Sayın Adnan Oktar'ın 10 Şubat 2010 tarihli röportajından Enfal Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah'a sığınırım, Enfal Suresini açmışsın, 53. ayet. Cenab-ı Allah diyor ki bakın, nedeni şu. Bir kavim, bir toplum, bir devlet, bir millet, “kendinde olanı değiştirinceye kadar”, yani ahlakını, kişiliğini, tavrını değiştirinceye kadar, “Allah ona nimet olarak bağışladığını”, mal, mülk, zenginlik, güç, iktidar, “değiştirici değildir”, diyor Allah. Elhamdülillah. İnşaAllah. Bak benim kanunum diyor bu. Bu mucizedir bu. Yapmam diyor Allah. Bana şükredin, güzel ahlaklı olun. Nimetimi daha da artıracağım. Şükrettikçe artıracağım diyor bak. Şükredin, nimetimi artırayım. Ama aksini yaparsanız alırım diyor Allah. “Allah şüphesiz işitendir, bilendir”. Benim anlattığım işte bu. Yani bu duruma gelmesin millet.
Bir kavim kendinde olanları değiştirmeyecek. Birbirimizi seveceğiz, koruyup kollayacağız. Çünkü Allah diyor kardeşlerinizin arasını bulun. Kavga ederlerse diyor, mücadele ederse. Bozuşurlarsa, küserlerse, darılırlarsa aralarını bulun diyor. Farzdır bu. Allah'ın emrini yerine getiriyoruz. MaşaAllah. Mutlaka aralarını bulmamız lazım. Her hafta yemekli toplantı. Onlar yapmasa biz yapalım. İnşaAllah. Ama yaparlar tabii. Ben onun lafın gelişini söylüyorum. Yaparlar da devam etmesi lazım. İnşaAllah. Muntazam olan güzeldir. Mesela namazlar muntazam devam edecek. İltifat muntazamsa güzeldir. Sevgi muntazam devam eder. Yani sevgi bir gün coşmuş, öbürüsü gün yok olmuş. Böyle sevgi olmaz. Ölünceye kadardır. Ölürken de sevgiyle bakacaksın. Gözlerinde sevgi kalacak son anda. İnşaAllah.
“Refike ala” edeceksin. Yüce dostlar. Resulullah öyle vefat etti biliyorsun değil mi? Ya o benim güzeller güzeli. O benim yiğidim değil mi? MaşaAllah. MaşaAllah. O da imtihan oldu biliyorsunuz. Vefat ederken. Ağır hastalandı Resulullah (sav). Sürekli terlerini sürüyorlardı vefat etmeden önce. Son olarak bir göğe gözünü dikti. “Refika ala” dedi. Yüce dost dedi. Ondan sonra gözünü kapattı. MaşaAllah. Cennetin çiçeği. İnşaAllah. Canımız ciğerimiz. İnşaAllah. Bizleri bekliyor inşaAllah. Allah'ın izniyle.
Bakın diyor ki Cenab-ı Allah 46. Ayette. “Allah'a ve Resul'e itaat edin”. Allah'a ve elçiye. İmama, Mehdiye. “İtaat edin. Çekişip birbirinize düşmeyin”. Allah haram etmiş. Müslüman Müslümanla uğraşmayacak. Çekişip birbirinize düşmeyin. Muhkem ayet. Açık. Namaz gibi, oruç gibi. Allah'ın açık, salih emri. “Eğer yaparsanız”, diyor, bak ne olur diyor biliyor musunuz? “Çözülüp, yılgınlaşırsınız”, çözülürsünüz diyor. Yani askeri, siyasi, sosyal gücünüz gider diyor. İnşaAllah. Bedenen. Bak çözülüp, yılgınlaşırsınız. Bilmediğiniz bir yılgınlık gelir üstünüze. Gücünüz gider diyor Allah. Maddi manevi gücünüz gider. “Sabredin”. Olabilir kavga gelirim varsa sabredeceğiz.
