Sayın Adnan Oktar'ın 20 Kasım 2010 tarihli röportajından En'am Suresi ile ilgili açıklamalar.
ALTUĞ BERKER: Şeytandan Allah'a sığınırım. Ayette şöyle diyor Hocam inşaAllah; “Biz Kitap'ta hiçbir şeyi noksan bırakmadık.”
ADNAN OKTAR: Kardeşim şimdi normal, aklı başında bir insana bu söz yeterlidir. Bak; “Biz hiçbir şeyi noksan bırakmadık.” Adam ne diyor? “Yoo, çok şey noksan” diyor. “Ne istiyorsun” diyorsun? “Benim kafamda bir din var” diyor, “onu arıyorum Kuran’da, bulamadım” diyor. “Bre ahmak” diyelim yani Osmanlı üslubuyla. Dini sen Kuran'da arayacaksın; sen kendi dinini Kuran içinde aramayacaksın. Doğrudan Kuran'daki dini alacaksın. Adam kafasında bir din oluşturuyor. Bakıyor Kuran'da var mı, yok mu? Yoksa tamam; “ben” diyor, “hurafe istiyorum şimdi” diyor. Hurafeden başka çözümü yok adamın kendi kafasına göre.
(SAYIN ADNAN OKTAR’IN A9 TV’DEKİ CANLI SOHBETİ (3 KASIM 2011; 20:00))
ADNAN OKTAR: Enam Suresi 38, bakın yobaz takımı iyi dinlesin; “Biz Kuran’da hiçbir şeyi noksan bırakmadık.” Yobaz ne diyor? ‘Olur mu, o kadar çok eksik var ki Kuran’da’ diyor, ‘anlat anlat bitmez’ diyor. Ne yapmak gerekir diyorsun o zaman, haşa öyle bir şey olsa? ‘Hurafe gerekir, ne gerekecek’ diyor. Adam önce kafasında bir din oluşturuyor, bakıyor Kuran’da yok o, ‘olmadı’ diyor. Usul nedir? Kuran’a bakarsın, Kuran’daki dini yaşarsın değil mi? Adam öyle yapmıyor. Putlardan oluşan bir din oluşturmuş, putlardan oluşan dini arıyor Kuran’da. Bulamayınca, ‘Kuran yetersiz’ diyor. “Biz kitapta hiçbir şeyi noksan bırakmadık” diyor Allah. Yobazların kafasına balyoz gibi iniyor bu açıklama.