(Sayın Adnan Oktar'ın “Karanlık Tehlike: Bağnazlık” kitabında Araf Suresi 159, 163-166 ayetleri ile ilgili açıklamaları)
Bir de onlara deniz kıyısındaki şehri(n uğradığı sonucu) sor. Hani onlar cumartesi (yasağını çiğneyerek) haddi aşmışlardı. 'Cumartesi günü iş yapma yasağına uyduklarında', balıkları onlara açıktan akın akın geliyor, 'cumartesi günü iş yapma yasağına uymadıklarında' ise, gelmiyorlardı. İşte Biz, fıska sapmaları dolayısıyla onları böyle imtihan ediyorduk. (Araf Suresi, 163)
Onlardan bir topluluk: “Allah'ın kendilerini helak etmek veya şiddetli bir azaba uğratmak istediği bir kavme ne diye öğüt veriyorsunuz?” dediğinde “Rabbinize karşı bir özür için ve bir ihtimal sakınabilirler, diye” dediler. (Araf Suresi, 164)
Kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında ise, Biz de kötülükten sakındıranları kurtardık. Zulmedenleri yaptıkları fısk dolayısıyla pek zorlu bir azap ile yakaladık. (Araf Suresi, 165)
Onlar, kendisinden sakındırıldıkları 'şeyi yapmada ısrar edip başkaldırınca' onlara: “Aşağılık maymunlar olunuz” dedik. (Araf Suresi, 166)
Araf Suresi 166. ayetin öncesindeki ayetlere baktığımızda doğrudan İsrailoğulları'na yönelik bir hitap olduğunu görürüz. İsrailoğulları'nın yani Musevilerin içinden çıkan bir topluluk Cumartesi yasağına uymamakta, kendilerine din adına yapılan hatırlatmaları unutup önemsememekte ve kendilerinden sakındırıldıkları şeyi yapmada ısrar edip başkaldırmaktadırlar. Dolayısıyla bu kişiler doğrudan “kendi dinlerine” yönelik bir inkar içindedirler. Musevi topluluğunun içinden çıkmış ve söz dinlemeyen bir toplulukturlar.
Bu ayetlere bakıldığında bir yanda samimi Musevilerin ve bir yanda da bu Musevilerin arasında bulunup söz dinlemeyen inkarcı bir topluluğun olduğu dikkat çekmektedir. Örneğin 164. ayette söz dinlemeyen bu topluluğu ısrarla uyarmakta ve doğruya çağırmakta olan Museviler vardır. Amaçları ise onları doğru yola iletmek, “bir ihtimal sakınmalarını” sağlamaktır. 165. ayette ise kötülükten sakındıran bu samimi topluluğun kurtuluşa erdiği belirtilmektedir. Aşağılananlar, söz dinlemeyen ve samimi Musevilere zorluk çıkaran inkarcılar olmuştur.
Bu ayetlerin öncesinde Allah, dosdoğru Musevileri şöyle övmüştür:
Musa'nın kavminden hakka ileten ve onunla adalet yapan bir topluluk vardır. (Araf Suresi, 159)
Musa'nın kavminden, yani Musevilerden hakka ileten ve adalet yapan bir topluluğu bu güzel davranışı nedeniyle Allah övmektedir. Allah'ın bu ayeti indirmesinde çok büyük hikmetler vardır.
Samimi Musevilere bir Müslümanın bakış açısının nasıl olması gerektiğini bu ve diğer ayetler mükemmel şekilde anlatmaktadır.