Araf Suresi, 59-72 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 16 Ekim 2012 tarihli röportajından Araf Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Araf Suresi, 59. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Andolsun biz Nuh'u kendi kavmine (halkına bir elçi olarak) gönderdik.” Dedi ki: “Ey kavmim, Allah’a kulluk edin, sizin O'ndan başka ilahınız yoktur. Doğrusu ben, sizin için büyük bir günün azabından korkmaktayım.” Kıyametin kopması kastediyor. “Kavminin önde gelenleri:” Bakın “önde gelenleri” her devirde bu böyle olmuştur. Yani asıl basına hâkim olan bazı güçler, orada insanlara sosyal yapıya hakim olan güçlerin bir kısmı. “Gerçekte biz seni açıkça bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık 'içinde görüyoruz” dediler” diyor. Ne yapıyorlar peygamberlere, iyi insanlara, tebliğcilere, Mehdilere ne diyorlarmış? Şaşırmışlık; “şaşırmışsın sen” diyor. Ve sapmışlık; sapkınlık. Hz. Mehdi (a.s)'a ne itham edecekler? Sapkınlıkla itham edecekler, şaşırmışlıkla. Hz. Nuh (a.s)’ı neyle suçluyorlar? Şaşırmışlık ve sapkınlık ile itham ediyorlar. Zaman değişiyor insanlar değişiyor ama stil hep aynı, olaylar hep aynı. Kim yapıyor? Önde gelenler, mesela bak yobazların önde gelenleri şu an Hz. Mehdi (a.s)'a karşı, Mehdiyet’e karşı, İttihad-ı İslam’a karşı tavır koyanların içinde birçoğunu onlardan görüyoruz. Tamamı olmasa da birçoğunu onlardan görüyoruz.

“Ey kavmim,” diyor, bakın herkese yönelik bir tebliğ yapıyor “ey kavmim” oradaki topluluk değil sadece, bütün topluluk herkese karşı. Mehdiyet de bütün herkese karşı. “bende bir 'şaşırmışlık ve sapmışlık' yoktur.” kendisinin normal, makul, doğru bir insan olduğunu anlatıyor, bu bir övünme değil. Mehdiyet’in de yapacağı budur. ““ama ben âlemlerin Rabbinden bir elçiyim.”dedi.” Yani Allah için İslam’ı yayan, tebliğ eden, anlatan bir insanım. “size Rabbimin risaletini tebliğ ediyorum.” yani Allah'tan gelen vahyi bildiriyorum. “(Ayrıca)Size öğüt veriyor ve sizin bilmediklerinizi ben Allah'tan biliyorum.” bilmediğiniz şeyler, gayb bilgileri, birçok bilgi vahiyle bildiriliyor. “Sakınıp rahmete kavuşmanız için,” bakın sakınıp yani harama, helale dikkat edip sonunda ne oluyor rahmete kavuşuyor. Rahmet ne demek? Her türlü nimet, her türlü güzellik. “kavuşmanız için, içinizden sizi uyarıp” uyarıyor, “ve korkutacak” Allah korkusunu onların kalbine getirecek şekilde tebliğ yapan. “bir adam aracılığı ile” vesile olması ile “bir zikir gelmesine mi şaştınız?” Bir kitap gelmesine mi şaştınız? Allah'ın hükmünün gelmesine mi şaştınız? “Onu yalanladılar” Hz. Mehdi (a.s)'ı yalanlayacaklar mı? Hz. Mehdi (a.s)'ı da yalanlayacaklar. “Bizde onu ve gemide onunla birlikte olanları” Hz. Mehdi (a.s)’ıo devrin Mehdi'si kim? Nuh. Gemide birlikte olanlar ne? Talebeleri. “Birlikte olanları kurtardık” diyor Allah. “Ayetlerimizi yalan sayanları suda-boğduk.” Şimdi Deccaliyet manen bir boğulma içinde ve gittikçe gücünü kaybediyor.

