Sayın Adnan Oktar'ın 15 Kasım 2010 tarihli röportajından Tevbe Suresi ile ilgili açıklamalar.
ADNAN OKTAR: Tevbe Suresi 32, şeytandan Allah’a sığınırım. “Ağızlarıyla Allah'ın nurunu söndürmek istiyorlar.” Yani İslam’ı, Kuran’ı, Müslümanların birliğini, İttihat-ı İslam, yani Türk-İslam Birliği’ni ortadan kaldırmak istiyorlar. “Oysa kafirler istemese de...” yani İslam zıttı cereyanlar, Kuran’ı, İslam’ı istemeyen topluluklar ve münafıklar istemese de “Allah, Kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor.” Yani İslam dinini bütün dünyaya hakim etmekten başkasını istemiyor, her yere inşaAllah. “Allah, Kendi nurunu tamamlamaktan başkasını istemiyor.” ayetinin ebcedi 1423 yapıyor.
ALTUĞ BERKER: MaşaAllah.
ADNAN OKTAR: Yani Ahir zamanın önemli bir devrine dikkat çekiyor. “Müşrikler istemese de, “O, dini (İslam'ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O'dur.” O da 1980 yapıyor, ebcedi.
ALTUĞ BERKER: MaşaAllah. Tam Hz. Mehdi (a.s.)’ın çıkış tarihi, inşaAllah.
ADNAN OKTAR: Evet, çok acayip tabii. Bak, “Müşrikler istemese de...” demek ki müşrikler ne yapacaklar? Bir şekilde Hz. Mehdi (a.s.)’ın çıkmasını istemeyecekler. Hz. İsa (a.s.)’ın inmesini istemeyecekler müşrikler, bir bahane bulacaklar, çeşitli açıklamalarda bulunacaklar, çeşitli hurafeler ortaya çıkaracaklar ama pratik neticede İslam ahlakının dünyaya hakimiyetini engelleyemeyecekler. Müşrikler doğrudan karşı çıkmaz, müşrikler dolaylı yoldan karşı çıkarlar. Kuran’da ona dikkat çekmiş Cenab-ı Allah, bak hem kafirlerden hem müşriklere Allah dikkat çekiyor; “Müşrikler istemese de O, dini (İslam'ı) bütün dinlere üstün kılmak için elçisini hidayetle ve hak dinle gönderen O'dur.” Hz. Mehdi (a.s.)’ı hidayetle ve hak dinle, İslam’la gönderen O’dur, ikinci işari anlamı bu olur.
ALTUĞ BERKER: İnşaAllah.
ADNAN OKTAR: Yani ilk anlamı Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e bakıyor, elçisine yani Resulullah (s.a.v.)’i hidayetle, Allah’ın Hadi isminin tecellisidir Peygamberimiz (s.a.v.). “Ve hak dinle gönderen O’dur.” “Ey iman edenler” Müslümanlar için Cenab-ı Allah söylüyor. “Gerçek şu ki, bilginlerinden ve rahiplerinden çoğu, insanların mallarını haksızlıkla yerler ve Allah'ın yolundan alıkoyarlar.” O devirde de, şimdi de var zamanımızda bir kısım Musevi ve Hristiyan rahipler insanların mallarını haksızlıkla yiyorlar ve Allah’ın yolundan alıkoyuyorlar. “Altını ve gümüşü biriktirip de Allah yolunda harcamayanlar. Onlara acı bir azabı müjdele.” Altını ve gümüşü biriktirenler sonrada ekonomik krize sebep oldular. Kendilerinin de bir işine yaramıyor, yığdılar metal yığın halinde hiçbir işe yaramıyor. Altını ve gümüşü parayı biriktirmeye de dikkat çekiyor Cenab-ı Allah. Malı biriktirmeye de dikkat çekiyor. Yani biriktiriyor, tutuyor o zaman bütün sistem çöküp ölüyor, ekonomik krizin sebebi odur şu an.
Bak, Cenab-ı Allah diyor ki Tevbe Suresi’nde; “Onların...” yani Darwinistlerin, materyalistlerin, ateistlerin, münafıkların, bütün İslam zıttı olan kişilerin sizlerle topluca mücadele etmesi gibi topluca mücadele ediyorlar Müslümanlarla. Darwinistler, materyalistler, devlet destekli birçok yerde böyle. Topluca mücadele etmesi gibi siz de bütün Müslümanlar, dünya Müslümanlarının tamamına Cenab-ı Allah sesleniyor. Bütün Müslümanlar da müşriklere, Allah’a şirk koşanlara, Allah’a karşı mücadele edenlere karşı topluca, birlikte, ayrılmadan, bütün olarak mücadele verin. Cübbeli bunu okuması lazım. Bak, işte bu ayeti okuması lazım.
ALTUĞ BERKER: Tabii.
ADNAN OKTAR: “Ve bilin ki Allah takva sahipleri ile beraberdir.” Yani samimi olan Müslümanlarla Allah beraberdir.