Sayın Adnan Oktar'ın 3 Eylül 2010 tarihli röportajından Araf Suresi ile ilgili açıklamalar.
OKTAR BABUNA: Şeytandan Allah’a sığınırım; “Çünkü bunlar Allah’ı bırakıp şeytanları veli edinmişlerdi ve gerçekten onları doğru yolda saymaktadırlar.”
ADNAN OKTAR: Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in, pek dikkat çekmiyor, bir kısım Müslümanlar da Peygamberimiz (s.a.v.)’e yapılan iftiraların üstüne gitmiyorlar. Susuyorlar. Ben bu konunun çok üstüne gidiyorum. Yarın daha da kapsamlı da gideceğim. Peygamberimiz (s.a.v.)’in kadınlara olan sevgisi, bunlar dert edindiler kendilerine. Hangi internet sitesine girsek ateistlerin, bu konuyu işliyorlar. Zeynep annemiz Peygamberimiz (s.a.v.)’i gördü, ahlakını gördü, güzelliğini gördü kalbinde ona karşı bir muhabbet oluştu. Evlenmek istiyordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de beğendi. Ahlakını, kişiliğini, güzelliğini o da evlenmek istiyordu. Allah diyor; “Senin o gönlündeydi zaten” diyor. Fakat Peygamber Efendimiz (s.a.v.) münafıklardan, küfürden olay çıkmasın diye, onlardan bir zarar gelmesin diye, temkinli davranıyordu. Yani dışa sunmadı bu içindeki düşünceyi.
“İnsanlardan çekiniyordun, utanıyordun. Ben açıklıyorum” diyor, Cenab-ı Allah. Boşandı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) sürekli; “Eşinle evliliğini devam ettir, boşanma diyordu”. “Ama gönlünde istiyorsun” diyor, Allah Peygamberimiz (s.a.v.)’e. Boşandı ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile evlendi. Çok akıllı bir insandı. Bir kadın, bir kere geliyor bir Peygamber ve ömür boyunca onunla beraber olmak istiyorsa bu hakkını niye kaybetsin bir kadın? Ne mecburiyeti var? Ve Allah onu, ona yazdı. Ne güzel. İftihar ediyoruz biz annemizin bu tavrından dolayı. Tebrik ediyoruz onu. Allah mübarek etsin. Ama bir kısım münafık Müslümanlar bunu utançla karşılıyorlar. Ben iftiharla karşılıyorum, dedemin bu güzelliğini. Bu güzel tavrını. Kadınlara olan bu sevgisini, şefkatini, muhabbetini güzellikle karşılıyorum.
Sayın Adnan Oktar'ın 6 Ağustos 2016 tarihli sohbetinden Araf Suresi ile ilgili ayet açıklamaları.
ADNAN OKTAR: Münafık kindardır. Hep fitneyi arar. Fitnecilerle işbirliği yapar. Normal, dürüst Müslüman’dan hoşlanmaz münafık. Nerede böyle cinsi sapık, hayâsız, ahlaksız, it kopuk, karaktersiz insan varsa gider onları arar. Onlarla sırdaş olur, onlarla ahbap olur, onlarla hemhal olur. Onlara karşı çok yalakadır münafık. Küfre karşı çok yalakadır, çok uyumlu, saygılı ve itaatlidir. Müslümanlara karşı anarşist, azgın, küstah, kavgacı, fırsat kollayan ve kahpe bir yapısı vardır. İt karakterlidir, yani her türlü imkânı kullanmak ister. Mesela normal oturduğun halde sohbette, orada da pislik yapmak ister. Oturmasında, kalkmasında her hareketinde bir pislik ve melanet eğilimi olur. Yani içinde Rahmani bir duygu olmaz. Şeytani olduğu için adeta şeytanın Müslümanlar arasında dolaşması gibi olur. Nerede ne pislik yapacağını bilemez. Onun için mesela Rumiliğin içinde şeytanlığı arıyorlar. Mesela Darwinizm’in içinde şeytani eylemleri ararlar. Nerede homoseksüel, Darwinist, Rumi, Allah, İslam düşmanı varsa gider onun yalakası olur ama gizlice veyahut açık. Müslüman’dan hiç hoşlanmaz münafık. En dindarına en çok nefret duyar, en çok çalışanından en çok nefret eder. En faydalı olanından en çok nefret eder. İslam’a en çok katkısı olana en çok öfkeyi duyar. Böyle kin dolu bir lağım torbası gibidir münafık. Sürekli Müslümanları gereksiz şeylerle meşgul etmek ister.
Araf Suresi 30'da Cenab-ı Allah diyor ki, “Kimine hidayet verdi, kimi de sapıklığı haketti. Çünkü bunlar, Allah'ı bırakıp şeytanları veli edinmişlerdi.” İşte münafıklar ve küfür “Ve gerçekten onları doğru yolda saymaktadırlar.” [Araf Suresi, 30] Şeytanın adamlarını, hayran adam mesela en azılı alçaklara hayran.