“Çünkü onlar kör bir kavimdi.” Yani deccaliyetin etkisinde olan bir kavim ahir zaman deccalı ne? O da kör, onunda gözü görmüyor, o devrin deccalı nasıl? Onun da gözü kör. Bakın diyor Allah: “çünkü onlar kör bir kavimdi.” görmüyorlardı. Hakikati gerçeği anlatsan da anlamazdan geliyorlardı. Bakın diyorlar ki; “Ad (halkına da )kardeşleri Hud'u” diyor Cenab-ı Allah “elçi olarak gönderdik. Ey kavmim,” diyor. Bak topluluğa hitap var! “Allah'a kulluk edin,” “Allah'a kul olun” diyor. Yani; Allah'ın hükümlerini yerine getirin. Güzel bir sistem meydana getirin. “sizin O'ndan başka ilahınız yoktur.” Yani evrimle, şunla, bunla yaratılmış değilsiniz. Sadece Allah sizi yarattı. “hala korkup sakınmayacak mısınız?” Yani Allah'tan korkup harama, helale dikkat edip güzel bir yapı içine girmeyecek misiniz? “Kavminin önde gelenlerinden inkâr edenler dediler ki:” Bakın hep “kavminin önde gelenleri.” Dünya tarihinde hep böyle olmuştur, hep hak ve hakikate karşı onlar mücadele vermişlerdir. Önde gelenlerin bir kısmı tabii bu, hepsi değil. “Gerçekte biz seni 'akli bir yetersizlik' içinde görüyoruz.” Yani “akli dengen yerinde değil, delisin” diyorlar. Kime diyorlar? Peygambere Hz. Hud (a.s)'a “Gerçekte biz seni 'akli bir yetersizlik' içinde görüyoruz,” “deli olarak görüyoruz” diyorlar. “akli dengen yerinde değil” diyorlar. “Doğrusu biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz.” “Ayrıca yalan söylüyorsun, doğru bir hüküm anlatmıyorsun” diyorlar. Aynısını Hz. Mehdi (a.s)’a da yapacaklarını Kuran'dan anlıyoruz. Yani, yine o kör insanlarla karşılaşacağını Hz. Mehdi (a.s)'ın, deccalle karşılaşacağını, akıl hastalığıyla itham edileceğini. Bakın çünkü Hz. Hud (a.s.)'a aynısını söylüyorlar. Yalancılıkla itham edileceğini anlıyoruz. “Yalancılardan olduğunu sanıyoruz” diyorlar. Hz. Hud (a.s) diyor ki: “Ey kavmim,” dedi “ben de 'akıl yetersizliği' yoktur.” “Ben deli değilim” diyor, ispat ediyor. Hz. Mehdi (a.s)’ın da aynısını yapacağını Kuran'dan anlıyoruz. “ama ben gerçekten âlemlerin Rabbinden bir elçiyim.” “Tebliğciyim” diyor.

“Size Rabbimin risaletini tebliğ ediyorum.” “Allah'ın bildirdiği her türlü açıklamayı size bildiriyorum”. “Ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm,” “güvenilir bir insanım” diyor. Tebliğde insanlarla tanışırken en üstünde durduğu şey insanların güvenilir olmasıdır. Güven karşılıklı güven. O da diyor ki bakın; “güvenilir bir öğütçüyüm” diyor. “Sizi uyarmak için aranızdan bir adam aracılığıyla Rabbinizden size bir Zikr'in gelmesine mi şaşırdınız?” “Allah'tan size bir bilgi geldi” diyor. “(Allah'ın) Nuh kavminden sonra sizi halifeler kıldığını” liderler kıldığını “ve sizin yaratılışta gelişiminizi arttırdığını (veya üstün kıldığını) hatırlayın. Öyleyse Allah'ın nimetlerini hatırlayın ki kurtuluş bulasınız.” Allah'ın nimetini hatırlamak kurtuluş vesilesi olarak göstertiliyor. Çünkü nankör olan Allah'ın nimetini hatırlamaz, mümin Allah'ın nimetini hatırlar. Allah'ın nimetini hatırlayan zaten akıllı bir insandır, samimi bir insandır. Samimi bir insan da dinin gereğini yapar. “Dediler ki: “sen bize yalnızca Allah'a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapmakta olduklarını bırakmamız için mi bize geldin?” Bakın: “atalarımızın tapmakta olduklarını bırakmamız için mi geldin?” Hz. Mehdi (a.s)’a ne diyecekler? “Biz atalarımızın bize gösterttiği şekilde dini yaşıyoruz, atalarımız ne dediyse ona uyuyoruz” Hz. Hud (a.s)'a da aynısını söylüyorlar. “Atalarımızı dinliyoruz biz” diyorlar. “Eğer gerçekten doğru isen, bize vaad ettiğin şeyi getir, bakalım” Hz. Mehdi (a.s)'a ne diyecekler? “Madem öyle bir şey var getir, görelim. Kıyamet çok uzak” diyecekler.