“Şüphesiz Allah şükredenlerle beraberdir”, diyor. Şükredeceğiz ya Rabbi. Sana hamdolsun diyoruz elhamdülillah. İnşaAllah. “O zaman şeytan onlara amellerini çekici göstermiş”. Yaptıkları eylemleri çekici göstermiş. “Ve onlara bugün sizi insanlardan bozguna uğratacak kimse yoktur”. Yani o kadar güçlüsünüz ki kimse sizi bozguna uğratamaz diyor. “Ve ben de sizin yardımcınızım demişti”, diyor şeytan. İnşaAllah. “Ne zamanki iki topluluk birbirini görür oldu”. Mücadele başladı. “O iki topuğun üstüne geri döndü”. Aniden. “Ve şüphesiz ben sizden uzağım”. Şeytan çok kahpedir. Yani klasik manyaktır. Görüyor musunuz? Üsluba bak şimdi. “Şüphesiz ben sizden uzağım”. Ulan daha demin oradaydın işte. “Şüphesiz ben size uzağım”, diyor. Görüyor musunuz? Üslubu.
“Çünkü ben sizin görmediğinizi görüyorum”. Bakın çok acayip, harika. “Ben Allah'tan da korkuyorum”, diyor şeytan. Bak milleti dinsiz imansız yapıyor. Allahsız kitapsız yapıyor. Haşa. Arkasında diyor ki o dinsiz ateistlere, “ben sizin görmenizi görüyorum”, diyor. “Ben iman ediyorum”, diyor. “Ben Allah'tan da korkuyorum. Sizin gibi değilim ben”, diyor. Adamları şeytan ama cehenneme sürüklemiş adamları. “Allah cezayla sonuçlandırması pek şiddetli olandır. Münafıklar ve kalplerinde hastalık olanlar şöyle diyorlardı: “Bunları Müslümanlar dinleri aldattı”. Mehdi'ye ne diyecekler Münafıklar? Bunları bu kişi aldattı. Değil mi? Yalan söylüyor diyecekler. Oyun oynuyor. Sizin istikbalinizi mahvetti. Sizi kötü yola sürüklüyor diyecekler. Mehdi'ye. Bak, “bunları Müslüman dinleri aldattı”. Hepiniz mahvoldunuz diyecekler. Mehdi cemaatine.
“Oysa kim Allah'a tevekkül ederse”, tam kendini Allah'a bırakırsa, “şüphesiz Allah üstün ve güçlü olandır. Hüküm ve hikmet sahibidir”. Güç sahibi sadece benim diyor Allah. İnşaAllah. Allah şimdi diyor ki onu yapanlara yani Müslümanlara böyle davrananlara, Müslümanlara eleştirenlere, “melekleri onların yüzlerine, suratlarına yumruk vuruyorlar. Ve arkalarına vurarak, sırtlarına vurarak”, yani feci şekilde döverek, “yakıcı azabın tadın diye inkar edenlerin canlarını alırken görmelisin”. Yani feci şekilde döverek canlarını alacak. Elhamdülillah. İnşaAllah. Ve diyor peygamberimiz, “bir dikenli çalının ciğerlerinden iç organından çıkması gibi”, diyor sökülerek ruhları çıkacak diyor. İnşaAllah. Ve “feci şekilde döverek canları alınacak”, diyor.
Müminler de Cebrail selam veriyor. “Esselamu Aleyküm”, diyor. İsmiyle. İnşaAllah. Yanında heyete hazırım. Sevdiklerinle beraber. “Cenab-ı Allah'ın izniyle canını almaya geldik”, diyorlar. İnşaAllah. “Hazır mısın?”, diyor. “Hazırım ya mübarek”, diyor. “Buyurun Bismillahirrahmanirrahim hep beraber gidelim”, diyorlar. İnşaAllah. “Bu ellerinizin önceden takdim ettiği işler yüzündendir. Yoksa şüphesiz Allah kullara zulmedici değildir”. Bu ahlaksızlığı yaptınız, zulmü yaptınız. O yüzden diyor Allah bu belayı veriyorum ben size diyor. Ellerinizden yaptınız siz bunu diyor. Yoksa diyor Allah kullara zulmedici ben diyor zulüm peşinde değilim diyor Cenab-ı Allah. Zulmetmiyorum ben diyor. Siz belanızı arıyorsunuz ben de belanızı veriyorum diyor. Adam belaya yalvarıyor. Allah da belasını veriyor.
