dost-veli edinmeyin.” Yani kendinize idareci kılmayın, onların hakimiyeti altına girmeyin, onlara itaat etmeyin. “Eğer inanıyorsanız, Allah’tan korkup sakının.” Maide Suresi 56, 1956 yılına bakması açısından da manidar. “Hiç şüphe yok, galip gelecek olanlar Allah taraftarlarıdır.” Bakın “hiç şüphe yok” diyor, Allah, kesin diyor. Allah taraftarları, Hizbullah, Hz. Mehdi (a.s) talebeleri, mutlaka galip gelecek. Şeddesiz; 2007, şeddeli; 2055, çok net, maşaAllah.
64’te- “Yahudiler: “Allah'ın eli sıkıdır” dediler. Onların elleri bağlandı ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler.” Zannediyorlar ki, bu ayet bütün Yahudilere hitap ediyor. Değil. Onu diyenler için, bu. “Allah'ın eli sıkıdır” dediler. Onların elleri bağlandı.” Yani cimri oldular, “ve söylediklerinden dolayı lanetlendiler.” Demek ki, bunu söyleyen Yahudiler olmuş. Allah olduğunu söylüyor. Allah’ın eli sıkıdır diyen Yahudiler olmuş. Bu söylediklerinden dolayı lanetleniyorlar, ama diyenler. Ve ellerini de bağlıyor Allah. “Hayır; O'nun iki eli açıktır, nasıl dilerse infak eder. Andolsun, Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun taşkınlıklarını ve inkarlarını artıracaktır.” Vahyi duydukça daha kudurup, daha şiddetleniyor. Kuran yeterlidir dediğimizde, yobazlara da aynısını söylediğimizde, adamlar deliriyor.
“Biz de, onların arasına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kin saldık.” Hakikaten yobazlar, bağnazlar, çok kinli ve nefret dolu insanlardır. Bakın “düşmanlık ve kin saldık. Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse” yani fitne çıkarmaya kalksalar, terör anarşi çıkarmaya kalksalar, bölgeler arası savaş çıkartmaya kalksalar, “Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar. Allah ise bozguncuları sevmez.” Tabii Yahudilerin içerisinde böyle tiplerin olduğuna işaret etmiş oluyor aynı zamanda ayetlerle asıl ağırlıklı olarak. Hakikaten her zaman böyle tipler çıkar, savaş çıkartmaya, kavgaya, anarşiye yatkın ama savaşa karşı olan Yahudiler de daha çoktur. Mesih taraftarları daha çoktur Musevilerin içerisinde ama savaşçı ve deccal taraftarı Yahudiler de vardır.
Sayın Adnan Oktar'ın 6 Haziran 2015 tarihli sohbetinden bozgunculuk çıkaranlara uymamakla ilgili ayet açıklamaları.
GÖKALP BARLAN: Ayette şöyle buyuruyor Yüce Rabbimiz Hocam. Şeytandan Allah’a sığınırım: “Artık 'kötülüğü örgütleyip düzenleyenler.” [Nahl Suresi, 45] Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmak için özel bir ekip olduğunu söylemiştiniz.
ADNAN OKTAR: Bak, “bozgunculuğu örgütleyip düzenleyenler” şimdi sen o örgütlenmeye uymuş oluyorsun, o düzene uymuş oluyorsun. O bombayı koyan, senin kumandanın olmuş oluyor. Derhal efendim diyorsun. Ben şimdi bir bomba koyacağım diyor, bir kaç kişi öldüreceğim sizden şehit edeceğim diyor, siz sokağa döküleceksiniz diyor. Siz de orayı burayı bombalayacaksınız diyor, ben de sizi yine bombalayacağım diyor, sel gibi kan akacak diyor. Bu aklı başında insanların yapacağı bir şey değil. Oradaki Kürt kardeşlerimiz, Laz, Çerkez, Türk kim varsa hep evine çekilsin. En güzel şey odur. Vurup kafayı yatsın, sabah ola hayrola. O bombayı koyanlar da bilmiyorum nasıl tespit edecekler kalabalığın içinde. Kamera falan varsa görebilirler. İyi bir inceleme gerekiyor.
ENDER DABAN: Kötülükle iyiliğin bir olmayacağını bildiriyor Allah ve iyilikle karşılık verilmesini söylüyor. “Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır;” [Fussilet Suresi, 34] Diye bildiriyor Allah ayette, inşaAllah
ADNAN OKTAR: En güzel. En güzel nedir? Sevgidir, dostluktur, kardeşliktir, muhabbettir. Muhabbetle cevap vermek lazım.
ERDEM ERTÜZÜN: “Öfkelerini yenenler.” [Ali İmran Suresi, 134] Diye geçiyor Hocam.
