İnkarcıların ve müminlerin ölüm şekilleri birbirinden farklıdır

 

Ölümle ilgili pek çok insanın bilmediği bir sırrı Allah Kuran'da haber verir. Bu sır, insanın gerçek ölüm şeklinin, yani ölüm anında gördüklerinin, dışarıdan diğer insanların gördükleri ile aynı olmadığıdır. Allah, ölüm anındaki insanın çevresindekilerin şahit olduklarından farklı olayları yaşadığını ayetlerde şöyle bildirir:

Hele can boğaza gelip dayandığında, ki o sırada siz (sadece) bakıp-durursunuz. Biz ona sizden daha yakınız; ancak görmezsiniz. (Vakıa Suresi, 83-85)

Allah'ın ölüm anıyla ilgili bildirdiği bir başka sır ise insanların göremedikleri bu anlarda inkarcıların çok büyük bir korku ve ızdırap yaşadıklarıdır. Allah bunu ayetlerinde şöyle bildirir:

Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiçbir şey vahyolunmamışken “Bana da vahy geldi” diyen ve “Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim” diyenden daha zalim kimdir? Sen bu zalimleri, ölümün 'şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: “Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah'a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azabla karşılık göreceksiniz” (dediklerinde) bir görsen... (Enam Suresi, 93)

Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin; Allah bunlarla, ancak onları dünyada azaplandırmak ve canlarının onlar inkar içindeyken zorluk içinde çıkmasını istiyor. (Tevbe Suresi, 85)

Allah'ın Kuran'da bildirdiği bu sırra göre, inkar eden bir insan yatağında huzur içinde ölmüş gibi görünebilir. Ölümü sırasında hiçbir acı çekmediği, zorluk yaşamadığı, yavaşça gözlerini kapattığı zannedilebilir. Oysa Allah inkarcının ölümünün büyük ızdıraplar ve zorluklar içinde olduğunu bildirmektedir. Ölüm meleklerinin inkarcıların canlarını alış şekilleri ise ayetlerde şöyle bildirilir:

Öyleyse melekler, yüzlerine ve arkalarına vura vura canlarını aldıkları zaman nasıl olacak? İşte böyle; çünkü gerçekten onlar, Allah'ı gazablandıran şeye uydular ve O'nu razı edecek şeyleri çirkin karşıladılar; bundan dolayı (Allah,) amellerini boşa çıkardı. (Muhammed Suresi, 27-28)

Melekleri, onların yüzlerine ve arkalarına vurarak: “Yakıcı azabı tadın” diye o inkar edenlerin canlarını alırken görmelisin. Bu, ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir. (Enfal Suresi, 50-51)

İnkarcıların bu zorlu ölümlerinin aksine müminlerin ölümleri çok kolaydır. Örneğin inkarcıların tam aksine, peygamberle birlikte savaşa çıkan ve savaşta hançerlenerek öldürülen bir mümin, aslında çok huzurlu ve korku duymadığı bir ölüm anı yaşar. Allah'ın ayetinde bildirdiği gibi, onların canları yumuşakça çekilip alınacaktır ve onlar melekler tarafından selam ve müjde ile karşılanacaklardır. Allah müminlerin ölümlerinin nasıl olacağını ayetlerinde şöyle bildirmiştir:

Ki melekler, güzellikle canlarını aldıklarında: “Selam size” derler. “Yaptıklarınıza karşılık olmak üzere cennete girin.” (Nahl Suresi, 32)

 


En'am Suresi, 93. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 16 Ekim 2010 tarihli röportajından En'am Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ALTUĞ BERKER: Bir ayet okuyorum Hocam, inşaAllah. 6. Surenin 93. ayeti, şeytandan Allah’a sığınıyorum;

“Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiçbir şey vahyolunmamışken “Bana da vahy geldi” diyen ve “Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim” diyenden daha zalim kimdir?”

ADNAN OKTAR: Bak, Allah; “...daha zalim kimdir” diyor. “Allah’ın indirdiğinin bir benzeri bana geldi” diyorsa bir insan, Allah bunu “küfür” olarak Kuran’da açıklıyor.