Sayın Adnan Oktar'ın 30 Ocak 2010 tarihli röportajından Enfal Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Bismillah, şeytandan Allah'a sığınırım. Enfal Suresi, 39. “Fitne kalmayınca”. Fitne nedir? Adam öldürme, asma, kesme, insanların canını yakma, korkutmak, üzmek. İnşaAllah. “Ve dinin hepsi”, tamamı, “Allah'ın oluncaya kadar onlarla mücadele edin”. Bu Mehdi'ye emirdir bu. Allah'ın emri, Mehdi'ye emri. Fitne yeryüzünden kalmayacak, dinin hepsi de Allah'ın olacak Mehdi zamanında. İnşaAllah. Mesih zamanında. “Şayet vazgeçecek olurlarsa şüphesiz Allah yaptıklarını görenler”. Halim diyor Allah. Güzel davranın.
“Geri dönerlerse bilin ki gerçekten Allah sizin Mevla’nızdır”. Şu an zaten yenildi küfür. “O ne güzel Mevla'dır, ne güzel yardımcıdır”, diyor Allah. Bak Allah güzelliğin üstünde duruyor. “Gerçek şu ki inkar edenler insanları Allah'ın yolundan engellemek için mallarını harcarlar”. Mesela bu mucize. Ya bir adamın dinsiz olduğunu düşün. Değil mi? Dünyaya dalması lazım. Mesela adamın on trilyonu varsa bunu keyfine, zevkine, eğlenceye daha değil mi? Hayatı da kısa olduğuna göre, ahirete de inanmadığına göre, her şeyi bu dünyada gördüğüne göre, bir an önce o paraları harcayıp dünyasını yaşamak. Mucize oluyor. Bak ne oluyor?
“Gerçek şu ki”, diyor, “inkar edenler insanları Allah yolundan engellemek için mallarını harcarlar”. Bak bundan böyle de harcayacaklar diyor Allah. Hayrettir. Adam vakıf kuruyor sırf dinsizlikler yansıtıyor. Yani işini gücünü bırakıyor. Sabahtan akşama kadar. Mesela şu Dawkins. Ya adam sabahtan, “işin ne dersen?” Allah'ı inkar. Başka bir konusu yok adamın. Gecesini gündüzünü, imkanlarını, parasını her şeyini bu yolda harcıyor. Bak diyor ki Allah, “bundan böyle de harcayacaklar”, diyor. Sonra da bu onlara diyor yürek acısı olacak diyor Allah. İnşaAllah. Ciğer acısı olacak diyor. Yani İslam'ın dünya hakimiyetini gördüklerinde ahirette de Allah'ın varlığına kesin kanı olduklarında yürek acısı olacak diyor.
“Sonra bozguna uğratılacaklardır”, diyor. Ve şu an oldu. İlmin yönden bozguna uğradılar. Bak, “inkar edenler sonunda cehenneme sürülüp toplanacaklardır”. Hepsini toplayacağım diyor Allah. İnşaAllah. Bu “Allah'ın murdar olanı”, yani kötü olanı, “temizden ayırt etmesi”, yani kirli olanı temizden ayırt etmesi, “murdarın bir kısmını bir kısmını üzerine kılıp tümünü biriktirerek”, bütün küfrü bir araya getirip biriktirerek ben onun için müsaade ediyorum diyor Allah. Topluyorum onları diyor. Yani bir kavanozun içine pislik doldurur gibi yani böyle hayvan pisliğini köylerde falan yığıyorlar ya böyle gübreyi. Yani onları böyle gübre gibi yığarım diyor Allah. “Tümünü biriktirerek cehenneme atması içindir”. Amacım bu diyor Allah.
