Yine bunun gibi onların ortakları, müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterdiler. Hem onları helake düşürmek, HEM KENDİ ALEYHLERİNDE DİNLERİNİ KARMAKARIŞIK KILMAK İÇİN. Allah dileseydi bunu yapmazlardı; sen onları ve düzmekte oldukları iftiraları bırak.
Ve kendi zanlarınca dediler ki: “BU HAYVANLAR VE EKİNLER DOKUNULMAZDIR. ONLARI BİZİM DİLEDİKLERİMİZ DIŞINDA BAŞKASI YİYEMEZ. (ŞU) HAYVANLARIN DA SIRTLARI HARAM KILINMIŞTIR.” Öyle hayvanlar vardır ki, -O'na iftira etmek suretiyle- üzerlerinde Allah'ın ismini anmazlar. Yalan yere iftira düzmekte olduklarından dolayı O, cezalarını verecektir. (Enam Suresi, 136-138)
Zanna uyuyor, rivayete uyuyor, böyle duyduk atalarımızdan, ecdadımızdan böyle duyduk diyorlar. Peygamber (sav) adına da yalan söylüyor, ondan duyduk diyorlar. Bunu yapmayanı küfürle itham ediyorlar. “Dinlerini karmakarışık kılmak için”; içinden çıkılmaz bir din meydana getiriyor. Binlerce haram, yasak karmakarışık hale getiriyorlar. Bunların haram üretme tekniklerinden Allah örnekler veriyor o devirde.
Sayın Adnan Oktar'ın 19 Ekim 2010 tarihli röportajından En'am Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: En’am Suresi, 137; bak, münafıkların bir özelliğini, Allah diyor ki; “...hem kendi aleyhlerinde dinlerini karmakarışık kılmak için...” bunu yaptıklarını söylüyor Allah. Bak, karmakarışık. Kendi anlattıklarını kendi anlamıyorlar. Yani ben size getireyim bir yobazı, buraya koyalım, bir münafığı, isterseniz deneyin. Yani hatta sorgularsanız bile anlarsınız. Yapamaz kendi dediklerini. Karmakarışık hale getirmiş. Kendisinin de beyni uyuşmuş. Bak, “...kendi aleyhlerinde” diyor Allah, “...kendi aleyhlerinde dinlerini karmakarışık kılmak için...”
Sayın Adnan Oktar'ın 2 Şubat 2010 tarihli röportajından En'am Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Bismillah, şeytandan Allah’a sığınırım, Enam Suresi. “De ki: “Ey kavmim, bütün yapabileceğinizi yapın;” efendim, o devrin mahkemeleriyle, efendim o devrin imkanlarıyla, o devrin efendim iti-kopuğuyla, çakalıyla, neyse o devrin mafyasıyla, “Ey kavmim, bütün yapabileceğinizi yapın; şüphesiz ben de yapıyorum. Bu yurdun (dünyanın) sonu, kimindir, bilip-öğreneceksiniz.”. Bu ahir zamanda aynı zamanda Mehdi (a.s.)’ye de bakıyor. Bu devirde de iddia edilen Ergenekon örgütü de, it-kopuk takımı da, çakallar da, münafıklar da, sahtekarlar da Mehdi (a.s.)’ye karşı bir toplu hücuma geçeceklerdir. “Bu yurdun (dünyanın) sonu, kimindir, bilip-öğreneceksiniz”, ebcedi 1993 tarihini veriyor, net. Mehdi (a.s.)’nin yoğun faaliyette olduğu devri ve Mehdi (a.s.)’ye saldırıların yoğun olduğu devri veriyor. Bakın Mehdi (a.s.)’ye saldırıların yoğun olduğu bir devirdir 1993.
“Gerçekten zalimler kurtuluşa ermeyeceklerdir”. Allah iflahlarını keseceğim onların diyor inşaAllah. “Müşriklerden çoğuna çocuklarını öldürmeyi süslü gösterdiler”. Şimdi de, şu anda da çocuk öldürüyorlar değil mi? Gençleri de öldürüyorlar. “Hem onları helake düşürmek, hem kendi aleyhlerinde dinlerini karmakarışık kılmak için”, İslam’ı da karmakarışık hale getirmeye çalışıyorlar. “Hiç şüphesiz” diyor Cenab-ı Allah, “size vadedilen mutlaka gelecektir”. Kimleri vaad ediyor Allah? Mehdi (a.s.), Hz. İsa (a.s.). “Ve siz” diyor Allah küfre, hitap ediyor, “bizi aciz bırakacak değilsiniz”. Bunu engelleyemezsiniz diyor Allah. Mehdi (a.s.)’yi de çıkaracağım, Hz. İsa (a.s.)’yı da indireceğim, Kıyamet’i de koparacağım diyor Allah. Ne bilim, ne teknoloji hiçbiri engelleyemez çünkü bilimi de teknolojiyi de Ben yaratıyorum diyor Allah. Hatta yaptığınız oyunları da diyor, yaptığınız tuzakları da Ben yaratıyorum diyor. Her şeyi Ben yaratıyorum diyor inşaAllah.