Maide Suresi, 84, 87-89 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar’ın 5 Mayıs 2014 tarihli sohbetinden Maide Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. “Hem Rabbimizin bizi Salihler topluluğuna katmasını umarken ne diye Allah’a ve bize haktan gelene inanmayalım?” Salihler topluluğu nedir? Samimiler topluluğu. Diyor ki; bana Allah’ın delillerini anlat, iman edeceğim. Kardeşim samimiyse hiç hiç delil olmadan Allah’a iman eder insan. Dümdüz beyaz duvar olsun iman eder, samimiyse. Ama samimi değilse adama anlat da anlat istediğin kadar anlat, iman edemez. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Ey iman edenler, Allah’ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın.” Allah helal kılmış. Haramlık hükmü yok. Adam haram kılıyor. “Ve haddi aşmayın.” Kuran’ın dışında yeni yeni hükümler çıkarmayın.

“Allah haddi aşanları sevmez.” “Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden helal ve temiz olanlarından yiyin. Kendisine inanmakta olduğunuz Allah’tan korkup-sakının.” “Allah sizi yeminlerinizdeki rastgele söylemelerinizden (boş sözlerden) dolayı sorumlu tutmaz. Ancak yeminlerinize bağladığınız sözlerden dolayı sizi sorumlu tutar.” Ağız alışkanlığıyla; vallahi şöyle, vallahi böyle diyor ya boş bulunuyor. Onla sorumlu tutmaz diyor, Allah. Ama şuurlu olarak sözle yani tek tek söylerseniz ondan sorumlu olursunuz diyor, Allah. Bir de ara ayırmak için yemin olmaz. Mesela diyor ki; “yemin ederim senle bir daha görüşmeyeceğim.” Böyle yemin olmaz. Ara bozmak, ara ayırmak için yemin olmaz. Mesela karısına diyor ki; “senle bir daha hiçbir şekilde sofraya oturmayacağım. Yemin ediyorum” diyor. Böyle yemin olmaz. Düşmüş oluyor bu yemin. “Ara bozmak için yemin olmaz” diyor, Allah.

 


Maide Suresi, 87. Ayetinin Tefsiri

(Münafıkların helalleri haram kılmaya çalışması)

 

Ey iman edenler, Allah'ın SİZİN İÇİN HELAL KILDIĞI GÜZEL ŞEYLERİ HARAM KILMAYIN VE HADDİ AŞMAYIN. Şüphesiz Allah, haddi aşanları sevmez. (Maide Suresi, 87)

ADNAN OKTAR: Allah'ın helal kıldığını haram kılar münafık. Münafıklarda ve kalbinde hastalık olanlarda bu oluşur. “Kendi kendinize haramlar helaller çıkarıp dini içinden çıkılmaz hale getirmeyin, Allah adına yalan söylemeyin.” O yüzden münafıklar ve müşrikler hep helak oluyorlar. Müşrikler ve münafıkların uydurmacılığına Allah Kuran'da dikkat çekiyor.

 


Maide Suresi, 87. Ayetinin Tefsiri

(Allah’ın helal kıldığını haram kılmamak)

 

(SAYIN ADNAN OKTAR’IN A9 TV’DEKİ CANLI SOHBETİ (3 KASIM 2011; 20:00))

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınıyorum. Maide Suresi, 87; “Ey iman edenler” diyor Cenab-ı Allah, “Allah’ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri”, gözünüze hoş gelen, tadı hoş olan, gözünüze hoş gelen, beğendiğiniz şeyleri “haram kılmayın”, haramdır diye bunları örtbas etmeye kalkmayın, yasaklamayın, insanlardan bu nimetleri almaya kalkmayın, insanları bu nimetlerden uzaklaştırmaya kalkmayın “ve haddi aşmayın”, bu bir haddir diyor Allah. Bunu aşarsanız haddi aşmış olursunuz diyor.

 


Maide Suresi, 87. Ayetinin Tefsiri

(Müslümanları mezheplere bölmek haramdır)

 

(SAYIN ADNAN OKTAR’IN A9 TV’DEKİ CANLI SOHBETİ (12 ARALIK 2011; 22:00))

ADNAN OKTAR: Maide Suresi, 87; “Ey iman edenler” diyor Allah, hepimize, bütün Müslümanlara hitap ediyor. Mezhep ayrımı yapmıyor bak Allah; Ey Hanefiler, Ey Şiiler, Ey Hanbeliler, Ey Caferiler, Nakşiler, şu bu demiyor. Ne diyor? “Ey iman edenler”, bir tane ümmet, tek ümmete hitap var Kuran’da. “Allah’ın sizin için helal kıldığı” bakın, “Allah’ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın.” Siz ne yapıyorsunuz? Güzel şeyleri haram kılıyorsunuz. Ne ile? Hurafeyle. İslamiyet’i mahvettiniz, Müslümanları mahvettiniz, ite-kopuğa ezdiriyorsunuz. Aklınız gitti, Allah size hidayet versin. Yetmiyor, mahvettiler Müslümanlığı, İslam alemini, bunlara daha yetmiyor yani.