“İşte bunlar hüsranına uyanlardır”. Bak Allah'ın şefkatine, “o inkar edenlere de ki; “eğer vazgeçerlerse geçmişte yaptıkları şeyler bağışlanacaktır”. Ne yaparsa yapsın. Bağışlayacağım diyor Allah'ım. “Ama yine dönecek olurlarsa önceki toplumlara uygulanan sünnet”, Allah'ın sünnetullahı, “muhakkak onların başlarına geçmiş olacaktır”. İntikam alacağım diyor Allah. İnşaAllah. Evet inşaAllah.
Enfar Suresi, 42. Şeytandan Allah'a sığınırım. “Hani siz vadinin yakın kenarında onlar uzak yamacındaydılar. Kervan ise sizden daha aşağıdaydı”. Şimdi burada bir konum belirtiliyor. Yani burada bu ayet hiçbir ayet boş yere anlatılmaz. Bir şey anlatılıyordur. “Müslümanlar vadinin yakın kenarında”. Bir vadi derler. Yakın kenarında. “Onlar uzak yamacındaydılar”, diyor. Karşı taraftaydılar diyor. Kervan ise yol ise aşağıdan geçiyordu diyor. İnşaAllah. Yol aşağıdan geçiyordu diyor. Bir de karşı tarafta yerleşim var diyor. Siz de bu tarafta oturuyordunuz diyor. İnşaAllah. Burada bir koordinat var. Bak kervan da aşağıdan geçiyor diyor.
“Eğer sözleşseydiniz kaçınılmaz olarak sözleşme yeri hakkında anlaşılmazlığa düşerdiniz. Ancak Allah olacağı olan işi gerçekleştirmek için böyle yaptı. Böylece helak olacak kişi apaçık delilden sonra helak olsun”. Ben özel meydana getiriyorum bu sistemi diyor Allah, “diri kalacak kişi apaçık bir delilden sonra hayatta kalsın. Şüphesiz Allah gerçekten işitendir bilendir. Hani Allah onları sana uykunda az gösteriyordu”. Mesela bize de şimdi küfrü ve delaleti Allah az gösteriyor. Halbuki dünya çapında dünya derin devleti var. Yani akıl almaz bir güç. Ama bize kuş sürüsü gibi geliyor.
Ellerine sağlık. Bak ben günlerden beri hocama söylüyorum. Daha yeni bize Osmanlı kahvesi yeni geliyor. Bana sürekli Nescafe deyilen böyle zehir gibi bir kahve çeşidi var. Simsiyah o geliyordu. Dedim bana halis Osmanlı kahvesi rica ediyorum. Ve şu an bol köpüklü Osmanlı kahvem geldi ama programda bitmek üzere. Çok teşekkür ediyorum. Sağ ol, var ol.
“Hani Allah onları sana uykunda az gösteriyordu”. Mesela dünya çapında Amerika'da, İngiltere'deki Masonluğu, Darwinist, Materyalist dev sistemi Allah bize az gösteriyor. “Eğer sana çok gösterseydi gerçekten yılgınlığa kapılacaktınız”, diyor. Ama evelAllah tabii Allah'a iyi gelsin. İnşaAllah. “Ve iş konusunda gerçekten”, tabii Cenab-ı Allah ne takdir etse o olur. Ama şu an bizim durumumuz bu. Yani biz çekinmiyoruz. Ama oradaki yani askeri güç olduğu için muazzam bir askeri güç olduğu için hakikaten bir insani şey olarak yılgınlığa kapılacaktınız diyor. Bizim işimiz daha kolay tabii ama orada adamlar palayla gürzle falan it kopuk takımı on binlerce adam bekliyor aşağıda. Müslümanlar bir avuç. Şimdi bu çok ürkütücü bir durum tabi Müslümanlar için. Yani zayıf olan, peygamberimiz aslanların aslanıdır. O şey yapmaz ama bir kısmını Kur'an kastediyor, ürkerdiniz, çekinirdiniz. Bir kısmı çekinebilirdin. Tabi doğrusunu Allah bilir. Veyahut hepsi de kastediyor olabilir oradaki insanların.
