Sayın Adnan Oktar'ın 25 Aralık 2010 tarihli röportajından En'am Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: En’am Suresi’ni açmışsın. “Biz elçileri” Mehdi’leri “müjde vericiler ve uyarıp korkutucular olmaktan başka bir nedenle göndermiyoruz” Ne yapıyormuş gelen Mehdiler, elçiler? “Uyarıp korkutucular ve müjde vericiler”, hem uyarıyor, hem cehennemle tehdit ediyor, Allah’ın azabı ile tehdit ediyor ve müjde veriyor, İttihad-ı İslam ile Hz. İsa Mesih (a.s)’nın inişiyle, mutluluk ve sevinçle, bereket ve bollukla, zenginlikle, hepsinden önemlisi Allah’ın Rızası ile, inşaAllah. “Şu halde kim iman ederse ve davranışlarını düzeltirse artık onlar için korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır” Burada gizli bir sır var. Kuran’ın gizli bir sırrıdır. İyi düşünülürse bir harika ile karşı karşıya olduğumuzu anlarsınız. “Şu halde kim iman ederse ve davranışlarını düzeltirse”, iyi, samimi, halis bir Müslüman olursa, gerçek bir Müslüman olursa, “Artık onlar için korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır” diyor Allah. Dünya hakimi oluyorlar. Mahzun olmak değil, bilakis bayram sevinci içinde oluyorlar. Demek ki gerçek Müslümanlar oluştuğunda mutlaka sevinç oluyor. Demek ki sorun iman zafiyetinde, Allah’a imanda zayıflıkta.
Sayın Adnan Oktar'ın 10 Şubat 2011 tarihli röportajından En'am Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım En’am Suresi, 48. “Biz elçileri” Mehdileri “müjde vericiler ve uyarıp-korkutucular olmaktan başka (bir nedenle) göndermiyoruz.” Müjde veriyorlar ve Allah’tan korkmaları için insanları uyarıyorlar. Ahireti hatırlatıyorlar, kıyameti hatırlatıyorlar, ölümü hatırlatıyorlar. “Şu halde kim iman ederse ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.” Allah korkusu dışında hiçbir şey yok Müslüman için. “Şu halde kim iman ederse ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.” Ne dünyada ne ahirette. Son derece rahat edecekler diyor Allah, inşaAllah.