Araf Suresi, 16-17 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 28 Ağustos 2010 tarihli röportajından Araf Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Araf Suresi 16 ve 17’de diyor ki şeytan, “Madem öyle, beni azdırdığından dolayı” bak Allah’ı suçluyor, haşa. Halbuki kendi azgınlığı, değil mi? Kendi azgınlığından dolayı. Zaten karaktersiz, ahlaksız. “Madem öyle, beni azdırdığından dolayı” diyor haşa, “İnsanları saptırmak için mutlaka Senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım”. Nasıl? Bakın, “pusu kurup”, kahpelik var ya, kahpe olduğu için pusu kurar. Nerede oturuyor? Doğru yol üstünde. Bu ne demektir? Kuran’a tabi olanlar. Mesela Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in talebelerini durdurmak yahut Mehdi (a.s.)’nin talebelerini durdurmak. Bakın, “Senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım”. Yani Kuran ahlakına karşı, Kuran’a karşı bir mücadele vereceğim. Ama bunun anlamı, mücadele edenlerin de yolunu durduracağım anlamında bu ifade.

Çünkü, “dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım” diyor. Oturmaya meraklı ya münafıklar, orada da oturuyor, ayakta değil. Nereyi bulsa oturur münafıklar. Bak, “Sonra” diyor, “muhakkak” diyor, yani kendi kafasına göre, “önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım”. İnternetle yaklaşır, haber göndererek yaklaşır, başka türlü olur. Ama mutlaka bir yolla bağlantı kurmaya çalışacağım, diyor. Bağlantı kurarım, diyor. Bak diyor ki, “Muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım”. Başarılı olmaya çalışacak kendince, yapar. Ona karşı da mümin çok akıllı olacak. Yani, münafığın, şeytanın nerede çıkacağı belli olmaz. Hiç tahmin etmediğin yerde karşına çıkabilir. Kuran buna dikkat çekmiş Cenab-ı Allah.