“Hz. Mehdi (a.s)'ın alametleri nerde? Hz. İsa Mesih (a.s) nerde? Madem vaad edilmiş, Allah vaad etmiş görelim” diyecekler. “Gözümüzle görmek istiyoruz” diyecekler. “Andolsun dedi Rabbinizden üzerinize bir iğrenç bir azap ve gazap gerekli kılındı”. Bakın “iğrenç bir azap” meydana geliyor ve “gazap” Allah’ın gazabı geliyor gerekli kılındı. “Allah’ın kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği ve sizin ve babalarınızın isimlendirdiği, düzüp uydurduğu bir takım isimler, düzme inançlar, kurallar adına mı benimle mücadele ediyorsunuz?” “Darwinizm, materyalizm, ateist inançlar bunun adına mı benimle mücadele ediyorsunuz?” asrımıza göre uygulaması böyle. “Öyleyse bekleye durun”. Yani Allah’ın vaadini göreceksiniz. “Şüphesiz bende sizinle birlikte bekleyenlerdenim” Hz. Mehdi (a.s) ne diyecek? “Bekleyin” diyecek. Aynı mantık o devirde de var. “Böylece onu ve onula birlikte olanları katımızdan bir rahmet ile kurtardık ayetlerimizi yalan sayarak inanmamış olanların kökünü kuruttuk” diyor Allah. Şuanda da ilimle, irfanla kökü kuruyor küfrün ve delaletin, inşaAllah.

 


Araf Suresi, 63, 66-68 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 2 Ocak 2010 tarihli röportajından Araf Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Araf Suresi 63 değil mi? Araf Suresi sırlarla dolu bir suredir. Şeytan’dan Allah’a sığınırım “sakınıp rahmete kavuşmanız için içinizden sizi uyarıp korkutacak bir adam aracığılı ile” diyor. Değil mi? orada “…içinizden sizi uyarıp korkutacak bir adam…” Peygamberimiz (sav) kasdediliyor ama ahir zamana bakan yönüyle, 2011 Mehdi’ye (a.s) bakıyor. “Kavminin önde gelenlerinden inkar edenler dediler ki;” 66. ayette “gerçekte biz seni bir akıl hastası olarak görüyoruz diyorlar ve biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz.” Yalancılıkla itham ediyorlar. Ve akıl hastası oluduğunu iddia ediyorlar Peygamber Efendimizin (sav). Mehdi’de (a.s) aynı olaylarla karşılaşacaktır. Hud (a.s) diyor ki; “Ey kavmim bende akıl yetersizliği yok” Ben akıl hastası değilim diyor. “Ama ben gerçekten alemlerin Rabbinden bir elçiyim” dedi.” diyor. Hatta Araf Suresi dedim ya çok sırlarla mesela, “size Rabbimin risaletini tebliğ ediyorum” Kuran’ı tebliğ ediyorum, ebcedi 2029’dur. İslam’ın hakimiyet tarihidir inşaAllah.

 


Araf Suresi, 61, 63, 66-68, 128-129 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar’ın 5 Mayıs 2014 tarihli sohbetinden Araf Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Ey kavmim bende bir şaşırmışlık ve sapmışlık yoktur.” Yani ben delalete düşmüş, dinsiz, imansız veyahut deli falan değilim. “Ama ben alemlerinden Rabbinden bir elçiyim dedi.” Bir Mehdi’yim. Ebcedi kaç? 1997 tarihini veriyor. Mehdiyet’e en şiddetli saldırıların yapıldığı bir tarih, 1997. Bir tane tarih veriyor, 1997. Bak, “Ey kavmim bende bir şaşırmışlık ve sapmışlık yok.” Yani dinsiz, mürtet, sapkın, anormal biri değilim, hasta birisi değilim. “Ama ben alemlerinden Rabbinden bir elçiyim” Bir Mehdi’yim. 1997. Araf Suresi; 7. Sure, 61. ayet.