Tabii. Bak diyor ki Cenab-ı Allah Maide Suresi 64’te. Şeytandan Allah’a sığınırım: “Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse” kargaşa, terör, anarşi için bir şeyi tetiklese, hareketlendirse, “Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar.” Bozgunculuk yapanlar, her şeyi bozmak, sistemi bozmak, canlıyı bozmak, hayatı bozmak. “Allah ise bozguncuları sevmez.” Ne demek bozguncu? Bomba koyanlar şunu yapan bunu yapan bunların mekanı cehennem. Onun için böyle şeylerde itidal, mutedil olmak, en kızdırıcı hareketi yapmak gerekir. En çok o yapanları pişman edecek, felç edecek hareket nedir? Sükunet. O zaman adam, boş yere ben bu işi yaptım diyecek. Hele de yakalarsan, içeride atarsan acayip caydırıcı olur. Ama çok çok özür dilerim bir ferahlık var yani. Bomba araması yapılmaz mı kalabalığın içinde? Mesela şüpheli çanta paket falan varsa elinde insanın, değil mi? Herkes kendi aleminde oluyor. Bilmiyorum ne kadar sivil polis kullanıyorlar. Çok sivil polis kullanılması lazım, çok MİT elemanı olması lazım.
MEHMET KÜRŞAT: “Biz sadece ıslah edicileriz” derler. [Bakara Suresi, 11] Allah, ama asıl bozguncuların onlar olduğunu bildiriyor ayette. Komünistler sosyal adalet istiyoruz diyorlar sadece diyorlar ama tarihe baktığımızda hep kan getirdiğini görüyoruz.
ADNAN OKTAR: Tabii.
“Düzene konulması (ıslah)ından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın;” [Araf Suresi, 56] Bak işte fesat çıkarıyorlar. Fesat; bir bombayla yapıyor fesadı. Fesada niye uyuyorsun? Bomba patladıysa, tamam. Mesela bir insan şehit olmuş olabilir. Sen şimdi sokağa döküldüğünde, o bombayı koyandan daha beter oluyorsun. O katil, katilin emir eri olmuş oluyorsun. Onun ordusu oluyorsun sokağa döküldüğünde. O katilin topuk selamı veren, eri oluyorsun, askeri oluyorsun. Hadi sokağa dökül diyor, bombayı bir patlatıyor, o da sokağa dökülüyor. Emrediyorum cam-çerçeve indirin diyor, indiriyor. Bombayı koyan belli ki şeytan. Niye uyuyorsun?
TARKAN YAVAŞ: Hocam, ayette: “Ey iman edenler, hepiniz topluca “barış ve güvenliğe (Silm'e, İslam'a) girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin.” [Bakara Suresi, 208] Diyor, inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Tabii.
ENDER DABAN: Bir ayette de Allah: “Fitne, katilden beterdir.” [Bakara Suresi, 217] Diye bildiriyor.
ADNAN OKTAR: Tabii.
KARTAL İŞ: Birçok ayette de bağışlamayla, aftan bahsediyor, inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Tabii. “Evinizde oturun” diyor Resulullah (s.a.v). “Fitneye karışmayın, o gün oklarınızı kırın, silahlarınızı kılıçlarınızı bırakın. Herkesi güler yüzle tatlı dille karşılayın ve evinizden çıkmayın” diyor. Görüyor musun İslam ahlakını? Böyle bir sistemde fitne olur mu, anarşi terör olur mu? Öbür türlü adam ana, ey Memduh, ey hakkı diyor, hadi bakalım şimdi bir bomba patlatacağım sokağa fırlayacaksınız kan dökeceksiniz diyor. O bombayı koyan şeytanın avanesi oluyorsun, ne kadar aşağılayıcı bir şey. Onun emrinde asker oluyorsun, ondan daha beter oluyorsun. Sakın böyle bir şeye kimse yanaşmasın.
ERDEM ERTÜZÜN: Şeytanın da insanlara verdiği vesvese Hocam ayette geçen, kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım: “Yaygaralar koparın.” [Fussilet Suresi, 26]
ADNAN OKTAR: “Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı kopar.” [İsra Suresi, 64] “Yaldızlı sözler” fısıldayacağını söylüyor.” Yaygaralar” işte yaygara bu. Büyük fesat yani.
BÜLENT SEZGİN: Hac Suresi 3. Ayette şöyle buyuruyor, şeytandan Allah’a sığınırım: “İnsanlardan kimi, Allah hakkında bilgisi olmaksızın tartışır durur ve her azgın-kaypak şeytanının peşine düşer.” [Hac Suresi, 3]
ADNAN OKTAR: İşte, şeytan o bombayı patlatan şeytan, o da onun peşine düşüyor, emrine giriyor.
TARKAN YAVAŞ: Başka bir ayette de şehirde kışkırtıcılık yapanlardan bahsediyor. “(bu tutumlarına) bir son vermeyecek olurlarsa, gerçekten seni onlara saldırtırız, sonra orada seninle pek az (bir süre) komşu kalabilirler.” [Ahzab Suresi, 60] Diyor.
ADNAN OKTAR: MaşaAllah.