 


Maide Suresi, 87. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 18 Eylül 2010 tarihli röportajından Maide Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Maide Suresi 87. Bakın münafıklar ne yapıyor? “Allah’ın helal kıldığını haram kılar” münafık. Bak diyor ki Cenab-ı Allah: “Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla,” münafıklar ve kalbinde hastalık olanlarda bu olur. Dili yalan yere nitelendirir, yalan konular konuşur. Nasıl diyor bak? “Şuna helal buna haram demeyin” yani kendi kendinize helaller, haramlar çıkarıp dini içinden çıkılmaz hale getirmeyin. Din, özgürlük dinidir. “Kendi kendinize Allah adına yalan söylemeyin” diyor Allah bak, “şuna helal buna haram demeyin. Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler” O yüzden münafıklar ve küfür hep helak oluyor. Müşrikler ve münafıklar helak oluyorlar.

 


Maide Suresi, 87. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 9 Kasım 2010 tarihli röportajından Maide Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Maide suresi 87; “Ey iman edenler, Allah'ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın.” Yani durduk yere haramları çıkartmayın uydurma çıkartmayın, diyor Cenab-ı Allah. Ve haddi de aşmayın. Haddi aşmak ne demektir? Kuran’a uymamak.

 


Maide Suresi, 87. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 15 Mart 2013 tarihli sohbetinden Maide Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Ey iman edenler, Allah'ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın.” (Maide Suresi / 87) Bu yobazlara Allah’tan bir tehdit. Güzel olan şeyleri. Yobazların özeliği ne? Sürekli güzel olan şeyleri haram kılma. Yahut bağnazların yahut bilgisi olmayanların. Bilgisizce yapanları tenzih ediyorum ama kasten yapanlar ayetin hükmüne girer. Tabii takdir Allah’ın, belki onlara da yönelebilir bu ayetin hükmü. Çünkü bir kısım insanlar bilgisizliğinden veyahut bağnazlığından, yobazlığından gülmeyi haram kılıyor. Gülme niye haram olsun? Veyahut müzik dinlemek, niye haram olsun? Allah’ın helal kıldığı temiz, güzel giyinmek.

 


Maide Suresi, 87. Ayetinin Tefsiri

 

(Sayın Adnan Oktar'ın “Karanlık Tehlike: Bağnazlık” kitabında Maide Suresi, 87 ile ilgili açıklamaları.)

Peygamberimiz (sav)'in döneminden sonra, ayetin tasviriyle Allah'a karşı yalan uydurmuş olan çok geniş topluluklar türemiştir. Bu topluluklar Kuran'ı rehber edinmedikleri için dilediklerine haram, dilediklerine ise helal diyebilmişlerdir. Fakat öyle bir topluluk vardır ki, Allah onların şu özelliklerini asıl olarak vurgular: “Helal kılınan güzellikleri haram kılmaları”.

Rabbimiz Kuran'da şöyle bildirir:

Ey iman edenler, Allah'ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın. Şüphesiz Allah, haddi aşanları sevmez. (Maide Suresi, 87)

İşte dünya üzerinde “şeriat” adı altında uygulanan oysa tamamen İslam ile çelişen vahşet sistemini incelerken, kendilerine helalleri haram kılan, Kuran'dan tamamen uzak topluluklardan bahsedeceğiz.

Önce Kuran ayetlerinde açıklanan gerçek şeriatı yani Kuran'ın doğru yolunu tarif edelim: Kuran'ın şeriatı sevgi, saygı, her dinden, her fikirden insana şefkat ve koruyuculuk demektir. Kuran'ın şeriatı demokrasiyi şart koşar, fikir özgürlüğü hakimdir. Kuran'ın şeriatında insanlar bilgili, eğitimli, açık fikirli, karşı fikirlere saygılı, mutlu, dışa dönük, modern, kaliteli, ümitvar, sanat ve estetiğe önem veren, birliğe, dostluğa ve sevgiye değer veren insanlardır. Kuran'ın şeriatında nefret, tahammülsüzlük, çatışma, kavga, zorbalık, dayatma, tehdit, mutsuzluk, öfke ve savaş yoktur.

Bu tariflere bakarak Kuran'ın şeriatına uygun bir İslam ülkesi şu anda dünyada var mı? Elbette yok. Bu şeriat, Peygamberimiz (sav) döneminden beri uygulanmadı. Şu anda şeriat ile yönetildiğini söyleyen ülkeler veya şeriat getirmek isteyen bir takım vahşet grupları, İslam'ın yerine koydukları bağnaz dinin şeriatını uyguluyorlar. Bir kısım yalan hadisleri veya sözde İslam alimlerinin Kuran’dan uzak yorumlarını kendilerine rehber ediniyorlar. Ölçüleri Kuran değil, içinde yaşadıkları toplumun geçmişten getirdiği bazı batıl uygulamalar ve değerleriyle karışmış hurafeler oluyor. Allah’ın sözünü değil, sözde alimlerin kişisel yorumlarını ön plana alıyorlar. Kuran'ı ise geride bırakıyorlar.