“İçinizden sizi uyarıp korkutacak bir adam aracılığıyla bir zikir gelmesine mi şaşırdınız?” “İçinizden sizi uyarıp korkutacak bir adam” Ayetin ilk kısmı 1993, ikinci kısmı 2011 tarihini veriyor. “Gerçekte siz beni akli bir yetersizlik içinde görüyoruz.” Deli zannediyorsunuz diyor. “Ve doğrusu biz seni yalancılardan olduğunu sanıyoruz.” “Gerçekte siz beni akli bir yetersizlik içinde görüyoruz.” O devrin Mehdi’sine böyle söylüyorlar. Delisin sen diyorlar. “Ve doğrusu biz seni yalancılardan olduğunu sanıyoruz.” Yalan söylüyorsun diyorlar. Dini saptırıyorsun, başka türlü bir şey anlatıyorsun. “Ey kavmim dedi: bende bir akıl yetersizliği yoktur.” Ben deli değilim diyor. Ama ben gerçekten alemlerinde Rabbinden bir elçiyim” Bir Mehdi’yim diyor, Hz. Hud (a.s).

Araf Suresi, 68; “Size Rabbimin risaletini” Allah’ın hükümlerini, “tebliğ ediyorum.” Ebcedi; 2029. Bir harikuladelik yok mu bunda? Bütün bu ayetler sadece Mehdi (a.s) devrini veriyor. Bu bir harikuladelik. Eğer kafası yağlanmadıysa bir insanın, basireti bağlanmadıysa bu harikuladeliği görür. “Musa kavmine: Allah’tan yardım dileyin ve sabredin…” diyor. 1970 tarihini veriyor. Anarşi ve terörün başladığı tarih. “…umulur ki Rabbiniz düşmanlarınızı helak edecek ve sizleri yeryüzünde halifeler kılacak.” Egemenler kılacak, egemen olacaksınız. “Böylece nasıl davranacağınızı gözleyecek dedi” diyor, Allah.

 


Araf Suresi, 55-56, 63, 66, 68, 74 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 5 Mayıs 2013 tarihli sohbetinden Araf Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: Bakın Cenab-ı Allah diyor ki, Araf Suresi, 74-”yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın.” Terör anarşi çıkarmayın diyor Allah, haram kılmış. “Size Rabbimin risaletini” Allah’ın emrettiğini “tebliğ ediyorum” Araf Suresi, 68. Ebcedi; 2029. Bak 2029, 9 ile bitiyor sonu da, maşaAllah. İki sıfır, iki dokuz. İki kere iki tekrar ediyor. “Size Rabbimin tebliğ ettiğini, Rabbimin bildirdiğini size aktarıyorum” Biz ne yapıyoruz? Kuran’ı aktarıyoruz. Peygamberimiz (s.a.v.) ne yaptı? Cebrail (a.s)’dan geleni aktardı. Biz de Peygamberimiz (s.a.v.)’e aktarılan bilgiyi insanlara aktarıyoruz. Şeytan’dan Allah’a sığındım. “Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Şüphesiz O, haddi aşanları sevmez.” (Araf Suresi, 55) Duanın samimi olması lazım. Bunu özel bir konsantrasyonla, özel bir samimiyet ruhuyla elde etmek lazım. Bak, “Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin” diyor Allah. Bir de çok uzun dua değil, yani özlü, derin ve samimi dua çok önemlidir, candan, inşaAllah.

“Doğrusu Allah'ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır.” (Araf Suresi, 56) Allah Allah. 56. ayet. 1996 tarihini veriyor. “Allah'ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır.” Demek ki, İslam’ın hakimiyeti pek yakın. 1996’dan sonra vakit artık daraldı, inşaAllah. 2016, 2026, inşaAllah. “İçinizden sizi uyarıp korkutacak bir adam” Araf Suresi, 63, 2011 tarihini veriyor. “İçinizden sizi uyarıp korkutacak bir adam” Araf Suresi, 63. 2011 tarihini veriyor. Bakın, Peygamber (s.a.v.)’e ne diyorlar? Araf Suresi, 66. “Kavminin önde gelenlerinden inkar edenler dediler ki” o devrin işte basınından bir kısım, işte o sermayedarlar, o zamanın sosyetesi, o zamanın ileri gelen entel dantel takımı, dinsiz, eracif takım, o devrin. “Gerçekte biz seni 'aklî bir yetersizlik' içinde görüyoruz.” Yani senin akli dengen bozulmuş, yani delisin sen diyorlar, Peygamber (s.a.v.)’e. Kim diyor? O devrin yöneticileri, o devrin derin devleti, o devrin züppeleri söylüyor. “ve doğrusu biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz” hâşâ, yalancı, oyuncusun sen diyorlar. Ve delisin ayrıca diyorlar işine gelmediği için. Ahir zamanda Hz. Mehdi (a.s)’a ne diyecekler? Aynı şekilde “sen yalancı ve delisin” diyecekler.