 


En'am Suresi, 93. Ayetinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 19 Ekim 2010 tarihli röportajından En'am Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: En’am Suresi, 93; “Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden,...” Allah, öyle bir hüküm vermiyor ama iftira düzüyor. “Nereden çıkarttın?” diyor, “hurafeden çıkarttım” diyor, yeni bir hüküm. Bak “Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya kendisine hiçbir şey vahyolunmamışken “Bana da vahiy geldi” diyen,...” “bana da vahiy geldi” diyor. “Nereden çıkarttın bu hükümleri?” diyorsun, “bana sure iniyor” diyor adam, “vahiy geliyor” diyor. Koskoca insanlar da inanıyor ona, Allah’ın hikmeti. Bak, ““Bana da vahiy geldi” diyen ve “Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim” diyenden daha zalim kimdir?” diyor Allah. Adam diyor; “bana sure indi” diyor, “kitap indirdi Allah” diyor. Bir de kandırıyor, diyor ki; “ben sorumluyum, siz sorumlu değilsiniz” diyor. Ne demek bu? Sen sorumlusun, o sorumlu değil. Sen ne diyorsun? “Ben Peygamberim diyorsun.” Adam sana uyuyor zaten. Otomatik senin dediklerinin hepsini tasdik etmiş oluyor zaten. Çok kötü bir kandırma metodu bu da. “Bana da vahy geldi” diyen ve “Allah'ın indirdiğinin bir benzerini de ben indireceğim” diyenden daha zalim kimdir?” Adam söylüyor, “bana şu, şu sureler indi” diyor veyahut “şu hurafeler var” diyor yahut “şeyhimden şunu duydum” diyor, “büyük alimlerden bunu duydum” diyor, uyduruyor.

“Sen bu zalimleri, ölümün 'şiddetli sarsıntıları' sırasında meleklerin ellerini uzatarak onlara: “Canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın, bugün Allah’a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azapla karşılık göreceksiniz” (dediklerinde) bir görsen.” (En’am Suresi, 93)

“Melekler, onlara azap edecekler, canları çıkarken” diyor. Yani “şiddetli can çekişirlerken, ölüm sarsıntıları sırasında, Melekler onlara ellerini uzatacak” diyor ve “canlarınızı çıkarın,” “canlarınızı (bu kıskıvrak yakalanıştan) çıkarın,” “kurtulabiliyorsanız kurtulun” diyecekler. “Bugün Allah’a karşı haksız olanı söylediğiniz ve O'nun ayetlerinden büyüklenerek,” çünkü Allah’ın ayetlerini beğenmiyor; bir kısmı “hükmü geçti” diyor, bir kısmı “açık değil, ilave yapalım” diyor ayete veyahut “bana vahiy geliyor” diyor. “Bu tavırlarınızdan dolayı” diyor Allah; “...büyüklenerek (yüz çevirmeniz) dolayısıyla alçaltıcı bir azapla karşılık göreceksiniz” (dediklerinde) bir görsen” diyor. Büyüklenme, enaniyet münafıklarda ana özelliklerden bir tanesidir.

 


En'am Suresi 93, 100 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 17 Mart 2012 tarihli röportajından En'am Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. En’am Suresi 93; “Allah’a karşı yalan uydurup iftira düzenden ve kendisine hiçbir şey vahyolunmamışken bana vahiy geldi diyen ve Allah’ın indirdiğinin bir benzerini ben de indireceğim diyenden daha zalim kimdir.” Bakın mesela asrımızda var böyle adamlar.

En’am Suresi 100; “Cinleri Allah’a ortak koştular. Oysa onları O yaratmıştır. Bir de hiçbir bilgiye dayanmaksınızın O’na oğullar ve kızlar yakıştırıp uydurdular. O ise nitelendiregeldikleri şeylerden yücedir, uzaktır.” Hayret mesela Allah’a çocuk atfetmek. Nasıl inançları oluyor? Adam put yapıyor ona inanıyor. Mucize bunlar. Koskoca herif mesela git Hindistan’da, profesör evine tahtadan yapmış, bizzat kendi, boyamışta. Ne bu diyorsun? ‘Putum’ diyor, ‘bu beni koruyor’ diyor. Yemek koyuyor önüne, inanamıyorum ben bu heriflerin manyaklığına. Duruyor orada yemek bozuluyor, ‘yedi onu yiyor’ diyor. Allah akıl fikir versin. Hayret insanların böyle çılgınlıklarına müthiş şaşıyorum. Çok büyük mucize bunlar.