“Gerçekten çekişmeye düşerdiniz. Ancak Allah esenli kurtuluş bağışladı. Çünkü o elbette sizlerin özünde saklı olanı bilendir. Karşı karşıya geldiğinizde Allah olacağı işi gerçekleştirmek için onları gözlerinizde az gösteriyor. Sizi de onların gözlerinde azaltıyordu”. Mesela bizi de onları çok az bir şey zannediyorlar. Halbuki biz dev bir orduyuz. MaşaAllah. Bir buçuk milyarlık bir orduyuz. “Ve bütün işler Allah'a döndüğüdür. Ey iman edenler bir toplulukla karşı karşıya geldiğiniz zaman dayanıklılık gösterin ve Allah'ı çokça zikredin”. Yani küfür size saldırdığında, “ki kurtuluş felah bularsınız”. Yani Müslümanlara ani saldırabilir mesela gece yarısı saldırılabilirler. Başka türlü olabilir. Ne yapılacak diyor bak Allah.
“Bir toplulukla karşı karşıya geldiğiniz zaman”, bir topluluk size saldırdığı zaman basınla olabilir. Başka mesela iftirayla olabilir. Her şey olabilir. “Dayanıklılık gösterin”. Ayağınız çözülmesin. İnşaAllah. “Ve zikrullah'a devam edin”. Allah'a çok zikredin. “Ki kurtuluş felah bulursunuz”. Mutlaka kurtarırım diyor Allah. Yani onların hepsi rüyadır yani. Hepsini ezer geçerim diyor Cenab-ı Allah. “Allah'a ve Resulüne itaat edin”. Kur'an'a tabi olun. Peygamber'e, elçiye itaat edin. “Çekişip birbirinize düşmeyin”. Müslümanlar birbirine uğraşmayacak. Onun için söylüyorum. Mahalle bilmem neyi gibi oturup birbirinden dedikodu etmeyecekler. Birbirine uğraşmayacaklar.
“Birbirinize düşmeyin. Çözülüp yılgınlaşırsınız”. Şimdi olan işte budur. Çözülüp yılgınlaştılar. Bin bir parçaya bölündüler ve yılgınlaştılar. “Gücünüz gider”, güçleri gitti. Bir avuç küfre teslim oldu. Bir buçuk milyar İslam alemi. “Sabredin şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir”. İşte bu olay çekişip birbirine düşme olayını Mehdi ortadan kaldırıyor. Bir. Çözülüp yılgınlaşmayı ortadan kaldırıyor. İki. İnşaAllah. Gücü, giden gücü geri topluyor. Üç. Sabrı Müslümanları tavsiye ediyor. Dört. MaşaAllah. Ve o yüzden de bunun akabinde bir dünya hakimiyete geliyor. Bu olan olayı Mehdi çözmüş olacak. İnşaAllah. İslam aleminde yapılan meydana gelen bu yanlışlığı Mehdi düzeltiyor inşaAllah.
Şeytanın Allah'a sığınırım. Nedeni şu diyor Allah. “Bir kavim kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir”. Osmanlı'nın yıkılışını Allah işte açıklıyor Evet gittiler Darwinist, materyalist oldular Osmanlı aydınları. İslam'dan Kur'an'dan çekildiler, İslam ahlakını uygulamamak için. Allah'a şükür yok oldu geniş çapta, Allah'ta nedeni açıklıyor neden yıktığını Osmanlı'yı. Nedeni şu, yani geniş tabi anlamı Osmanlı'ya yönelik kısmını söylüyorum.