 


Araf Suresi, 68, 70 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 17 Ocak 2010 tarihli röportajından Araf Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Size Rabbimin risaletini tebliğ ediyorum”. Dini tebliğ ediyorum, Kuran’ı tebliğ ediyorum. “Ben sizin için güvenilir bir öğütçüyüm”. Güvenilir olmak çok önemlidir. Mehdi (a.s) mesela güvenilir bir insandır, Peygamberimiz (sav) güvenilir bir insandır. Ve öğütçüyüm, öğüt veriyorum diyor. Şeytandan Allah’a sığınırım. Tabii bu Peygamberimize (sav) bakıyor ayet, birinci anlamı, fakat ikinci işari anlamına bakıyoruz, “size Rabbimin risaletini tebliğ ediyorum”. Arapça bilen kardeşlerimiz baksınlar tam 2029 ebcedi. İslam’ın dünya hakimiyeti. Tabii Mehdi(a.s)’ye bakıyor inşaAllah. “Dediler ki: “Sen bize yalnızca Allah'a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapmakta olduklarınızı bırakmamız için mi geldin?”. Bak sadece Allah’a, her şeyi Allah yarattı diyen bir insansın diyorlar, Allah’a tapmamızı istiyorsun ve atalarımızın tapmakta olduklarını bırakmamız için mi geldin. Yani Darwinizm’i, materyalizmi bırakmamız, ateizmi bırakmamız için mi geldin diyorlar, şu anda da Mehdi (a.s)’ye böyle diyecekler.

“Eğer gerçekten doğru isen, bize vadettiğin şeyi getir, bakalım”. Vadettiği şeyler neler? Tabii burada kastedilen şey Kıyamet. Çöküş ve azap, ama ikinci anlamı Mehdi (a.s)’nin zuhuru, Hz.İsa (a.s)’nın nuzulü değil mi, inşaAllah. “Atalarımızın tapmakta olduklarınızı bırakmamız için mi geldin?”. Şimdi ataları, atalarına bakıyoruz adamların mesela İbni Miskeveyh. Darwinist, materyalist adam. Evet, mesela Carlz Darwinistlere, ünlü Darwinistlerden, İbni Miskeveyh falan yani bu tipler. Masonluğun ne kadar eski olduğunu da gösteriyor. Ta Hz. Süleyman (a.s) devrini, hatta onlar diyorlar biz Hz. Adem (a.s) devrinden beri haraket halindeyiz diyorlar masonlar.

Firavun da Darwinizm’i savundu, İbni Miskeveyh de işte o vatandaş da bunların hepsi aynı kafadaydılar. Eski Sümerler de, Eski Yunanlılar da hepsi evrim teorisini savunmuşlardır. Cenab-ı Allah ben yarattım diyor, ol derim olur diyor. Cennet’te huriler, gılmanlar ve vildanlar var, bu adamlara sorsan, mesala İbni Miskeveyh’e sorsan evrimle oldu diyecek. Peki Cennet’in koltukları, Cennet’in örtüleri, o da evrimle oldu diyecek. Meyvaları o da evrimle oldu. Cinler, melekler onlar da evrimle oldu diyecek. Ama demiyorsa, yok onlar evrimle olmadı diyorsa kardeşim insandan ne istiyorsun o zaman? İnsan neden evrimle oluyor o zaman değil mi? Bırak burada oyun oynamayı, ya hepsi evrimle olur, ya hiçbiri olmaz değil mi? Oyunu bırakacaklar.

OKTAR BABUNA: Siz şeyi söylüyorsunuz Hocam Hz. Musa (a.s)’nın asasıyla, Hz. İsa (a.s)’nın kuş biçimindeki...

