En'am Suresi, 82-90 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 10 Mayıs 2010 tarihli röportajından En'am Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: En’am Suresi,şeytandan Allah’a sığınırım. “İman edenler ve imanlarını zulümle karıştırmayanlar, işte güvenlik onlar içindir ve onlar hidayete ermişlerdir.” Zulümle imanı karıştırmayacak, zulümden kaçınacak. Şeytandan Allah’a sığınıyorum.”Bu, İbrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz delilimizdir. Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz.” Yani istediğim kişiyi diyor Cenab-ı Allah manen yükseltirim. Peygamber yaparım, veli yaparım, Mehdi (a.s.) konumuna getiririm. Yahut Hızır (a.s.) haline getiririm. “Şüphesiz senin Rabbin, hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir. Ve ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik, hepsini hidayete eriştirdik; bundan önce de Nuh'u”, dedim şimdi bak Nuh (a.s.) çıkacak dedim Allah-u alem, kafamdan geçti, çıktı yani, keşke söyleseydim. Konuyla ilgili olduğu için o çıkar dedim.

OKTAR BABUNA: Ben de Hz. Nuh (a.s.)’un filmini hazırlamıştım Hocam, ilk başladığınız ayette Nuh (a.s.)’un adı geçmişti, bu programa, iki saat önce ilk başladığınızda. MaşaAllah.

ADNAN OKTAR: “Nuh’u ve onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u hidayete ulaştırdık. Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz.” Mehdi (a.s.) de biliyorsunuz Nuh (a.s.)’un soyundandır. “Zekeriya'yı, Yahya'yı, İsa'yı ve İlyas'ı da (hidayete eriştirdik.) Onların hepsi salihlerdendir. İsmail'i, Elyasa'yı, Yunus'u ve Lut'u da (hidayete eriştirdik). Onların hepsini alemlere üstün kıldık. Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik. Bu, Allah'ın hidayetidir”, Allah Hadi ismi ile tecelli ediyor, “hidayetidir. Kullarından dilediğini bununla hidayete erdirir. Onlar da şirk koşsalardı, elbette bütün yapıp-ettikleri 'onlar adına' boşa çıkmış olurdu.” Şirk olduğunda her şey boşa çıkar diyor Allah.

OKTAR BABUNA: Allah saklasın.

ADNAN OKTAR: Tabii, Allah vermesin. “Bunlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir. Eğer bunları tanımayıp-küfre sapıyorlarsa, andolsun, Biz buna (karşı) inkara sapmayan bir topluluğu vekil kılmışızdır.” “İnkara sapmayan bir topluluğu vekil kılmışızdır.” Belki de Mehdi (a.s.)’ye bakıyor, Mehdi (a.s.) topluluğuna bakıyor, cemaatine bakıyor ayet. “İşte Allah'ın hidayet verdikleri bunlardır”, Allah’ın Hadi ismiyle tecelli ettiği bunlardır, “öyleyse sen de onların bu hidayetlerine uy”, Mehdi (a.s.)’ye uy, Mehdi (a.s.)’nin izahlarına, Kuran’a uy anlamına da gelir, ona da işaret eder. “De ki: “Ben bunun için sizden bir ücret istemiyorum. O (Kur'an), alemlere bir 'öğüt ve hatırlatmadan' başkası değildir.” Ücret istememek çok önemlidir. İnsanlar maddi bir karşılık olduğunda çok sarsılırlar. Bu sevgide de, dostlukta da öyledir. Yani maddi çıkar devreye girdiğinde buz gibi bir hava eser. Sevgi sarsılır. İmani konularda da. Yani bir çıkar mevzubahisse manaya muazzam zarar verir, yani etki gücü çok çok azalır veyahut bazen de tamamen yok olmaya doğru gidebilir Allah esirgesin.

 


Enam Suresi, 84-88 Ayetlerinin Tefsiri

(Hz. Mehdi Allah tarafından özel seçilip hidayete erdirilmiştir)

 

Sayın Adnan Oktar'ın 8 Şubat 2015 tarihli sohbetinden Enam Suresi ile ilgili ayet açıklamaları.