“Bir kavim kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir. Allah şüphesiz işitendir, bilendir”. Her şeyi görüyorum ben diyorum. Osmanlı döneminde yapılan hata şimdi düzeltiliyor işte. İnşaAllah. Darwinist, materyalist felsefeyi ortadan kalkacak. Kalktı. Yani boynunu kırdık küfrün. MaşaAllah. Ve İslam dünyaya hakim olacak. Türk-İslam Birliği oluşacak. İnşaAllah. Bakın, yüzlerce kere söyledim. Milletin nefesi kesilecek on yıl sonra. İnşaAllah hocam. Acayip şaşıracaklar dediklerimin doğru çıkmasından. Adnan Hoca söylüyor. Ummuyorlar benden. Yani sözlerimden de ummuyorlar. Yani bu acayip şok meydana getirecek. Yani buna nefesleri kesilecek. Yani ummadıkları bir insanın sözünün doğru çıkmasına şaşıracaklar. Bak İstanbul'da dedim deprem olmayacak dedim. Dediğim oldu.
OKTAR BABUNA: Aynısını söylüyorlar hocam. Aynısını söylüyorlar.
ADNAN OKTAR: Bak 7 yıl sürecek dedim kriz, ekonomik kriz. Bütün dünya benim sözümü kabul etti. Bak IMF'in resmi açıklaması. Yani adamlarda ilmi yani mali bilgiye dayalı hiçbir bilgi yok. Metafizik açıklamayı kabul ettiler. 7 yıl.
OKTAR BABUNA: Aynısını söylüyorlar hocam. Bu İstanbul'da depremin eşik yılı 2033 diyor Türkiye'de depremler durdu mu? Hepsi daha önce deprem olacak diyen profesörler. Türkiye'de depremler durdu mu? İstanbul’u korkutacak enerji birikimi yok. Birkaç ay evvel tam tersini söylüyorlardı. MaşaAllah.
ADNAN OKTAR: Oldu olacak olmak üzere. Hazır olun diyorlardı. Bak hepsi benim sözüme geldiler. Değil mi?
OKTAR BABUNA: Evet hocam. Siz söyledikten sonra olmayacak demeye başladılar. Kuraklık aynı şekilde hocam inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Bak dedim kuraklık böyle bir şey yok dedim. Küresel ısınma yok. Hatta resmi ağızlarda çok yoğunlar küresel ısınma başladı “Eyvah” dedim. Bak. Baraj kapaklarını açtılar şimdi. Bütün barajlar %100 doldu. Yani muazzam bir bereket. “Mehdi'nin olduğu yerde bol yağmur olacak”, diyor Resulullah (sav). “Ve nebatat da”, diyor bitkiler de “coşacak” diyor Resulullah. İnşaAllah. Mehdi'nin bereketiyle Allah onu vesile ediyor inşaAllah.
OKTAR BABUNA: İnşaAllah hocam elhamdülillah.
Sayın Adnan Oktar'ın 15 Haziran 2010 tarihli röportajından Enfal Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Şeytandan Allah’a sığınırım. Bakın; “Bir kavim (toplum), kendinde olanı değiştirinceye kadar” diyor Cenab-ı Allah, “Allah ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir.” Mesela Osmanlı’ya Allah büyük bir hakimiyet vermişti, yaygındı. Ne yaptı Osmanlı aydınları? Gittiler Darwinist ve materyalist oldular. İnsanların imanları zayıfladı; İslam’a, Kuran’a bağlılıklarında bir azalma oldu. Allah’ı zikretmede gevşek davrandılar. Bakın diyor ki Allah; “Bir kavim (toplum), kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah, ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir.” Onlar değişince, Allah da Osmanlı’yı değiştirdi ve yıktı Osmanlı’yı Allah. Çünkü Darwinizm yayıldı Osmanlı’nın içerisinde. Materyalizm yayıldı. Hatta komünist düşünce yayıldı. Marks hayranlığı yayıldı, Allah Osmanlı’yı yıktı. “Allah şüphesiz işitendir, bilendir.” “Ne yaptığınızı, ne ettiğinizi hepsini Ben görüyorum, biliyorum” diyor Allah, inşaAllah. Şeytandan Allah’a sığınırım.