ADNAN OKTAR: Tabii Hz. Musa (a.s) asayı attığında anında yılana döndü mü, evrimle mi oldu o orada? İbni Miskeveyh’e sorsan o yavaş yavaş işte uzun dönemler içinde falan diyerek anlatacak. Şimdi asrımızda da bazı dedeler halkımızı kandırmaya çalışıyorlar. Köşe yazarlığı yaptırılan bazı Hocaefendiler var. Ya dedem beni kandırmayı bırak, bırak haberin yok senin. Bir protein daha tesadüfen olamıyor, haberin yok senin bundan. Bir proteinin tesadüfen meydana gelmesi için, bir hücreye ihtiyaç var, kofula ihtiyaç var, mitokondriye ihtiyaç var, var oğlu var. Değil mi? Dolayısıyla bir protein dahi tesadüfen meydana gelemiyor iken sen bana nereden evrim teorisini anlatıyorsun, Darwin’in teorisini anlatıyorsun. Fosilleri ortaya koyduğumuzda, 300 milyon fosil hepsi yaratılışı ispat ediyor. Değil mi, eğer sen Kuran’a tabii tabiysen, samimi Müslümansın Allah yaratılışı araştırmamızı istiyor. Ve yer altındaki değil mi? Kanıtlara bakmamızı istiyor Allah ayette.

Baktığımızda biz yaratılışı görüyoruz İbn Miskeveyh'in yalan söylediğini görüyoruz. Diğer takımın yalan söylediğini görüyoruz. Ve onun devamı olan kişilerin de yalan söylediğini görüyoruz. Sana durduk yere dedenin hatırına orada köşe yazarlığı vermiyorlar. Sen işte Darwinist olduğun için sana orada köşe yazarlığı veriyorlar. Değil mi? Bize burada bir köşe yazarlığı verebilir mi adam? Değil mi? Belki tuttururuz değil. Böyle yani kenardan oraya yapıştırıyorlar. Ben olduğum müddetçe, arkadaşlarım olduğum müddetçe ve ben olmadığım müddetçe de arkadaşlarım olmadığım müddetçe de, bu konu bitmiştir. EvelAllah.

 


Araf Suresi, 68-70 Ayetlerinin Tefsiri

 

Sayın Adnan Oktar'ın 9 Kasım 2010 tarihli röportajından Araf Suresi ile ilgili açıklamalar.

 

ADNAN OKTAR: “Size Rabbim’in risaletini tebliğ ediyorum.” diyor 68’inci ayette, Araf Suresi. Bak, “Size Rabbim’in risaletini...” Allah’ın emirlerini, Allah’ın hükümlerini “...tebliğ ediyorum.” Ebcedi, 2029 tarihini veriyor.

ALTUĞ BERKER: MaşaAllah.

ADNAN OKTAR: 2029 anlı şanlı İslam ahlakının hakim olduğu bir tarih.

“Sizi uyarmak için aranızdan bir adam aracılığıyla Rabbinizden size bir zikrin gelmesine mi şaşırdınız?” Yani Allah’ın hükümlerinin gelmesine mi şaşırdınız? ““(Allah'ın) Nuh kavminden sonra sizi halifeler kıldığını ve sizin yaratılışta gelişiminizi arttırdığını hatırlayın. Öyleyse Allah'ın nimetlerini hatırlayın, ki kurtuluş bulasınız.” Dediler ki: “Sen bize yalnızca Allah'a kulluk etmemiz...” bak, “...sadece Allah’a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapmakta olduklarınızı bırakmamız için mi geldin?” Yani, “geleneksel din anlayışımızı ortadan kaldırmak için mi geldin?” Mehdi (a.s.)’ye de aynı şeyi söyleyecekler. “Sen” diyecekler, “bizim atamızın bize bildirdiği din anlayışını kaldırmak için mi geldin?” Çünkü mezhepleri kaldırıyor. Acayip reaksiyonlar gösterecekler Mehdi (a.s.)’ye karşı. “Eğer gerçekten doğru isen, bize vadettiğin şeyi getir, bakalım.” Kıyamet, Mehdi (a.s.)’nin çıkışı, Hz. İsa (a.s.)’nın inişi, inşaAllah.