Sayın Adnan Oktar'ın 28 Mart 2010 tarihli röportajından En'am Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: “Şirk koşanlar diyecekler ki: “Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız ve hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” De ki: “Sizin yanınızda, bize çıkarabileceğiniz bir ilim mi var?” Var diyorlar. Bakalım diyoruz, bakıyoruz ki boşluk çıkıyor. Yalan söylediklerini anlıyoruz. “Ara fosil var mı?” diyoruz, “yok”. “Proteinlerin tesadüfen meydana geleceğine dair bilimsel bir delil var mı?” diyoruz, “yok.” Peki bizim delillerimize sizin verebileceğiniz bir cevap var mı?” diyoruz. “O da yok” diyor. O zaman hiçbir şey yok. O zaman ne yapmışsın? Yalan söylemişsin.
SUNUCU: Varsayım kullanıyorlar.
ADNAN OKTAR: Tabii, bak “siz ancak zanna uymaktasınız” tahmin ediyor, ya böyle olduysa? Zaten diyorlar ya, geçenlerde geldiklerinde de; “bir gün Darwinizm ya ispatı olursa, delili çıkarsa.” Ben de dedim yani “bir gün Ay gelir, masanın üzerine konursa” dedim. Mantıksızlığa gidersen, her türlü mantıksızlığın iddia edilmesi mümkün, laf mı şu yani. “Siz ancak zanna uymaktasınız ve siz ancak zan ve tahminle yalan söylersiniz” diyor. Bak “zan ve tahmin.” Ya olursa, olabilir mi acaba diye “yalan söylersiniz.” Yalan söylediklerini de biliyorlar zaten. Kuran’da Cenab-ı Allah bu konuyu çok açık, net anlatmış.
Sayın Adnan Oktar'ın 9 Kasım 2010 tarihli röportajından En'am Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Bak münafıklar da sorgulandıkların da diyorlar ki; müşrikler ve münafıklar. “Eğer, Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız ve hiçbir şeyi de haram kılmazdık.” Kaderimizde olduğu için oldu, diyor. Doğru da, sen yaptın. Tabii ki bak orada kurnazlık yapıyor, kaderimizdeydi diyor. Katil adam, o da kaderinde ama Allah belasını verir. Sen, iyi olmak da insanın kaderindedir, onun karşılığı da Cennettir. Bak “Eğer, Allah dileseydi ne biz şirk koşardık, ne atalarımız ve hiçbir şeyi de haram kılmazdık. Onlardan öncekiler de, Bizim zorlu-azabımızı tadıncaya kadar böyle yalanladılar. De ki: “Sizin yanınızda, bize çıkarabileceğiniz bir ilim mi var? Siz ancak zanna uymaktasınız.” Hurafe eşittir zan. Zaten söylüyor nerden çıkardığını, zanni kanaati olarak söylüyor, zan diyor. “Ve siz ancak “zan ve tahminle yalan söylersiniz.” Hepsi zanna ve tahmine dayalı, vahye dayalı değildir. “De ki: “En 'üstün ve en Apaçık olan delil Allah’ındır.” Kuran ayetidir diyor. Kuran ayetine karşı hurafe olmaz, diyor Cenab-ı Allah.