 

ADNAN OKTAR: “Ve ona İshak'ı ve Yakub'u armağan ettik,” Yakup - Hz. İsrail (a.s), “hepsini hidayete eriştirdik;” bak hepsine hidayet veriliyor, “bundan önce de Nuh'u ve onun soyundan Davud'u” Hz. Davut (a.s) kimin soyundan, Hz. Nuh (a.s)’ın soyundan, “Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u hidayete ulaştırdık.” Bu ayrı bir peygamber kolu. Mesela Hz. İsmail (a.s)’ın kolu ayrı. “Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz.” [En'am Suresi, 84] “Zekeriya'yı, Yahya'yı, İsa'yı ve İlyas'ı da (hidayete eriştirdik.)” O kolun devamı bu Peygamberler. Peygamberler biliyorsunuz kollara ayrılıyorlar. Mesela çocukları başka, kimi başka. Bak, “İsmail’i,” İsmail ayrı, Ortadoğu’daki Müslümanlar, hep Hz. İsmail (a.s)’ın soyundandır. “İlyas’ı, Yunus’u da hidayete eriştirdik, onların hepsini alemlere üstün kıldık.” Yani insanlara üstün kıldık diyor Allah, hidayetle. [En'am Suresi, 85]

“Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik.” [En'am Suresi, 87] Hz. İsrail (a.s)’ın soyundan kim var? Hz. Mehdi (a.s) var. Bak, “vermediğim isimler var” diyor Cenab-ı Allah, “o isimleri de hidayete eriştirdim” diyor Cenab-ı Allah. “Onları da seçtim” diyor. “Dosdoğru yola yöneltip ilettik.” Dosdoğru yola iletilip yönelme ayrı bir şeydir, seçilme apayrı bir şeydir. Bu anlatılanların dışında başka insanlardan bahsediyor Cenab-ı Allah. Onların içinde işte Hz. Mehdi (a.s) var.

Bak zaten diyor ki: “Bu, Allah'ın hidayetidir, kullarından dilediğini bununla hidayete erdirir.” Hadi isminin tecellisi olan Hz. Mehdi (a.s)’dır. Ebcedi 2024 tarihini veriyor bu ayetin. Bak, “Bu, Allah'ın hidayetidir, kullarından dilediğini bununla hidayete erdirir.” Bak özel bir insandan bahsediyor. Allah’ın özel hidayete erdirdiği bir kişiden bahsediyor. Ebcedi de; 2024.

Şeytandan Allah’a sığınırım: “Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, kimini (bunlara kattık);” Silsilenin devamı olarak devam ediyorlar diyor Cenab-ı Allah. “Onları da seçtik” diyor bak, onlar da seçilmiş kişiler, “ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik.” “Bu, Allah'ın hidayetidir; kullarından dilediğini bununla hidayete erdirir.” İnsanlara sormaz. Yani Mehdi’sini Allah kendi seçer. Ebcedi; 2024.

 


Enam Suresi, 84. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 8 Şubat 2015 tarihli sohbetinden Enam Suresi ile ilgili ayet açıklamaları.

 

ADNAN OKTAR: “Biz, iyilik yapanları işte böyle ödüllendiririz.” [En'am Suresi, 84] Allah sessiz sedasız ödüllendirir mümini. Adam diyor ki; “sürünüyorum” diyor. Sabredersen Allah seni ödüllendirir. Sabretmezsen, sürekli yakınırsan, yakınmak ne demek, Allah’a isyan ediyorsun. O zaman nasıl iyilik bekleyeceksin. O zaman sürekli sürünüyor. Ama sabretse, sürekli Allah’a şükretse, Allah hiç ummadığı yerden kapıyı açar. Ama sürekli yakındığı için, bir türlü bereket gelmiyor.

CİHAT GÜNDOĞDU: “Şükrederseniz artırırım” diyor, Allah.

ADNAN OKTAR: Buna inanmıyorlar, “yok öyle bir şey olmaz” diyor. İşte olmaz dedikçe, sürünürsün. Şükredince, bereket artar. Şükretmek ne demek? Kuran’a uyup, Allah’a tevekkül edip, Allah’tan razı olmak. Adam Allah’tan razı değil, sürekli şikayet ediyor. Allah’ın haşa kendisine haksızlık yaptığı kanaatinde. O zaman bereket olur mu? Bereket olmuyor.