46. Ayet, Enfal Suresi; “Allah'a ve Resûlü’ne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin,” ayrılmayın, gruplara ayrılmayın, cemaatlere ayrılmayın, ayrı ayrı ülkelere ayrılmayın, değil mi? “Çözülüp yılgınlaşırsınız,” şimdi çözüldü mü Müslüman alemi? Çözüldü. Yılgınlaştı mı? Yılgınlaştı. “Gücünüz gider” diyor. Güçleri gitti mi? Gitti. “Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.” Yani “hakta ve doğrulukta, güzellikte ısrarlı ve karalı olun” diyor Allah. “Allah'a ve Resûlü’ne itaat edin” ne demektir? Kuran’a tam tabi olun. Kuran’a ittiba edin, Peygamber (s.a.v.)’in sünnetine ittiba edin. “Çekişip birbirinize düşmeyin.” Cemaatlere, gruplara ayrılmayın. “Bütün Müslümanlar kardeştir” diyor Allah, değil mi? “Birlik ve beraberliktir” diyor. Bunu ayırmayın, bölmeyin. “Parça ayırıcılar gibi olmayın” diyor Allah, Kuran ayeti var. Şeytandan Allah’a sığınırım. Allah diyor ki; “Kurşunla kaynatılmış binalar gibi birleşerek mücadele edenleri Allah sever” diyor. “Lehimlenmiş gibi blok hareket edin” diyor. Yani “ayrı ayrı parçalanmış halde hareket etmeyin” diyor. “Tek bir millet gibi hareket edeceksiniz” diyor Allah. Gibi değil, Müslümanlar zaten tek bir millettir, inşaAllah. Allah kavimler olarak ayrı yaratmıştır, ama biz İbrahim milletindeniz, Millet-i İbrahim. Ben bunu söylediğimden dolayı 1986 yılında 25 yıl hapis cezası ile yargılanmıştım. Sonra bu kanun değişti de, şimdi rahat rahat anlatıyorum. Ben dedim ki; “Türk kavmindenim, İslam milletindenim” dedim. “Dedin mi bunu?” dedi hakim. “Evet dedim” dedim. “Sana mı ait bu ifade?” “Evet benim” dedim. “Tamam” dedi, “sanığın tutuklanmasına” dedi. “Neden” dedim. “Sana anlatırlar cezaevinde, neden olduğunu” dedi.
İnsanlara nimetler verilmesinin ya da bu nimetlerin onlardan geri alınmasının bir sebebini Allah Kuran ayetlerinde şöyle bildirir:
Nedeni şu: Bir kavim (toplum), kendinde olanı değiştirinceye kadar Allah, ona nimet olarak bağışladığını değiştirici değildir. Allah şüphesiz işitendir, bilendir. (Enfal Suresi, 53)
Onun (insanın) önünden ve arkasından izleyenleri vardır, onu Allah'ın emriyle gözetip-korumaktadırlar. Gerçekten Allah, kendi nefis (öz)lerinde olanı değiştirip bozuncaya kadar, bir toplulukta olanı değiştirip-bozmaz. Allah bir topluluğa kötülük istedi mi, artık onu geri çevirmeye hiçbir (biçimde imkan) yoktur; onlar için O'ndan başka bir veli yoktur. (Rad Suresi, 11)
Bu ayetlerde bildirilenler, insanların çoğu zaman habersiz olduğu veya gözardı ettiği çok önemli sırlardır. Allah, insanlara güzel ahlakları karşılığında çeşitli nimetlerini arttırırken, kötü ahlak gösteren insanlara verilen nimetleri ise kısacağını, kişilerin tavırlarındaki ve samimiyetlerindeki değişikliklere göre, üzerlerindeki nimetlerde de değişiklik olacağını bildirmektedir.
Bu sırrı bilen müminler, her karşılaştıkları olayda Allah'ın yarattığı hikmetleri araştırdıkları gibi, bu konuya da dikkat ederler. Asla kendilerini yeterli görmez, daima Kuran ahlakını daha fazlasıyla yaşamaya, eksiklerini, kusurlarını düzeltmeye gayret ederler. Hiçbir zaman durağan, oldukları hali kabul eden, kendilerini yeterli görüp güzel ahlaklarından taviz veren bir anlayış benimsemezler.